Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, Türkiye'deki grip vakalarının titizlikle takip edildiği bildirildi. İçinde bulunulan ayların, grip sezonuna dahil olduğu ve vakalarda artışlar olması beklenen bir durum olduğu belirtilerek, "Kuzey yarım küre ve Avrupa ülkelerinde olduğu gibi ülkemizde de vakalar, Ekim ayından başlayarak Ocak ayına kadar artmakta, genelde Mart ayında da düşüşe geçmektedir. Vatandaşlarımızın bu artıştan endişe etmemesi ancak risk grubunda bulunanlar başta olmak üzere tedbiri de elden bırakmaması gerekir" denildi.
Türkiye'de halen influenza A (H1N1) ve influenza B virüslerinin her ikisinin de dolaşımda yer aldığı ve gribe neden olduğu ifade edilerek, "Üst solunum yolu şikayetleriyle başvuru yapan hastalardan Eylül ayından bu yana alınan numunelerde influenza virüsü tespit edilenlerin oranı yaklaşık yüzde 15’dir. Ayrıca başta rhinovirüs, parainfluenza virüs olmak üzere benzer hastalık tablolarına neden olabilen diğer virüslerin de etkin olduğu görülmektedir. 2009’da küresel bir salgın olan influenza A (H1N1) virüsü artık 'domuz gribi' olarak tanımlanmamaktadır ve insanlarda normalde görülebilen mevsimsel grip ajanları arasında yer almaktadır. Bu yıl saptanan virüs tipleri ve pozitiflik oranlarında olağanüstü bir durum söz konusu değildir" ifadelerine yer verildi.
Üst solunum yolu enfeksiyonlarının mevsimsel artışının geçen yıllarla benzer oranda seyrettiği halde, ülke genelinde acil servislere başvurularda artış görüldüğü bildirilerek, şöyle denildi:
"Kasım ve Aralık aylarında acil servislere başvuru sayılarının geçen yılın aynı dönemine oranla yüzde 10'luk bir artış tespit edilmiştir. Grip ve benzeri üst solunum yolu hastalıklarında vatandaşlarımızın öncelikle acil servislere değil, aile hekimine müracaat etmesi gerekmektedir. Hastalık belirtileri başladıktan sonraki ilk 48 saat içerisinde başlanan tedavinin daha etkili olduğu bilinmelidir. Hastalar mutlaka istirahat etmeli, bol sıvı tüketmelidir. Mevsimsel grip hastalığının tedavisinde antibiyotiklerin yeri yoktur. Üst solunum yolu enfeksiyonu bulunan kişiler, hekim kontrolünden sonra gerekirse hekim tarafından reçete edilen ilaçları kullanmalıdır. Grip, her yaşta görülebilen bir hastalık olup, risk gruplarında yer alan kişilerde daha ağır seyredebilmektedir. Gripten korunmak ve bulaştırmamak için; el yıkama ve kişisel hijyene dikkat edilmeli; ağız, burun ve gözlere kirli ellerle temas edilmemelidir. Aksırma ve öksürme esnasında ağız ve burun kağıt mendille kapatılmalı ve kullanılan kağıt mendil çöpe atılmalıdır. Mendil yok ise kolun iç yüzüne öksürülmelidir. Sonrasında eller yıkanmalıdır. Hasta kişilerle yakın temastan kaçınılmalı, kalabalık ve kapalı ortamlarda uzun süre kalınmamalıdır."