Erken menopozun kendi içinde farklılık gösterdiğini belirten Bahçeci Tüp Bebek Merkezi’nden Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Niyazi Emre Turgut, 40 yaşından önce yumurta fonksiyonlarının bitmesiyle birlikte üreme ve adet görme yeteneğinin kaybolmasına prematürovarial yetmezlik dendiğini belirterek, "40-44 yaşından önce görülen menopoz erken menopozdur. Eğer ailede, özellikle anne, teyze veya ablada erken menopoz varsa, bu sizin de risk altında olduğunuzu gösterir. Yüzde 10-15 oranında sizi daha riskli yapar" dedi.
Menopoz döneminde artık adet görülmemesiyle birlikte vücutta bazı fizyolojik ve psikolojik değişikliklerin meydana geldiğini söyleyen Op. Dr. Turgut, "Kadınlar duygusal olarak çok etkileniyor. Çünkü genelde kadınlık fonksiyonlarının bittiğini düşünüyorlar. Her ne kadar adet gördükleri sürece ağrılarından yakınmış olsalar da adet görmek kadınlığın devam ettiği hissiyatını verir. Böyle olunca da birden kesilmesi halinde bocalama yaşanabiliyor. Medikal anlamda, östrojen hormonunun vücuttan uzaklaşması, saç telinden ayak tırnağına kadar vücudun pek çok bölgesini etkiliyor. Beyinde algılama, düşünme ve problem çözme gibi fonksiyonlarda yavaşlama meydana geliyor. Bazı çalışmalar, Alzheimer riskinin menopoz sonrası arttığını gösteriyor. Cilt diriliğini kaybediyor, daha esnek bir hal alıyor. Yaşlanma hızlanıyor. Görme bozuklukları artıyor. Östrojen damarları korur, eksikliğinde ise kadınların kalp krizi geçirme oranları erkeklere yaklaşır. Kemik sağlığının olumsuz etkilenmesiyle birlikte kemik erimesi başlar. Cinselliğe yönelim ve alınan haz azalır" dedi.
Op. Dr. Turgut, menopozun en çok bilinen belirtilerini ise şöyle sıraladı: "Menopoz belirtileri herkeste aynı değildir. Ama genelde kadının adetleri sıklaşmaya başlar. 28-29 günde bir adet gören kadın, 22-23 günde bir görmeye başlar. Adet miktarı 5-6 günlerden 2-3 güne azalabilir. Tam tersine ayda iki kez adet görenler de olabilir. Yumurta rezervi azaldıkça, kistler oluşmaya başlar ve düzeni bozar. Bunlar, menopozun habercisidir. Yumurtanın bazı aylar çıkması, bazı aylarsa çıkmaması durumunda, 3-4 ayda bir adet görülür. Devamında sıcak basması, vajinal kuruluk, sinir hali, depresyon gibi farklı ruh halleri ortaya çıkar. Ülkemizdeki menopoz yaşı ortalaması 49’dur. Bu şikâyetler, genelde 43-44 yaşında başlıyor."
Op. Dr. Turgut, erken menopoza giriş sürecini yavaşlatmak için alınabilecek bazı basit önlemler ve yöntemler hakkında da şunları söyledi:
"Ailede öykü varsa, yumurta rezervi konusunda uzman olan bir hekime gidilebilir. Ultrasonla karından veya vajinal yoldan yumurta sayısına bakılabilir. Yumurtalıklardaki foliküller tek tek sayılıyor. 5-7 yumurta alt sınırdır. Daha az dikkat edilmesi anlamına gelir. 7-12/14 arası normal, 14-15 üzeri ise yüksek yumurta rezervi anlamına gelir. Ayrıca kan yoluyla bakılan AMH testi de var. Bu test her ne kadar dünya genelinde standart olmasa da iyi kliniklerde yapıldığında yumurta rezervi hakkında bilgi verir. 1’in altında değer anormal, 1-3 arası normal, 3’ten fazlası yüksek kabul edilir. Bu sonuçların ardından çocuk sahibi olma fikri bulunan bir kadına, acele etmesi tavsiye edilir. Kadın ileride çocuk sahibi olmak istiyorsa, yumurtasını dondurmasını tavsiye ediyoruz. Yumurta rezervi azalıyorsa, menopoz kaçınılmazdır. Ancak, yaşam tarzınız ve beslenme alışkanlığınız çok önemlidir. İyi bir yaşam tarzı, yeterli uyku, sağlıklı beslenme ve spor ile süreci yavaşlatmak mümkün. Uzak durulması gereken en önemli madde ise sigara. Çünkü sigaranın yumurta sayısı ve kalitesini düşürdüğü kanıtlandı."
Op. Dr. Turgut, bu süreçte östrojen tedavisinin menopozu geciktirmediğini ve bunun toplumda yanlış anlaşılan bir konu olduğuna vurgu yaparak, "Ülkemizde en büyük yanlış anlaşılan konulardan biridir. Toplum içinde menopozu geciktirdiği söylenir ama maalesef böyle bir durum söz konusu değil. Menopoz gecikmez. Bir yumurta, kadına hem östrojen hem de progesteron hormonları sağlar ve bunların arasındaki dengeyle kadın adet görür. Doktor bu tedavide östrojen ve progesteron hormonunu dışarıdan ilaç yöntemi ile verir. Bunun sayesinde yapay bir adet görürsünüz. Gördüğünüz kan da gerçek bir kan değil, ilacın sağladığı yapay bir kandır. Yani ilaç kesildiği an, menopozdasınız demektir. Östrojen hormon tedavisi eskiden çok önerilen bir yöntemdi. İlk araştırmalarda olumlu sonuçlar verdi. Ancak daha sonraki araştırmalar, meme kanseri üzerinde etki yarattığını gösterdiği için artık önerilmiyor. Fakat bazı kadınlar, depresyon ve ateş basması gibi etkilerden korunmak amacıyla bu tedaviyi isteyebiliyor. Bu kadınlara smear testi, meme ultrasonu ve mamografi gibi testler yapılarak, bunların her yıl tekrarlanması gerektiği söylenerek kullanmalarına izin verilebilir. Bunun dışında, bu tedaviden yararlanmak için fitoöstrojen denen yeşil yapraklı bitkiler kullanılabilir. Çin tıbbında kullanılan bazı destekler de önerilebilir" dedi.
(DHA)