SAMSUN (İHA) - Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Yıldız Pekşen, sağlıklı çalışanların iş verimliliğini arttırdığını belirterek, işletmelerin ağır maliyetlerden kurtulmak için iş kazaları ve meslek hastalıklarına karşı önlem alması gerektiğini söyledi.
Samsun Büyük Otel'de "İşçi Sağlığı ve Güvenliği için Politika Oluşturma ve Uygulama" konulu konferans veren Prof. Dr. Yıldız Pekşen, iş kazaları ve meslek hastalıklarına genellikle KOBİ'lerde rastlandığına dikkat çekerek, özellikle 50'den az işçi çalıştıran işletmeler için konuyla ilgili yasal düzenlemeler yapılmasının önemini vurguladı.
SSK verilerine göre, Türkiye'de yaklaşık 780 bin işletme bulunduğunu, bunların yaklaşık yüzde 98'ini küçük ve orta ölçekli işletmelerin (KOBİ) oluşturduğunu kaydeden Prof. Dr. Pekşen, "KOBİ'ler tüm çalışan nüfusun yüzde 56'sını istihdam ediyor. İşletmelerde işyeri hekimi ve iş güvenliği mühendisi bulundurulması ile iş sağlığı ve iş güvenliği kurulu oluşturulması zorunluluğu 50'nin üstünde işçi çalıştıran işletmelerle sınırlı. Tüm ülkelerde olduğu gibi iş sağlığı ve güvenliği yönünden küçük işletmelerin denetimi ve izlenmesi yeterli sıklıkta yapılamamaktadır. KOBİ'lerde meydana gelen iş kazalarının ülke çapında meydana gelen iş kazalarının yüzde 70'ine karşılık geldiği tahmin edilmektedir. Önlem alınmalıdır" dedi.
Teknolojinin gelişmesiyle birlikte sağlığı tehdit eden unsurların çoğaldığına da dikkat çeken Prof. Dr. Yıldız Pekşen, dünyada her 3 dakikada 1 işçinin meslek hastalığı ya da iş kazası nedeniyle yaşamını kaybettiğini hatırlattı. Pekşen, "İşçi sağlığının ana amacı işin çalışana, çalışanın da işe uydurulmasıdır. İş kazaları ve meslek hastalıkları işçiyi, işyerini ve ülkeyi bazı ağır maliyetlerle karşı karşıya bırakmaktadır. Bu maliyetlerden korunabilmek için önce iş kazaları ve meslek hastalıklarına karşı önlem alınmalıdır. İş sağlığını etkileyen faktörler gürültü, aydınlatma, ısı, nem, ışınlar, vakit değişiklikleri, tozlar ve biyolojik faktörlerdir" diye konuştu.
Sağlıklı olan çalışanların, çalışma motivasyonu ve iş verimliliğinin daha yüksek olacağından, bunun sonucunda üretimin ve sunulan hizmetin kalitesinin artacağının bir gerçek olduğunu da vurgulayan Pekşen, "Böylece toplumun ve toplumu oluşturan bireylerin yaşam kalitesi de yükselecektir. Bu nedenle çalışan insanların sağlığı, güvenliği ve refahı kalite ve üretkenliğin gelişimi açısından ön gerekliliklerdir ve genel anlamda sosyo-ekonomik, adil ve sürekli bir gelişim açısından büyük öneme sahiptir" şeklinde konuştu.
Pekşen, AB destekli "Türkiye'de İş Sağlığını ve Güvenliğini Geliştirme Projesi"nin ilgili tarafların katılımının sağlanarak iyi anlaşılması gerektiğini ve tebliğ ve mevzuatların uygulanmasının önemini de vurguladı. Pekşen, iş sağlığı ve güvenliğinin yüksek verim için bütün çalışanları kapsaması gerektiğini de sözlerine ekledi.