Sağlık Bakanlığı, Türkiye’nin beden ağırlığı algısı ile ilgili araştırma yaptı. 81 ilde 15 yaş ve üzeri 6 bin 82 kişi ile birebir görüşerek yapılan araştırmaya göre her 10 kişiden 5’inin obez olduğu belirlendi. Obez olanların yüzde 25’i kendini obez olarak algılarken, yüzde 54’ü fazla kilolu, yüzde 20’si ise obez olduğunu kabul etmeyerek kilosunun normal olduğuna inanıyor.
Sağlık Bakanlığı Sağlığın Geliştirilmesi Genel Müdürlüğü, 'Türkiye’nin Beden Ağırlığı Algısı'nı yaptığı araştırma ile ortaya koydu. Ulusal düzeyde ilk defa yapılan ‘Türkiye Beden Ağırlığı Algısı Araştırması’ ile Doğru Beden Ağırlığı Algısı'nın (DBAA) yerleşim yeri, cinsiyet, yaş ve öğrenim durumu tanımlayıcı değişkenleri, obeziteyi sağlık sorunu olarak görme ve diyet yapma durumu ile ilişkisi incelendi. Araştırmanın giriş bölümünde obezite ile ilgili önemli verilere yer verildi. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre dünya genelinde 1980 yılından günümüze obezite sıklığının ikiye katlandığı belirtildi. 1980 yılında dünya genelinde erkeklerin yüzde 5’i, kadınların yüzde 8’i obez iken 2008 yılında bu sıklığın erkeklerde yüzde 10, kadınlarda yüzde 14’e yükseldiği ifade edildi.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun yaptığı Türkiye Sağlık Araştırması-2010 verilerine göre 15 yaş ve üzeri yetişkin nüfusun yüzde 33’ünün fazla kilolu ve yüzde 16,9’unun obez olduğu kaydedildi. Türkiye Beslenme ve Sağlık Araştırması-2010 verilerine göre ise 19 yaş ve üzeri bireylerin yüzde 34,6’sı fazla kilolu ve yüzde 30’unun obez olduğu hatırlatıldı.
6 BİN 82 KİŞİ İLE BİREBİR GÖRÜŞÜLDÜ
‘Türkiye Beden Ağırlığı Algısı Araştırması’ kapsamında ülkedeki tüm adreslerin kayıtlı olduğu ulusal veri tabanına dayalı olarak, hane üzerinden belirlendi. Hanelerin araştırmaya katılma ölçütü olarak, 15 yaş ve üzeri en az bir kişi ile görüşme yapılması hedeflendi. Bu kapsamda 3 bin 894 haneden 6 bin 82 kişiye yüz yüze görüşme tekniği ile anket uygulandı. Yirmi yaş ve üzeri katılımcıların beyan ettiği boy ve ağırlıklar, Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) yetişkin Beden Kitle İndeksi (BKİ) sınıflamasına göre değerlendirildi. DSÖ’nün okul çağı çocuklar ve adölesanlarda geliştirdiği büyüme referansları, 15-19 yaşları arasındakilerin BKİ’lerinin değerlendirilmesinde kullanıldı. Anketörler il sağlık müdürlüğü yöneticileri tarafından tercihen daha önce topluma dayalı araştırma çalışmalarında görev almış olanlar içinden olmak üzere ebe, hemşire ve sağlık memurları arasından seçildi.
Araştırma sonucunda katılımcıların BKİ sınıflamasına göre; yüzde 3,6’sı zayıf, yüzde 39,7’si normal kilolu, yüzde 33,3’ü fazla kilolu ve yüzde 23,4’ü obez olduğu belirlendi. BKİ sınıflamasına göre kadınlar ile erkekler arasında istatistiksel olarak anlamlı fark olduğu gözlendi. Erkeklerin yüzde 36,6’sı fazla kilolu ve yüzde 18,4’ü obez iken, kadınların yüzde 31,3’ü fazla kilolu yüzde 26,4’ünün obez olduğu tespit edildi. Katılımcıların öğrenim düzeyi en düşük olan okuryazar olmayanlarda obezite sıklığının yüzde 32,3 ile en yüksek yüksekokul/üniversite mezunlarında yüzde 10,3 ile en düşük olduğu görüldü.
OBEZİTE FARKINDALIĞININ ARTIRILMASI GEREKİYOR
BKİ sınıflamasına göre fazla kilolu olanların sadece yüzde 38,7’si kendini fazla kilolu olarak algılarken, yüzde 5,6’sı obez, yüzde 53,4’ü normal kiloda ve yüzde 2,3’ü zayıf olarak kendini gördüğünü ifade etti. Obez olanların ise sadece yüzde 25,8’i kendini obez olarak algılamakta olup yüzde 54,2’si fazla kilolu, yüzde 20’si normal kiloda olarak kendini gördüğünü belirtti.
BKİ sınıflamalarına göre fazla kilolu olanların yüzde 85,6’sı, obezlerin yüzde 86,9’u obeziteyi sağlık sorunu olarak gördüğünü belirtti. Obez olan ya da kendini obez olarak algılayan her on katılımcıdan birinin obeziteyi sağlık sorunu olarak görmemesinin bilgi açığı olduğu vurgulandı.
Birinin obez olup olmadığına nasıl karar verileceği sorusuna birden fazla cevap verebilen katılımcıların yüzde 89,3’ü bir fikrinin olmadığını belirtirken, yüzde 5,1’i boy ve kilosundan hesaplanacağı, yüzde 3,9’ü hekimin karar vereceği ve yüzde 2,9 bakınca anlaşılacağı cevabını verdi. Birinin obez olup olmadığına nasıl karar verileceği konusunda her on katılımcıdan dokuzunun bir fikrinin olmamasının obezite konusunda bilgi açığının büyüklüğünü gösterdiği vurgulandı. Obezite farkındalığının artırılmasının gerekliliğine işaret edildi.
Çalışmanın sonuç bölümünde dünya geneliyle paralel olarak obezitenin ülkemizde de önemli bir halk sağlığı sorunu olduğu vurgulandı. Fazla kiloluların yaklaşık olarak üçte ikisinin ve obezlerin dörtte üçünün Doğru Beden Ağırlığı Algısına (DBAA) sahip olmadığı vurgulanan araştırmada, obezite farkındalığının artırılmasının gerektiği hatırlatıldı. DBAA’ya sahip olanların, sahip olmayanlardan daha fazla obeziteyi sağlık sorunu olarak gördüğü kaydedilen araştırmada, “DBAA’na sahip olanların üçte birinin, sahip olmayanların beşte birinin diyet yapması, obeziteye yönelik farkındalığı artırmanın yeterli olmadığını, obeziteye yönelik insanlarda davranış değişikliği oluşturmak için daha fazla çabanın gerektiğini göstermekte. DBAA sıklığının yükseltilmesi obezitenin neden olduğu sağlık risklerinin farkındalığını arttıracak, fazla kilolu ve obezlerin sağlıklı kiloya sahip olmak için daha fazla çaba harcamasını yol açacaktır. Bu durum ayrıca fazla kilolu ve obezlerin; obeziteye yönelik halk sağlığı mesajlarını doğru şekilde, mesajların kendilerine yönelik olduğunun farkında olarak değerlendirmelerine katkı sağlayacak.” ifadelerine yer verildi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz