Sağlık Bakanı Müezzinoğlu, Birlik-beraberlik Mesajı Verdi

Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, "Biz ayrışarak, çatışarak, gözünün üstünde kaşın var, kaşının üstünde de leke var diyerek güzel örnek olamayız. Onların yarınlarına katkı sağlayamayız. Hedef dinamiğimize katkı sağlamak için başarılı olmamız lazım. Hepimizin bu ülkeye, millete teşekkür borçluyuz" dedi.

İzmir’deki temaslarını sürdüren Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, sabahki programlarının ardından Swiss Otel’de düzenlenen Balkan-Rumeli Dernekleri Buluşması ile Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği’nin (MÜSİAD) 80’inci Genel İdare Kurulu Toplantısı’na katıldı. AK Parti İzmir Milletvekili Rıfat Sait ile Balkan Dernekleri Federasyonu’nun organizatörlüğünde gerçekleşen Balkan-Rumeli Dernekleri Buluşması’nda konuşan kendisi de Balkan kökenli olan Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, birlik-beraberlik-kardeşlik mesajlarıyla dolu bir konuşma yaptı.

Anadolu coğrafyasında yaşayan başta Balkan kökenliler olmak üzere tüm farklı etnisitilerin Türkiye’ye teşekkür borçlu olduğunu belirten Bakan Müezzinoğlu, farklılıkların, farklı düşünce ve yaşam-felsefe tarzlarının Türkiye’nin zenginliği olduğunu söyledi.

Bakan Müezzinoğlu, ayrışmanın ve çatışmanın gereği olmadığını dile getirerek, birlik-beraberlik mesajı verdi: “Farklı düşünmek, farklı yaşamak, farklı hayat felsefesini benimsemek bizim zenginliğimizdir. Balkan medeniyetinin coğrafyasının yolculuğunu birlikte yapabilmeyi başarmak bizim tarihi sorumluluğumuzdur, görevimizdir. Bunu dedelerim, atalarım başardıysa. Hiçbir gerekçe bizi haklı kılmaz. Kendi özeleştirimizi yaparsak ne pahasına olursa olsun birlik ve beraberlik içinde olmalıyız. Biz ayrışarak, çatışarak, gözünün üstünde kaşın var, kaşının üstünde de leke var diyerek güzel örnek olamayız. Onların yarınlarına katkı sağlayamayız. Hedef dinamiğimize katkı sağlamak için başarılı olmamız lazım. Hepimizin bu ülkeye, millete teşekkür borçluyuz.”

Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, çok basit nedenlerle gönül birliğini yansıtmakta sıkıntı yaşanıldığına dikkat çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Çok basit nedenlerle gönül birliğimizi yansıtmakta sıkıntı yaşıyoruz. Buna hakkımız olmadığını düşünüyorum. Balkan medeniyeti anlayışının zenginliğiyle farklı ırkları, yapıları 450 yıl barış, huzur, sevgi, hoşgörü, adalet ortamında başarabilmiş bir medeniyetin gen yapısını yaşayan, nesilleriz biz. bunu yeniden sevgi kardeşlik medeniyet yumağına, yolculuğuna dönüştürmeliyiz.”

Balkanlardan gelenlerin daha önceki süreçte yaşadığı süreçleri en iyi kendisinin bildiğini anlatan Müezzinoğlu, “Birlik beraberlikte, birbirimize sahip çıkmamızda, ortak bir heyecanı, duyguya dönüştürmekteki zaafiyeti elbirliğiyle çözmemiz gerekiyor” dedi.

Bakan Müezzinoğlu, yaşadığı sıkıntıları anlattıktan sonra, tüm göçmenlerin Türkiye’yi anavatanı olarak gördüğünü belirtti.

Hayatının bir döneminde haymatlos (vatansız) olarak yaşadığını, bu nedenle anavatan Türkiye’nin değerini çok iyi bildiğini dile getiren Bakan Müezzinoğlu, “58 yaşındayım. Yaşımın bir yarısını diyemeyeceğim 27 yaşını bir başka ülkenin vatandaşı olarak geçirmiş, eğitim sürecinde Türkiye’ye gelmiş, yabancı uyruklu olmak nedir, emniyet müdürlüğü nedir, ikamet tezkeresi geçti mi geçmedi mi, gümrüklerdeki sıkıntılar nedir, bazen Yunan tarafındaki ayrı, Türk tarafındaki sıkıntıları yaşamış biri olarak, sonra dünya vatandaşlığı nedir, ceketini alıp arkanda çocukluk anılarını, sevdiklerini, yakınlarını bırakmanın ne demek olduğunu ve bir belirsizliğe güven içinde gelebilmenin ne olduğunu biliyorum. Kaçak olarak ama güven duygusu içinde geliyorsunuz. Niye? Çünkü burası anavatan. Amerikaya, İsviçre’ye, Danimarka’ya giderken kapıda sıkıntı olur mu diye düşündüğün koşullardan ben ceketimi alıp gidiyorum, burada benim milletim var, ay yıldızlı bayrağım var diye böyle bir güçlü duyguyu yaşatan bu millete teşekkür etmek istiyorum. 4 yıllık haymatlosluk sürecinden sonra bir 27 yıl Yunanistan, 4 yıl dünya, 27 yıl da Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olma onurunu bana bu millet ve devlet yaşattı. Bu millete ne kadar teşekkür etsem azdır. Böyle bir milletin evladı, üyesi olmaktan gerçekten onur duyuyorum. Rabbime de şükrediyorum” diye sonlandırdı açıklamasını.

Bakan Müezzinoğlu, daha sonra yine Swiss Otel Kongre Merkezi’nin bir diğer salonunda gerçekleştirilen Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği’nin (MÜSİAD) 80’inci Genel İdare Kurulu Toplantısı’na katıldı.

Bakan Müezzinoğlu, MÜSİAD’ın misyonun sadece Türkiye ile sınırlı kalmadığını belirterek, “MUSİAD bugün sadece ülkede değil coğrafyayı genişleten ya da coğrafyamızın dinamiklerini dünya dinamiğini de devreye koyan bir vizyonla hareket ediyor. Arzu ettiği hayaller bu milletin hayalleriyle örtüşen, bugünden sonra da başarılı bir şekilde yapacağına inanıyorum. Bir üyesi olarak da bu hedefleri paylaşan bir hükümetin bakanı olarak da her zaman yanınızda olma ve her türlü desteği vermek üyelik ve milli sorumluluğumuz” dedi.

‘Herkes için sağlık’ temasıyla EXPO 2020 adayı olan İzmir’in zorlu süreçten başarıyla çıkmasını istediklerini kaydeden Bakan Müezzinoğlu, İzmir’in coğrafyasından anlayışına ve sivil dinamiklerine kadar EXPO’yu kazanmayı hakettiğini söyledi.

Bakan Mehmet Müezzinoğlu, İzmir’in başta sağlık serbest bölgeleri olmak üzere sağlık yatırımları açısından Türkiye’nin en uygun birkaç kentinden biri olduğuna da vurgu yaparak, açıklamalarını şöyle sonlandırdı:

“EXPO 2020 ve İzmir. Herkes için sağlık kelimesinin karşılığı olan bir kentimiz İzmir. Doğasının coğrafyasının zenginliği, sivil dinamikleriyle de bu anlamda bir heyecanı yakalamıştır. Konsept de hakettiğini besleyen bir konsept. İzmir sağlık alanında sadece il düzeyinde değilbölge düzeyinde de güçlü. Termal turizmle sınırlar ötesi sağlık turizmine hizmet edebilecek bir il. Sağlıkta serbest bölgeyi en başta konuşacağımız illerden biri İzmir ve Ege Bölgemiz.”

Bakanın konuşmasının ardından MÜSİAD 80’inci Genel İdare Kurulu Toplantısı’nın basına kapalı olarak gerçekleştirilen bölümüne geçildi.