Akdağ bugün konuyla ilgili sorulara cevap verdi. Bu sırada Akdağ'ın çevresindeki gazetecilerin hemen hepsinin kadın oluşu ve sordukları ısrarlı sorularla Bakan'ı terletmeleri ise dikkat çekti.
[
****](http://video.mynet.com/habervideo/Saglik-Bakan-i-o-sozlerine-aciklik-getirdi/1454169/)
Dün AA Editör masasına misafir olan Bakan Akdağ’a, tecavüz nedeniyle hamile kalan kadınlara yönelik bir soruya verdiği “Bazen 'Annenin başına kötü bir şey gelmişse ne olacak?'. Vesaire gibi şeyler söyleniyor. Gerekirse öyle bir bebeğe devlet bakar" şeklindeki sözleri hatırlatıldı.
Akdağ bugün katıldığı Dünya Sigarasız Günü ödül programı çıkışında bu yöndeki sorulara, “Cümleme eğer ile başladım. Eğer kürtaj sadece annenin ve bebeğin sağlığı ile ilgili serbest bırakılacaksa, belli sıkıntılarla doğan çocukları devlet sahipsiz bırakmamalı” şeklinde cevap verdi. Bakan Akdağ bu sözleri söylerken çevresindeki gazeteciler dikkat çekiciydi. Bakan'ın çevresinden hemen hemen tüm gazeteciler kadındı ve kürtaj ile ilgili ısrarlı sorularıyla Bakan'ı terlettiler.
Recep Akdağ, kürtaj ve sezaryen tartışmasına yönelik şu açıklamaları yaptı:
Bu meselenin tartışılması son derece doğrudur. Çalışmalar zaman alacaktır.
Türk toplumunun büyük kısmı kürtaja karşıdır. Kadınların da büyük bir kısmı kürtaja karşıdır.
Elbette annenin sağlığıyla ilgili tehdit eden bir durum varsa kürtaja itirazımız yok. Bebeğin ağır bir problemi olacaksa tartışabilir. Basında yer alan bir açıklamam var.
Bana soruldu denildi ki;
"Özel durumlardaki hamilelikler olabilir"
Böyle soruldu, ben şöyle cevap verdim:
“Eğer annenin hayatı ile ilgili bir sorun varsa olabilir.” Eğer ile başladım eğer ile bitti cümlem.
Eğer kürtaj sadece annenin ve bebeğin sağlığı ile ilgili serbest bırakılacaksa, belli sıkıntılarla doğan çocukları devlet sahipsiz bırakmamalı, bırakılmamalıdır tabii ki.
Bu verilmiş bir karar değil zaten. Bizler bilimsel olarak tartışacağız, bakanlar kuruluna götüreceğiz
Sezaryen ise normal doğumun yerine geçecektir, sezaryen bir ameliyattır bir defa bunu yaptığınız zaman mütakip doğumları da bu şekilde yapmalısınız. Normal doğum olmaz mı? Birinci doğum sezaryense eğer ikinci doğum normal olabilir diyorlar fakat bunun tehlikeli olduğunu belirtiyorlar. Burada vatandaşımız sezaryene kesinlikle itibar etmemelidir, meslektaşlarım arasında bir bilgi farklılığı var siz doğum esnasında kişinin kendisi ve ailesine tehlike varsa ve bunu aksettirirseniz ne denirse razı oluyorlar.
**"Kürtaj Türkiye'de bir 12 Eylül yasasıdır"**
Bugün Türkiye'de her insanın aile hekimi var, her vatandaş her aile modern planlamaya uymalı, işin özeti budur. Tartışmaları sağlıklı götürmek lazım, tekrar söylüyorum Türkiye'de kürtaj konusu bir 12 Eylül darbe yasasıyla oldu bittiye getirilmiştir. Biz şahsen sayın başbakanımız da bende burada yaşam hakkından yanayız, kadının seçim hakkını savunanlar da var o halde bu tartışmalar devam edecek ve bu süreci sağlıklı şekilde sonlandıracağız.
Peşpeşe sezaryenler olamaz mı? Olabilir, fakat her sezaryen anne için tehlike olduğu için ilk doğumdan sonra eğer devam eden doğumlar da aynı şekilde gerçekleşecekse tehlike teşkil eder.
Ana amaç bellidir ama bunun elbette ikincil yararları üzerinde de tartışacağız. Ben diyorum ki eğer kürtaj sadece annenin yada bebeğin sağlığıyla ilgili bir durumdan dolayı yarın serbest bırakılacaksa, o zaman belli sıkıntılarla doğan çocukları devlet sahipsiz bırakmayacaktır. Ancak böyle bir kararı da henüz almış değiliz, Türkiye'de kürtaj şuanda 10. haftaya kadar koşulsuz şekilde serbesttir, dileyen bu haftaya kadar anne karnındaki bebeği aldırabilir. Neden kadın örgütleri, insan hakları ile ilgilenen kişiler yada sizler bunu vurgulamıyorsunuz. 10 haftadan sonra kolu, bacağı artık kan dolaşımı başlayacak olan bebeğin anne karnından kazınmasının adıdır kürtaj, bundan bahsediyorum ben.
4 hafta konusunu ortaya atan biz değiliz. 4 Hafta konusu tartışması sonuca varacaktır, bu bizim fikrimiz değil benim fikrim bilimsel kurulun çalışması sonucunda şekillenecektir.