HABER

Sağlık alanında OECD Türkiye raporu

ANKARA (ANKA) –Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD)'ye üye ülkelerin sağlık sistemlerinin güçlü ve zayıf yönlerini tanımlamak; sağlık alanında yapılan reformları ve bu reformların sağlayacağı faydaları ortaya koyabilmek amacıyla OECD'nin çeşitli ülkelerde yürüttüğü "OECD Sağlık Sistemleri İncelemesi" çalışmasının Türkiye raporu açıklandı.

Diğer OECD ve OECD üyesi olmayan ülkeler ile Türkiye'nin karşılaştırılarak sağlık performansının belirlendiği rapora göre de, Türk toplumunun sağlık durumu, sağlık hizmetlerinin iyileşmesiyle birlikte son 15 yılda önemli ölçüde ilerleme gösterdi. Yine raporda, toplam sağlık harcamaları ile kamu sağlık harcamaları çok aşırı gözükse de, diğer OECD ülkeleri ile kıyaslandığında harcamaların aşırı olmadığı ifade edildi. OECD, Türkiye raporunda; Sağlık Bakanlığı ile birlikte SGK ve Maliye Bakanlığı'nın da harcamaları sürekli kontrol etmesi gerektiği vurgulandı.

-İNSANI YAŞAT Kİ DEVLET YAŞASIN MANTIĞI İLE HAREKET EDİYORUZ"

Toplantıda sağlık siteminde yapılanlara ilişkin sunum yapan Sağlık bakanı Recep Akdağ, "İnsanı yaşat ki devlet yaşasın" mantığı ile hareket ettiklerini söyleyerek, "Sağlık hizmetlerinin erişilebilir ve kaliteli olmasının yanında sürdürülebilir olması da oldukça önemli. Finansman açısından adil olmayan bir sağlık sistemi vardı; ancak şimdi adil bir sistem var. Şimdi sağlık hizmetlerinden hiçbir ayrım olmadan tüm vatandaşlar yararlanabiliyor" dedi.

-"HASTA HAKLARI BİRİMLERİNİN OLUŞTURULMASI"-

Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri'nde de sağlık alanına ilişkin önemli gelişmeler kaydettiklerini bildiren Bakan Akdağ, Hasta hakları birimleri oluşturduk. Sağlık Bankalığı hastanelerinde muayene edilen hasta sayısı 1999'da 90 milyon iken 2008'de 217 milyona ulaştı. Oysa uzman hekim sayımızda önemli bir artış yok; buna karşın hekimin günde karşıladığı hasta sayısında artış yok. Çünkü hekimleri daha verimli çalıştırmaya başladık" diye konuştu.

-"GEREKLİ TEDBİRLERİ ALMAYA DEVAM ETTİĞİMİZ SÜRECE RİSK YOK"-

Halk sağlığı alanında önemli gelişmeler olduğunu herkese hizmet veren 1. basamak sağlık hizmeti kurduklarını kaydeden Bakan Akdağ şunları söyledi:
"Anne çocuk sağlığına ciddi önem verdik. Kaynakları arttırdık. Aile hekimliğinin de halk sağlığına önemli katkıları oldu. Bu kadar reforma karşın harcamaların alıp başını gitmesi gerekirdi; ancak öyle olmadı. Çünkü verimlilik arttı. Bir taraftan daha ucuza mal edebileceğimiz sistemleri geliştirdik. Milli gelirin çok üstünde bir harcama veya kamu kaynaklarından sağlığın aldığı pay anlamında anormal bir durum söz konusu olmamıştır. Biz Sağlık Bakanlığı olarak gerekli tedbirleri almaya devam ettiğimiz sürece finansal sürdürülebilirlik açısından bir risk görmüyoruz."

-SİGARA VE ŞİŞMANLIKLA MÜCADELE-

Gelecek dönemde özellikle sigara ve şişmanlıkla mücadele edileceğine işaret eden Bakan Akdağ, aile hekimliğine ilişkin olarak ise şöyle devam etti:
"Aile hekimliği uygulamalarına yıl sonuna kadar 59 ilde geçmeyi planlıyoruz. 2010'da ise tüm illere yayılacak. Vatandaşlar gönüllü olarak aile hekimliğini tercih eder hale geldi. Bu orta ve uzun vadede sağlık harcamalarının azalması için oldukça önemli. Ekim'den itibaren hastaneler başvurudan katkı payı almaya başladı. Bu katkı paylarıyla birlikte aile hekimliğini geliştirdiğimiz ölçüde, doğrudan hastanelere başvuru oranı azalacaktır. Aile hekimliğini arttırmanın iki yolu var: birincisi tüm illere yaymak diğer ise katkı payının ödenmesini sağlamak. Bakanlık olarak insan kaynaklarının yeterli hale getirilmesi, iyi sağlık uygulayıcılığı ve kılavuz kapasitesinin geliştirilmesi ile finansal sürdürülebilirliği hedefliyoruz."

-DÜNYA BANKASI SAĞLIK BAKANLIĞI İLE ONUR DUYUYOR-

Dünya Bankası Direktörü Ulrich Zachau, Sağlıkta Dönüşüm Programı'nın yoksul ve savunmasız gruplar için daha etkin hale getirilmesinin oldukça önemli olduğunu söyledi. Krizle birlikte sağlık hizmetlerinin yine bu gruplar için daha güç ve ihtiyaç haline geleceğini ifade eden Zachau, "Şu andaki global kriz, programın önünde bir takım sıkıntılar yaratabilir. Uygulanan aile hekimliği halk sağlığı açısından oldukça önemli. Dünya Bankası olarak Sağlık Bakanlığı'nın gösterdiği çabadan ve çalışmalarından ötürü onur duyuyoruz" dedi.

-"KRİZ SAĞLIK FİNANSMANINDA DA ZORLUK YARATACAK"-

OECD Direktörü John Martin ise; birinci basamak sağlık hizmetlerine erişimin kolaylaştırılması gerektiğine işaret ederek şunları söyledi:

"Birinci basamak sağlık hizmetlerinde erken tanı da oldukça önemli. Sağlık harcamalarındaki artış normal ekonomik büyümenin önüne geçmemelidir. Kriz tüm dünyayı olduğu gibi Türkiye ekonomisini de etkilemekte. Türkiye'de OECD raporlarına göre, ekonomik durum kötüleşti. Sağlık finansmanında da bir takım zorluklar çıkacak. Ancak sağlık sistemi içinde yer alan çalışanlarda farkındalık sağlanarak bu durum kolaylıkla atlatılır."

En Çok Aranan Haberler