Deprem bölgesinde altyapı kaynaklı sorunlar nedeniyle çalışmalar kısıtlı olanaklarla yürütülmeye çalışılıyor. 9 saat arayla gerçekleşen iki büyük depremin ardından risk nedeniyle Sütçü İmam Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde hastalar giriş kata sevk edildi, çıkışa yakın olması için giriş koridoru hastalara ayrıldı. Rektör Prof. Dr. Alptekin Yasım, "Yemekhanemizde yemekler doğal gaz ile yapılıyor ve gaz olmadığı için yemek hizmeti veremedik" diyerek yaşanan güçlüğü dile getirirken ayrıca "Deprem anından bu yana 10 bin kişiye sağlık hizmeti verdik. Afet durumundan dolayı birçoğunun kaydını bile yapamadık" diye konuştu.
Kahramanmaraş'ta 6 Şubat Pazartesi günü saat 04.17'de meydana gelen 7.7 büyüklüğündeki depremin ardından, aynı gün saat 13.24'te bu kez 7.6 büyüklüğündeki deprem yaşandı. 10 ili vuran peş peşe depremler sonrası, Kahramanmaraş kent merkezi ile ilçelerinde onlarca bina yerle bir oldu. Kentteki özel hastaneler depremde hasar görürken, enkaz altında çıkartılanların büyük bölümü Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Tıp Fakültesi'ne getirildi. Kısıtlı imkanlarla şehrin tamamından kabul edilen hastalar, ikinci depremin ardından güvenlik gerekçesiyle sedyelerle hastanenin giriş koridorlarına taşındı.
Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Alptekin Yasım, hastanenin kısıtlı personel ve destek hizmeti ile hastalara bakmaya çalıştıklarını söyledi. İkinci depremin hastanede hasara yol açtığını anlatan Prof. Dr. Yasım, "Deprem olduktan sonra sabaha karşı şehirdeki hastanelerin ameliyathanelerinin tamamı kullanılmaz haldeydi. Ameliyat olacak tüm hastalar bize geldi. Hastanede sıkıntı yoktu ancak ikinci depremden sonra hastanede ufak-tefek sorunlar oldu" dedi.
İkinci depremden sonra güvenlik gerekçesiyle hastaların sedyelerle hastane koridorlarına taşındığı aktaran Prof. Dr. Yasım, ilk andan itibaren enkaz altından çıkarılan 10 bin kişiye hizmet verildiğini söyledi. Prof. Dr. Yasım, "Çıkışa yakın olması için giriş koridorunu hastalarımıza ayırdık. Hastalarımıza burada hizmet vermeye çalışıyoruz. Deprem anından bu yana 10 bin kişiye sağlık hizmeti verdik. Afet durumundan dolayı birçoğunun kaydını bile yapamadık" diye konuştu.
Depremden sonrası yardım alamadıklarını belirten Prof. Dr. Yasım, "Kızılay, çorba ikramına yeni başladı. Depremzede vatandaşlarımızı da buralarda ikamet ettirdik. Yemekhanemizde yemekler doğal gaz ile yapılıyor ve gaz olmadığı için yemek hizmeti veremedik. En azından çadır kurulmasını talep ettik. İnsanların dışarıda güvenli durabilmesi için bir sahra hastanesi kurulmasını istedik. Fakat taleplerimize hiçbir cevap alamadık. İhtiyaçlarımız had safhada. İstanbul'dan, Ankara'dan gönüllü sağlıkçılar geldi. Bunlar sağlık yükünü azalttı ama destek personeli konusunda büyük sıkıntı var" dedi.
Prof. Dr. Yasım, hasta yoğunluğu nedeniyle durumu daha iyi olan depremzedelerin çevre illerdeki hastanelere otobüslerle sevk edildiğini söyledi.
Hastane personelinin ve hastaların desteğe ihtiyaç duyduğunu dile getiren Prof. Dr. Alptekin, "Yaklaşık 300 hastamız hastane içinde yatıyor. 50 civarında da yoğun bakımda hastalarımız var. Fırsat buldukça durumu daha iyi olan hastalarımızı yakın illere göndermeye çalışıyoruz. Ancak ambulans sıkıntımız var. 112 tabi iki de enkaz alanlarından hasta getirip, götürüyor. Onlar da yetişemiyor. Durumu nispeten diğer hastalara göre daha iyi olan hastalarımızı otobüslerle Kayseri, Mersin ve Konya'ya yolladık" dedi.
Depremde yıkılan binanın enkazı altında kalan ve ekiplerin çalışması ile kurtarılan İrem Balı (23), büyük bir korku yaşadığını söyledi. Depremden sonra gözünü hastanede açtığını belirten Balı, "Sarsıntı olunca yeğenimin yanına koştum. Sonra gözümü açtım ve buradaydım. Hiçbir şey hatırlamıyorum. Kim getirdi, nasıl getirdi? Hiçbir şey bilmiyorum" diye konuştu.
Şaban Dut (81) ile Ayşe Dut (79) çifti, 7.7 büyüklüğündeki ilk depremde yıkılan evlerinin enkazı altında kaldı. Ekiplerin 1 saati aşkın süren çalışmasıyla yaralı olarak kurtarılan Şaban Dut, Sütçü İmam Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde tedavi altına alındı. Ancak Şaban Dut'un 63 yıllık eşi Ayşe Dut'un enkaz altından cansız bedeni çıkarıldı. Eşinin ölüm haberini tedavi gördüğü hastanede alan ve gözyaşı döken Şaban Dut, "Balyoz vurur gibi bir anda sarsıntı oldu ve evimiz yıkıldı. Ben de eşimle birlikte enkaz altında kaldık. Sonra çok bağırdım ve ekipler gelip, beni kurtardı ama eşim kurtulamadı" dedi.
(DHA)