ANKARA (İHA) - Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Sağlık Bakanlığı Bağışıklama Danışma Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mehmet Ceylan, aşı içerisinde bulunan etil civanın (Thiomersal) vücutta bazı kronik hastalıklara yol açtığı yönünde gazetelerde yer alan iddiaları yalanladı. Ceylan, bebeklerimi ve çocukları ölümcül hastalıklardan korumak, onlara sağlıklı bir gelecek sunabilmek için en emin yolun aşılama olduğunu savundu.
Sağlık Bakanlığı Bağışıklama Danışma Kurulu bugün Sağlık Bakanı Recep Akdağ, başkanlığında toplandı. Kurul üyesi Prof. Dr. Ceylan, düzenlediği basın toplantısında kurulda alınan kararları açıkladı. Aşının kişileri hastalıklardan ve onun kötü sonuçlarından korumak için sağlam ve risk altındaki kişilere uygulanan biyolojik ürünler olduğunu belirten Ceylan, aşılarda asıl etken madde yanında; Adjuvan, Stabilizatör ve koruyucu maddelerin kullanıldığını söyledi. 'Adjuvan' diye adlandırılan ek maddelerin aşıların etkinliğini artırmak üzere bakteri ve virüs bileşenlerinin yanında kullanılan maddeler olduğunun altını çizen Ceylan, "Stabilizatörler ise aşılar uygulanıncaya kadar stabilitesini korumak üzere aşı flakonlarma ilave edilen maddelerdir. Ayrıca mikrobiyolojik bulaşmayı engellemek üzere koruyucu olarak adlandırılan ilave maddeler aşı flakonlarma eklenmektedir. Genel olarak aşılarımızda adjuvan olarak Alüminyum Hidroksit; koruyucu olarak Thiomersal ile antibiyotikler (Neomisin) ve stabilizatör olarak da Magnezyum Klorid bulunmaktadır" diye konuştu.
Türkiye'de halen Sağlık Bakanlığı aşı takviminde yer alan difteri-boğmaca-tetanos (DBT), hepatit B, tetanos (TT), tetanos-difteri (Td), kızamık, çocuk felci (OPV), verem (BCG) aşılarının rutin olarak kullanıldığını anlatan Prof. Dr. Ceylan, bu aşılarda koruyucu olarak Thiomersal bulunduğunu vurguladı.
Thiomersal'in etil civa maddesinin organik bir bileşiği olduğunu ve 1930'lu yıllardan bu yana birçok aşı ve ilaçta koruyucu olarak kullanıldığını belirten Ceylan, şunları söyledi:
"Thiomersal'in ağırlığının yaklaşık yüzde 50'si kadar organik civa içermektedir. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) Aşı Güvenliği Genel Komitesi'nin (GACVS), 20-21 Haziran 2002'de yayınladığı raporda Etil Civa'nın (Thiomersal) vücutta yanlanma ömrünün bir haftadan daha kısa olduğu, ortalama 4-9 günde vücuttan sindirim sistemi yoluyla atıldığı; dolayısıyla diğer civa bileşikleri gibi vücutta birikmesinin ve civaya bağlı bir takım kronik hastalıklara yol açmasının söz konusu olmadığı açıklanmıştır. Vücuttan atılımı güç olan madde Metil Civa olup, Thiomersal içeriğindeki ise etil civadır. Kronik civa zehirlenmesi ile otizmin klinik belirtilerinin birbirine benzemesi nedeniyle ortaya atılan teorik risk daha sonra reddedilmiş ve böyle bir ilişkinin olmadığı gösterilmiştir. Özellikle gelişmiş ülkelerdeki aşı karşıtı grupların Thiomersal içeren aşıların kullanımı ile Otizm başta olmak üzere bir takım kronik hastalıkların arttığı iddiaları üzerine bu İlişkiyi araştıran birçok bilimsel inceleme yapılmıştır. Bu incelemeler sonucunda Thiomersal ile otizm arasında herhangi bir ilişki saptanamamıştır. WHO Aşı Güvenliği Genel Komitesinin (GACVS) yaptığı ayrıntılı araştırmalar ışığında; Avrupa İlaç Ajansı (EMEA) Patentli Tıbbi ürünler Kurulu'nun (CPMP) Mart 2004'teki çalışmasında da Thiomersal içeren aşılarla yapılan bağışıklama ile özel nörolojik gelişim bozuklukları arasında bir ilişki olmadığı saptanmıştır. Amerikan Bağımsız Sivil Ulusal Bilim Akademileri (NAS), İlaç Enstitüsünün (IOM) 2004'teki raporunda da otizm ile kızamık içeren aşılar ya da koruyucu olarak Thiomersal içeren aşılar arasında bir bağlantı olmadığı ve tamamen rastlantısal olduğu sonucuna varılmış ve İlaç Enstitüsü (IOM) başkanı Harvey V. Fineberg 7 Ağustos 2005'te NBC televizyonunda yayınlanan mülakatında bir kez daha Thiomersal ile otizm arasında bir ilişkinin olmadığını beyan etmiştir."
Ceylan, Amerika'da aşılarda kullanılan Thiomersal içeriğinin azaltılması yönünde kararlar olmasına rağmen, halen grip aşıları başta olmak üzere birçok aşı ve ilaçta bu maddenin koruyucu olarak kullanılmasına devam edildiğini söyledi. Başta Avrupa ülkeleri olmak üzere ülkelerin çoğunda aşılarda koruyucu olarak Thiomersal kullanımının devam ettiğini ifade eden Prof. Dr. Ceylan, "Aşı yapılmaması durumu, yılda yüz binin üzerinde bebeğimizin ve çocuğumuzun kaybına neden olacağından konu ele alınırken çok daha hassas yaklaşılmalıdır. Sağlık Bakanlığı tarafından temin edilerek ülkemizde kutlanılan tüm aşılar Dünya Sağlık Örgütü tarafından üretim koşulları ve teknik özellikleri belirlenen standartlara uygun olarak üretim yapan üreticilerden temin edilmektedir. Bu aşıların; üretim sırasında, fabrika çıkışında ve ülkemize girişte kalite kontrolü ve biyolojik test kontrolleri yapılmakta ve uygun olan ürünler kullanıma sunulmaktadır. Ayrıca iç piyasada bulunan ve ithal İzni veya ruhsatlandırma ile ülkemize getirilen tüm aşılar da, ülkemize girişte biyolojik kontrollerden geçirilmektedir. Ülkemizde kullanıma sunulan aşı, ilaç ve biyolojik ürünlerin içeriği üretici ülkeler ve diğer kullanıcı ülkelerle aynı olup herhangi bir farklılık bulunmamaktadır" açıklamasında bulundu.
Bebekler ve çocukları ölümcül ve sakat bırakan hastalıklardan korumak, onlara sağlıklı bir gelecek sunabilmek için en emin yolun aşılama olduğuna dikkati çeken Ceylan, medyanın bu konuda daha hassas davranmasını, kamuoyunu yanlış yönlendirecek yayınlardan kaçınmasını istedi.