Yemeklere verdiği altın sarısı renk ile sofraları sıradanlıktan kurtaran, safranın faydaları da saymakla bitmiyor. Üretim aşamalarının zorluğu nedeniyle fiyatı dudak uçuklatan bu egzotik bitki, mor çiçekleri ile görenleri kendine hayran bırakıyor.
Safran nedir diye merak ediyorsanız, hemen açıklayalım. Latince adı Crocus sativus olan safran, süsengiller familyasında yer alan, sonbahar mevsiminde çiçek açan ve 20-30 cm boyunda soğanlı bir bitkidir. Üç tepecikli mor çiçekleri vardır ve yaprakları ise şeritimsi bir yapıya sahiptir.
Safranın bitkisinin ana vatanı Güneybatı Asya’dır ancak bir kültür bitkisi olarak yetiştiriciliğinin ilk yapıldığı yer Yunanistan olarak kayıtlara geçmiştir. Çiçeklerinin kısır olması nedeniyle tohum üretemeyen bu nadide bitki, doğal yaşamda kendi başına bulunamaz ve çoğalması insan eliyle gerçekleşir.
Her bir safran soğanı yalnızca bir sezon yaşar, ancak bölünerek geriye yeni soğancıklar bırakır. Bu değerli bitkinin üretilmesi için sezon sonunda soğanlar toprak altından çıkarılmalı, bölünerek ayrılmalı ve yeni sezon için toprağa ekilmelidir. Toprak altında bir yaz boyunca uykuda olan soğanlar, diğer tüm bitkilerin tohumlarını bıraktığı ekim ayı geldiğinde doğayı renklendiren mor çiçeklerini açarlar. Çiçeklerin toplanması ve hasatın gerçekleştirilebilmesi için herhangi bir makine kullanılamıyor. Tüm işçilik elle yapılmak zorunda. Çiçekler toplandıktan sonra ise lif bölümlerinin nazikçe ayrılması ve ayrılan liflerin değerini kaybetmemesi için özenle kurutulması gerekiyor.
UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan safranın kullanım alanlarının çokluğu ve üretim aşamalarının zorluğu ile dünyanın en pahalı bitkisi olma özelliğini de taşır. Safran baharatı yemeklere parlak bir sarı renk verir. Bununla birlikte, saman benzeri bir kokuya ve keskin bir tada sahip olması nedeniyle özellikle Hint, Arap, İran, Orta Asya, Fas ve Avrupa mutfaklarında aranılan bir baharattır. Lezzeti, kokusu ve rengi ile şekerleme ve likörlerde tatlandırıcı ve gıda boyası amacıyla kullanılır.
Kendi ağırlığının 100.000 katı suyu sarı renge boyayabilen bu bitki, sektörel bazda bakıldığında Hindistan ve Çin başta olmak üzere pek çok yerde kumaş boyası olarak kullanılırken, parfümeri sektörü de kullanım alanları arasında yer alır. Halk arasında ise sağlığa olan faydaları ile şifa dağıtan bir bitki olarak talep görür. Tüm bu özellikleri nedeniyle aranılan bir bitki olmasının yanı sıra modern tıpta da yer almaktadır. Dünya genelinde en çok Fransa, İtalya, İran ve İspanya’da üretilir, Türkiye'de üretildiği bölge ise Safranbolu’dur.(Pek çok kaynak Safranbolu isminin safran bitkisinden geldiğini söyler.)
Safranın perakende satış fiyatı ise ürünün kalite ve tazeliğine göre kilogramı bin dolardan başlayıp 10 bin dolara kadar çıkabiliyor. Safran fiyatı yüksek bir bitki olmasının nedeni kullanım alanının çokluğu ve talebin fazlası olmasıyla birlikte, üretiminin zorluğu da pahalı bir baharat olmasına neden oluyor. Şöyle ki yarım kilo safran elde edilebilmek için bir futbol sahası büyüklüğünde safran tarlası ve yaklaşık 55 bin-80 bin çiçek gerekiyor. Normal şartlarda kırk gün kırk gece çalışarak ancak 150 bin çiçek toplanabiliyor. Bu zorlu şartlarla yıllık üretimi ise batıdan doğuya pek çok ülkede üretilmesine rağmen dünya genelinde sadece 300 ton civarında oluyor.
Türkiye’de üretimi çok eski dönemlere dayanan bu değerli bitkiye Osmanlı kayıtlarında da yer verilmiştir. 1878 tarihli belgelerde, sadece o yıl içinde İngiltere’ye tatlandırıcı ve boyar madde olarak 9 bin 705 kg ihraç edildiğinden bahsedilir ve ‘Kırmızı altın’ olarak tabir edilir.
Sofraların sevilen baharatı safran faydası ile de pek çok kişinin göz bebeği haline gelmiş durumda. Farklı hazırlama şekilleri ve doğru miktarda kullanımıyla vücudun hemen her bölgesindeki rahatsızlıklara iyi geliyor. İşte bunlardan bazıları:
UYARI: Son zamanlarda daha da fazla talep görmeye başlayan bu baharatın faydası kadar, doğru şekilde ve uygun miktarda kullanılmadığı takdirde zararı da bulunmaktadır. Günlük kullanımı yarım veya en fazla 1 gram olmalı, bu miktarın üzerine çıkılmamalıdır. Hamileler özellikle uzak durmalıdır.