Sağlık Bakanlığı’nın son olarak yayımladığı COVID-19 Haftalık Raporu’nda, 24-30 Ağustos 2020 tarihleri arasını kapsayan koronavirüs vakalarına ait bilgiler açıklandı.
Ancak raporda Türkiye’de pandeminin başından itibaren koronavirüs sebebiyle hayatını kaybedenlerin yaş aralıklarına göre dağılımı bilgisine de yer verildi.
Buna göre;
2 yaşından küçük 6 çocuk,
2-4 yaş arasında 1 çocuk,
5-14 yaş arasında 5 çocuk,
15-24 yaş arasında 10 genç,
25-49 yaş arasında 397 genç ve yetişkin
50-64 yaş arasında bin 416 yetişkin
65-79 yaş arasında 2 bin 741 yetişkin ve
80 ve üzeri yaşlarda bin 750 kişi koronavirüs nedeniyle hayatını kaybetti.
Rapora göre koronavirüs sebebiyle en çok ölüm 65-79 yaş aralığındaki vakalarda görüldü. Pandeminin başından itibaren 65 yaş ve üzeri kişilerin riskli grupta yer aldığı uzmanlar ve Sağlık Bakanlığı tarafından sık sık vurgulanırken, 50-64 yaş aralığındaki hayatını kaybedenlerin sayısı da verilerde ciddi bir orana sahip.
Bunun yanında 0-65 yaş arası toplam bin 835 kişi hayatını kaybederken, bu sayı 80 yaş ve üzerinde görülen ölümlerden daha yüksek.
Raporda dikkat çeken diğer önemli detay ise Türkiye’de koronavirüs tanısı almış toplam vakaların yaşlara göre dağılımı. Buna göre;
Tüm vakaların 18 bin 563'ünü 15 yaş ve altı çocuklar (Yüzde 6,9)
37 bin 456'sını 15-24 yaş aralığı kişiler (Yüzde 13,9),
133 bin 78'ini 25-49 yaş aralığı kişiler (Yüzde 49,4),
50 bin 303'ünü 50-64 yaş aralığı kişiler (Yüzde 18,7),
23 bin 358'ini 65-79 yaş aralığındaki kişiler (Yüzde 8,7),
6 bin 791'ini ise 80 yaş ve üzeri kişiler oluşturuyor. (Yüzde 2,5)
Bu oranlara bakıldığında 25-49 yaş aralığı kritik bir durumda yer alıyor. Bu yaş aralığındaki vakalarda görülen toplam ölüm sayısı 397 ve bu oran 50 yaş ve üzeri vakalardaki ölüm oranına göre düşük. Ancak COVID-19 tanısı almış vakaların neredeyse yarısını bu yaş aralığındaki kişiler oluşturuyor.
Bakanlığın yayımladığı verilere bakıldığında okul çağındaki çocukların ve gençlerin oranı dikkate alınması gereken bir seviyede. Yüz yüze eğitimin salgındaki etkisi sık sık tartışılırken, vaka artışı ile birlikte velilerin endişeleri de artıyor.
Ayrıca toplumdaki belirti göstermeyen vakaların tespit edilenden çok daha fazla olduğu da dikkat çeken konulardan biri. Yine bakanlığın verilerinde, en çok vaka oranına sahip olan 25-49 yaş aralığının çalışma hayatında önemli bir yeri var. Bu oranlara bakıldığında 25-49 yaş aralığının yaş aralığının, toplumdaki bulaşın artmasında etkili olduğu düşünülebilir.