Medicana Samsun Hastanesi Dermatoloji Bölümünden Uzm. Dr. Melek Küçük “kış aylarında cilt bakımı” hakkında bilgi verdi. Yazın boyunca güneşten, denizden, klorlu havuz sularından yıpranan cilt için mevsim geçişi ve ani hava değişikliklerinin yaşandığı bu günlerde tedavi ya da bakım açısından hazırlık yapmak gerektiğini belirten Uzm. Dr. Melek Küçük, “Ciltteki nem oranı özellikle mevsimsel geçişlerde çok önemlidir çünkü yazın cildimiz UV ışınlardan etkilenir ve sonbahar gelince kararmış, bronzlaşmış, kurumuş ve kırışmış olur. Havaların giderek soğumasıyla birlikte cildin içerdiği su miktarı aniden düşer. Dolayısıyla yaz aylarında kullandığımız cilt bakım ürünlerini değiştirmek gerekebilir. Yazın aşırı terleme sonucunda doğal olarak nemlenen ciltler için su bazlı nemlendiriciler yeterken, bu durumun ortadan kalkmasıyla artık yağ içeriği ve onarıcı özelliği yüksek olanları kullanmak gerekir. Sağlıklı bir cilt için bol bol havuç, kayısı ve domates… Sonbaharda aldığımız vitamin ve mineraller cildimizi rahatlatır, deride daha parlak pürüzsüz bir görünüm sağlar. Bunu da deri altı dokusuna gerekli olan nemlenmeyi sağlayarak yapar. A, C, E vitaminleri ile taze havuç, kayısı ve domateste bolca bulunan beta karoteni mümkün olduğunca çok tüketmek önemlidir. Bu vitaminlerin antioksidan değerleri çok yüksektir ve güneşin cilde verdiği zararlarla savaşıp cilt hasarlarını onarır. Ayrıca her zaman yediğimizden daha fazla taze meyve ve sebze yemeye gayret etmek gerekir” dedi.
“Evde kullanılan günlük nemlendiriciler cilt kuruluğunu önleyemiyorsa haftalık bakım maskeleri ve yoğun içerikli nemlendiriciler kullanılmalı, gerekirse mezoterapi ile deri altı dokusunun kaybettiği yapılar takviye edilmelidir” tavsiyesinde bulunan Dr. Küçük şu bilgileri verdi:
“Sadece yüzünüze değil vücudunuza da özen gösterin. Her zaman yüz cildimiz ilk planda düşünüldüğü için aslında gerçekten su kaybı yüksek olan vücut derimiz ihmal edilir. Soğuk havaların gelmesiyle vücudu kapatan kıyafetler tercih edildiğinden problemin varlığı da görülmez. Oysa özellikle her gün banyo sonrasında mutlaka vücut nemlendiricileri sürülmelidir. Deri henüz nemliyken sürülmeleri daha başarılı sonuç verir. Nemlendirici krem ya da losyonlar gelişigüzel seçilmemeli, içeriklerine dikkat edilmeli, bu konuda Dermatoloji uzmanlarından yardım alınmalıdır. Özellikle vazelin, dimetikon, gliserin, linoleik asit, seramid gibi maddeleri içerenler tercih etmek gerekir. Sonbahar ve kış aylarında da güneş koruyucu ürün kullanmaya devam edin! UV sebebiyle gelişmiş kırışıklıklar için acil önlem almak gerekir. Öncelikle şunun bilinmesi gerekir ki; sonbaharda da kış aylarında da güneş koruyucu ürünler kullanılmaya devam edilmelidir. Çünkü gün ışığının olduğu her mevsimde ve saatte cildimiz UV ışınlarına maruz kalır ve gittikçe yaşlanır. Yaşlanmış ya da kırışmış ciltler için antioksidan özellikleri olan gece kremleri, maske ürünleri ve de cildin kalınlığını azaltmaya yönelik tedavi yöntemleri tercih edilmelidir. Cilt kalınlığını azaltan en etkili tedavi yöntemi peeling tedavisidir ve bu tedavi mutlaka dermatologlar tarafından yapılan kimyasal peeling olmalıdır. Kimyasal peeling sadece kırışıklıklara yönelik etkili bir yöntem değil, aynı zamanda güneş ışınlarıyla oluşmuş pigmantasyonları ve akneyi azaltıp, yüze canlı şeffaf bir görüntü sağlamak için ideal olan tedavi yöntemidir.”
Güneş lekesi konusunda uyarılarda bulunan Uzm. Dr. Melek Küçük, “Bilinçsiz güneşlenmenin ardından gelişmiş kahverengi, çile benzeyen ve ‘lentigo’ olarak bilinen lekeler, yine renk açıcı tedaviler ve peeling yöntemi ile tedavi edilir. Bu lekeleri göz ardı etmemeli ve tedavisine önem verilmelidir. Böylece her yıl yenileri oluşarak tablonun ciddi boyutlara ilerlemesi önlensin. Aynı zamanda özellikle ailesel ya da doğuştan benleri olan hastaların, her yaz sonunda ben muayenelerini yaptırmaları gerekmektedir. Bu benlerin malign yani kanser gelişimlerini kontrol altına almak için mutlaka gerekir” şeklinde konuştu.
Uzm. Dr. Melek Küçük açıklamasını, “Işığa bakarken artan ifade kırışıklıkları için botox yaptırmak, mevcut kırışıklıkları iyileştirir ve kırışıklıklar ciddi hasara yol açmadan önlenmiş olur. Özellikle ileri yaşlarda deri altı dokusunun azalmasına paralel olarak, yaşlılık bulguları belirgin hale gelir. Kışa girmeden mezoterapi, dolgu enjeksiyonları, antioksidan maskeler uygulamak, hırpalanmış cildin toparlanmasını sağlar. Her mevsim öncesi, cildimizi etkileyen hava koşullarına göre gerekli tıbbi ve kozmetik tedavi yöntemlerini uygulamak ve uygulatmak hem oluşabilecek hasarları önler, hem de sürekli olarak sağlıklı ve genç bir cilde sahip olmamızı sağlar. Özellikle mevsim değişikliklerinde bilinçli hareket etmek gerekir” şeklinde tamamladı. (İHA)