YURTHABER

İstanbul
Şehirler
Şehir Seçiniz
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Aksaray
Amasya
Ankara
Antalya
Ardahan
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bartın
Batman
Bayburt
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Düzce
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Iğdır
Isparta
İstanbul
İzmir
Kahramanmaraş
Karabük
Karaman
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kilis
Kırıkkale
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Mardin
Mersin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Osmaniye
Rize
Sakarya
Samsun
Şanlıurfa
Siirt
Sinop
Şırnak
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Uşak
Van
Yalova
Yozgat
Zonguldak
Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Safra kesesi taşları sarılığa da neden olabiliyor

Medicana Avcılar Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Saber Sazdar: - "Safra taşlarının varlığı iki şekilde vücutta komplikasyona neden olur. Birincisi, genellikle taşlar küçüktür ve koledok dediğimiz safranın duodenuma akmasını sağlayan yolun taşlar tarafından tıkanmasına ve hastada sarılığa neden olur. İkincisi, safra bir asittir ve duodenum belli bir asit derecesine kadar tolere eder ancak taşların varlığı asit PH'sini düşürür ve asidin duodenumdaki mukozayı tahrip eder"

İSTANBUL (AA) - Medicana Avcılar Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı, Op. Dr. Saber Sazdar, "Safra taşlarının varlığı iki şekilde vücutta komplikasyona neden olur. Birincisi, genellikle taşlar küçüktür ve koledok dediğimiz safranın duodenuma akmasını sağlayan yolun taşlar tarafından tıkanmasına ve hastada sarılığa neden olur. İkincisi, safra bir asittir ve duodenum belli bir asit derecesine kadar tolere eder ancak taşların varlığı asit PH'sini düşürür ve asidin duodenumdaki mukozayı tahrip eder." ifadelerini kullandı.

Medicana Sağlık Grubu'ndan yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Sazdar, safra kesesinin safra üretmediğini, safranın kesede biriktiğini ve ağır yemekler dahil, yemek yedikten sonra kasılarak safra pompaladığını, sindirimde etkili olduğunu aktardı.

Sazdar, safra taşlarının varlığının iki şekilde vücutta komplikasyona neden olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

"Birincisi, genellikle taşlar küçüktür ve koledok dediğimiz safranın duodenuma akmasını sağlayan yolun taşlar tarafından tıkanmasına ve hastada sarılığa neden olur. İkincisi, safra bir asittir ve duodenum belli bir asit derecesine kadar tolere eder ancak taşların varlığı asit PH'sini düşürür ve asidin duodenumdaki mukozayı tahrip eder. Taşların varlığı devamlı bağırsak gazlarının oluşmasına sebep olur. Bundan dolayı tedavisi ameliyattır. Genellikle laparoskopi dediğimiz kapalı ameliyat şeklinde yapılmaktadır."

- "Semptomsuz da görülebilir"

Bazen kum şeklinde küçük parçacıklar bazen de daha büyük boyutlu çakıl taşları şeklinde olan safra kesesi taşlarının, çoğu zaman herhangi bir semptoma neden olmadığını vurgulayan Sazdar, ultrason gibi yöntemlerle tesadüfen fark edilen asemptomatik taşların, vakaların yaklaşık yarısında hastaların hayatını etkilediğini bildirdi.

Sazdar, "Taşların safra kanalına düştüğü, safra kesesi yollarını tıkadığı ve safranın çıkışını kestiği durumlarda ise bazı safra kesesi taşı belirtileri ortaya çıkmaktadır. Bunları, karnın orta üst bölümünden başlayarak sağ sırt ve omuza doğru ilerleyen ağrı, mide bulantısı ve kusma, yemek sonrasında kürek kemiğinde ağrı, hazımsızlık, karında şişlik olarak ifade edebiliriz." değerlendirmesinde bulundu.​​​​​​​

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler