"Sağlıklı bir ekonomi sağlanabilir"

Maliye Bakanı Sümer Oral, 57. hükümet göreve geldiğinde Türkiye'de kamu maliyesinde son derece sağlıksız bir tablo olduğunu belirterek, "Bu tablo böyleyken Türk ekonomisini daha iyi bir noktaya götürmek mümkün değildi. Türk çiftçisine, memuruna, esnafına, emekli, dul ve yetimine herhangi bir ilave satın alma gücü sağlamak mümkün olamazdı. Dünyanın hiç bir yerinde 2002 yılına girerken, Türkiye'nin içinde bulunduğu mali durumla ilerlemesi mümkün olamazdı" dedi.

Türkiye'nin, sağlıklı bir kamu maliyesi ve üzerine inşa edilecek sürdürülebilir bir ilerleme aradığını belirten Bakan Oral, "Ekonomik olarak zor bir dönem geçirdik ve sonuna geldik. Önümüzdeki dönemde duyarlı bir programla Türkiye sürdürülebilir bir ilerlemeyi yakalayacaktır. Türkiye'nin yüzde 5'in altında bir büyümeyi kabul etmesi mümkün değildir. Yüzde 5 ve üzerindeki bir büyüme ile ancak Türk ekonomisi sürdürülebilir bir ekonomiye, sağlıklı bir ekonomiye kavuşur. 2002 yılında yüzde 4 civarında bir büyüme gerçekleştireceğiz. 2003 bütçesinde de 5'lik bir büyümeyi hedef aldık" şeklinde konuştu.

DOĞRUDAN DESTEK UYGULAMASI

2002 yılında çiftçilere ödenecek doğrudan desteğin ödenek ve nakit programının tamamen hazır durumda olduğunu, ödeneklerin tamamen bakanlıkça serbest bırakıldığına ve nakit planlamasının yapıldığına işaret eden Bakan Oral, "Önümüzdeki günlerde ödenek ve nakit sorunu olmadan uygulama başlayacaktır. Türkiye'de tarım çok önemli bir sektördür. Tarım önümüzdeki yıldan itibaren çok daha iyi düzeyde seyredecektir. Bundan sonra Türkiye, çiftçisine, esnafına, iş erbabına, emeklisine, dul ve yetimine daha iyi imkanlar sağlayabilecek bir konjonktürel ortamı yakalamıştır. Son derece hassas davranmak lazım. Duyarlı bir şekilde ekonomik programın uygulanması gerekir. Türkiye'nin seçimden sonra da ele alacağı birinci öncelik ekonomik programdır. Türkiye'nin bugünkü hedefinin kalbidir" şeklinde konuştu.

Türkiye'de belirsizliğin hakim olduğuna dikkat çeken Bakan Oral, "Muhtemel ABD-Irak savaşı, Kıbrıs meselesi, Kıbrıs'ın AB'ye üye olma meselesi ve bunların üzerine, 'Seçim olacak mı olmayacak mı, ertelenecek mi, ertelenmeyecek mi' tartışmaları var. Ama seçimin sonunda nasıl bir tablo olacak? Türkiye'nin meselelerine ne şekilde bakacak? Ekonomik programla ilgili çalışmalar nasıl olacak? Tüm bunlar belirsizliğe neden oluyor. Faizlerin de gereğinden fazla yüksek olmasının nedeni bu" dedi.

"TÜRKİYE'Yİ BENDEN DAHA İYİ TANIYAN SİYASETÇİ YOK"

Seçim meydanlarında bazı siyasilerin verdiği, çiftçi borçlarını, faiz borçlarını kapatma gibi vaatler ile ilgili bir soruyu yanıtlayan Bakan Oral, "Bunlar uçuşan vaatlerdir. Türkiye'nin gerçeklerine uygun değildir. Vatandaşlarım bu vaatleri ve vaatleri ortaya atan siyasetçileri çok iyi değerlendirecektir. Bazı siyasiler 'Biz gelince yaparız, çok iyi pazarlık yaparız' diyorlar. Neyi yaparsın? Bu devleti ben iddia ediyorum ki benden daha iyi tanıyan siyasetçi yok. Bu vaatlerin kaynağı yok. Türkiye'nin bütçesi belli. Seçim dolayısıyla yapılan vaat ve umutların Türkiye gerçeklerine uygun olması gerekir. Samimi olmayan vaat ve gerçekleri vatandaşım dikkate almayacaktır" şeklinde konuştu.

Bakan Oral, daha sonra ilçe emniyet müdürlüğü ve Celal Bayar Üniversitesi (CBÜ) Meslek Yüksek Okulu'nu ziyaret etti.