Environment International adlı akademik dergide yayımlanan araştırma, aralarında BPA, poliklorlu dioksin, parasetamol ve ftalat da bulunan 9 kimyasal maddeyi inceliyor, bu maddelerin karışımının vücuttaki hormonların normal işleyişine engel olduğunu ve bu yüzden sperm kalitesini düşürdüğünü öne sürüyor.
Danimarka'da 18-30 yaşları arasında 98 erkeğin idrar örneklerini inceleyen çalışma, en çok tehlike yaratan kimyasalın su şişesi, süt ve konserve gıda ambalajları gibi birçok üründe bulunan BPA olduğunu tespit ediyor.
Çalışmanın bulguları, erkeklerin cinsel gelişiminin henüz anne karnındayken başladığını belirtiyor, bu yüzden hamile kadınların araştırma sonuçlarından özellikle etkilendiğine işaret ediyor.
Erkeklerde sperm kalitesini takip eden araştırmacılar uzun zamandır düşüş olduğunu kaydediyor.
2017 yılında Human Reproduction Update adlı akademik dergide yayımlanan ve Kuzey Amerika, Avrupa, Avustralya ve Yeni Zelanda'da yapılan 200 araştırmayı derleyen bir çalışma, erkeklerde sperm sayısının son 40 yılda yüzde 50 oranında azaldığını tespit etmişti.
Bunun üzerine bazı doktorlar, bu düşüşün devam etmesi durumunda insanlık türünün yok olabileceğini öne sürmüştü.
Uzmanlar, erkeklerin cinsel sağlığının olumsuz etkilendiğini ispatlayan hastalık sayısının artığını ve bu hastalıkların artık daha sık görüldüğünü vurguladı.
Geçtiğimiz hafta yayımlanan ve İngiltere-Danimarka ortaklığında yapılan çalışma ise bu artışın en önde sebebi olarak hormon dengesini bozan kimyasalları gösteriyor.
Guardian'ın haberine göre araştırmanın başında çalışan, İngiltere'deki Brunel Üniversitesi'nden Profesör Andreas Kortenkamp, bulguların şaşırtıcı olduğunu, kimyasalların yarattığı riskin çok ciddi olduğunu ifade ediyor.
Haberde değerlendirmelerine yer verilen Kortenkamp, araştırmanın sonuçlarına bakıldığında bu kimyasalların kullanımını kısıtlamak için daha fazla beklemenin bir anlamı olmadığını söylüyor.
Araştırmada aynı zamanda Avrupa Gıda Standartları Ajansı verilerinden yola çıkarak 20 kimyasal madde daha incelendi.
Uzmanlar, erkeklerin tehlikeli düzeyde kimyasal maddelere maruz kaldığını belirtirken araştırmaya dahil olan erkeklerden bir tanesinin vücudunda olması gerektiğinden 100 kat fazla zararlı madde tespit edildi.
Araştırmacılar aynı zamanda kimyasalları tehlike seviyelerine göre sıraladı. Buna göre BPA'yı sırayla dioksin, parasetamol ve ftalat takip ediyor.
Daha önce yapılan araştırmalar, hamilelik döneminde parasetamol kullanımının bebeğin ileride cinsel gelişimini ve sağlığını etkilediğini öne sürüyor. Bazı uzmanlar, hamile kadınların ağrı kesici alımından dikkatli olmasını ve doktorlarıyla danışmasını tavsiye ediyor.
Araştırmanın sonuçlarına katılmayanlar var. Bazı uzmanlar, sperm kalitesindeki düşüşe bu çalışmada sıralanan kimyasallar değil de başka faktörlerin neden olduğunu söylüyor. Kimisi de araştırmaya dahil edilen kimyasalların sayısı sınırlı olduğunu belirtiyor.
Aynı zamanda kadınların çalışmaya dahil edilen kimyasallara ne kadar maruz kaldığı bilinmiyor, böylece hamile kadınlarda bu kimyasalların ne kadar görüldüğü araştırmanın bulgularında yer almıyor.
Uzmanlar, sperm kalitesinde düşüşe neden olan ve bu çalışmada etken olarak değerlendirilmeyen bazı diğer faktörler olduğunu belirtiyor. Bunlardan bazısı hava kirliliği, aşırı kilo alımı ve sigara tüketimi.
Guardian'a konuşan Kortenkamp, "Tek etkenin bu kimyasallar olduğunu elbete söylemiyoruz. Örneğin beslenme uzmanları peynir, tereyağı ve yağlı etlerin de sperm kalitesini etkilediğini söylüyor" diyor.