Safra Kesesi Taşı Rahatsızlığı Kadınlarda Daha Çok Görülüyor

Kırıkkale Yüksek İhtisas Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Faruk Pehlivanlı, safra kesesi rahatsızlığının kadınlarda erkeklere oranla 3 kat daha fazla görüldüğünü söyledi.

Safra taşlarının özellikle 40 yaşından sonraki ileri yaşlarda ve aşırı kilolu kişilerde daha çok görüldüğünü kaydeden Op. Dr. Faruk Pehlivanlı, hastalarda safra taşları oluşumunun bazen sessiz olarak seyrettiğini, bu rahatsızlığı çoğu hastada yapılan tetkiklerle tesadüfen tespit ttiklerini dile getirdi. Safra kesesi taşı rahatsızlığı bulunan hastaların sağ kaburgalarının alt kısmında ağrı hissettiklerini dile getiren Pehlivanlıoğlu, hastaların bulantı, kusma ve sırta vuran ağrı gibi şikayetlerle kendilerine başvurduklarını kaydetti.

Safra taşları, safra kesesi içinde bulunan lesitin, kolesterol ve safra tuzlarının oranlarının değişmesiyle safra kesesinde bu maddelerin orantısızlıklarından dolayı birikmesi ve katılaşmasıyla oluştuğunu anlatan Pehlivanloğlu, "Safra kesesi taşları çocuklarda da görülebilir. Çocuklarda kan hastalığına bağlı olup olmadığının araştırılması gerekmektedir. Safra kesesi taşlarının tedavisinde böbrek taşlarında olduğu gibi taşları eritme yöntemi kullanılmıştır. Ancak bunların esas ana sorun olan safra kesesinin taş üretme sebebini ortadan kaldırmadığı görülmüştür. Bu nedenle hastalarımıza kesin tedavi şekli ameliyat önerilmektedir. Genç hastalarımıza da ileri yıllarda bir problem yaşanmasın diye yine genellikle ameliyatı önermekteyiz. Ameliyat şekli olarak da laparoskopik yöntemi daha çok tercih etmekteyiz. Çünkü bu yöntem kliniklerde en çok tercih edilen bir yöntemdir. Bu yöntem sayesinde hastanede yatış süresi ve daha erken taburcu olma açısından da önem taşıyor. Yağlı beslenme ve kolesterolden zengin beslenmenin safra kesesi taşlarını artırdığına dair kesin bir kanıt yok. Ancak artırdığına yönelik çalışmalar mevcut" dedi.

Kişilerin günlük hayatta daha sağlıklı olmalarına yönelik beslenmede yağ oranları düşük bir beslenme tarzını tavsiye eden Op. Dr. Pehlivanlı, beslenmede mutlaka doğal sebze ve meyve ağırlıklı yiyecekler ile çeşitli egzersizler, hareketli yaşam ve sporun en temel unsurlar olduğunu sözlerine ekledi.