Bir süre önce Biyogüvenlik Kurulu, genetiği değiştirilmiş 10 mısır çeşidinin ithal edilmesiyle ilgili risk raporlarını sitesinde yayınladı.
12 Ekim (yarın) saat 17'ye kadar kamuoyundan yeterli sayıda karşıt görüş gelmezse, GDO'lu ürünler artık yasal hale gelebilir.
Kendi türünden ya da kendi türü dışındaki bir canlıdan gen aktarılarak bazı özellikleri değiştirilen bitki, hayvan ya da mikroorganizmalara "genetiği değiştirilmiş organizma" (GDO) deniyor.
Greenpeace yetkililerinden yapılan açıklamaya göre, GDO'lu ürünler; insanlar, hayvanlar ve doğa üzerinde yapılan tehlikeli bir deney. Hem kendimizin ve hem de gelecek nesillerin üzerinde bu deneyin yapılmasına izin vermemeliyiz!
ZİRAAT MÜHENDİSLERİ DE GDO'YA KARŞI
Ziraat Mühendisleri Odası, Biyogüvenlik Kurulu'nun, GDO'lu 10 mısır çeşidinin ithal edilmesiyle ilgili risk raporlarını geniş bir çevreye duyurdu.
Greenpeace Akdeniz de Ziraat Mühendisleri Odası’nın acil çağrısına yanıt vererek, bir milyonu aşkın destekçisine bu çağrıyı ulaştırma sorumluluğunu aldı ve web sitesinde bir imza kampanyası başlatarak, destekçilerini görüş bildirmeleri yönünde yönlendirdi.
Biyogüvenlik Kurulu’nun kamuoyu görüşü almak üzere oluşturduğu web tabanlı yapı, kullanım açısından karmaşık ve kullanıcıya kolaylık sağlamayan, istatistiksel olarak bilgi vermeyen kapalı bir yapı.
Bu nedenle Greenpeace, destekçilerini bu alana yönlendirebileği ve imza atarak ilk tepkilerini gösterebilecekleri bir bölüm oluşturdu.
10 Ekim Pazartesi saat 12:00’de açılan ve 24 saat dolmadan 47.000 imzaya ulaşan destek, kamuoyuna, halkın GDO’larla ilgili görüşünü açıkça gösteriyor.
İnsanların bu kadar kısa bir zaman içinde tepkisini hızla göstermesi şunu gösteriyor: Ülkemizde insanlar hayvan yemi veya başka her ne şekilde olursa olsun GDO istemiyor. Bu imzalar bir göstergenin de ötesinde, Biyogüvenlik Kurulu’nu ve dolayısıyla Bakanlığa önemli bir sorumluluk yüklüyor.