HABER

Sağlıklı yaşlanmanın 7 anahtarı

Yaşam süresinin uzamasıyla beraber sağlıklı ve kaliteli yaşlanmanın önemi de arttı. Johns Hopkins Üniversitesi Tıp Fakültesi Geçiş Dönemi Bakımı Araştırma Direktörü Dr. Alicia I. Arbaje “Her şeyden önce yaşlanmaya bakışınızı yeniden değerlendirin. Sizi neşelendiren, sağlığınıza sağlık katan etkinliklerde bulunun. Aldığınız sağlık hizmetleri hedeflerinize ve hayattan ne istediğinize uysun” dedi.

Sağlıklı yaşlanmanın 7 anahtarı

İnsanların kaliteli yaşlanmak için yaşam yolculuğuna özen göstermeleri gerektiğini söyleyen Anadolu Sağlık Merkezi ile iş birliği içerisinde olan Johns Hopkins Üniversitesi Tıp Fakültesi Geçiş Dönemi Bakımı Araştırma Direktörü Dr. Alicia I. Arbaje “Her şeyden önce yaşlanmaya bakışınızı yeniden değerlendirin. Sizi neşelendiren, sağlığınıza sağlık katan etkinliklerde bulunun. Aldığınız sağlık hizmetleri hedeflerinize ve hayattan ne istediğinize uysun” dedi.

Tıp biliminde yaşanan gelişmeler ve sağlık alanındaki farkındalık çalışmaları yaşam sürelerinin artmasını sağlıyor. Dünya Sağlık Örgütü’nün son raporu dünya genelinde ortalama yaşam süresinin 5 yıl arttığını gösterirken sağlıklı bir yaşlılık için atılacak adımlar daha da önem kazanıyor. İnsanların genellikle yaşlanmayı bir iniş dönemi olarak gördüğünü söyleyen Johns Hopkins Üniversitesi Tıp Fakültesi Geçiş Dönemi Bakımı Araştırma Direktörü Dr. Alicia I. Arbaje, kaliteli bir yaşam ve yaşlılık için önce hayata bakış açısının değiştirilmesi gerektiğini söyledi. Geriatri yani yaşlılık hekimliği konusunda uzman olan Dr. Arbaje, zinde bir yaşlılık dönemi için ipuçlarını paylaştı.

Mutlaka bir hobi edinin

İleri yaştaki yetişkinlerin sosyal bağlarından kopmaması gerektiğini belirten Dr. Arbaje, “Hoşunuza giden bir hobi edinin. Bir amaç doğrultusunda yaşayın. Hedef ve değerlerinize uygun etkinliklere katılın. Bu hem ruhunuzu iye gelir hem de beyninizin şekil ve fonksiyonunu olumlu etkiler” dedi ve sigara kullanımının yaşlanmayı hızlandıran bir numaralı etken olduğunu hatırlattı.

Bitkisel ve sebze–meyve ağırlıklı beslenme tarzını benimseyin

Beslenmenin sağlıklı yaşlanmada büyük önem taşıdığını anlatan Dr. Arbaje, “İşlemden geçmemiş, bitkisel, sebze-meyve ağırlıklı bir beslenme tarzı benimseyin. Bu sayede bağırsaklarınızda yaşayan bakteriler olumlu etkilenir, kronik hastalık riski azalır ve yaşam süresi uzar. Örneğin meyve suyu yerine meyve, ekmek ve makarna yerine tam tahıllar, beyaz pirinç yerine kahverengi pirinç tüketilebilir” diye konuştu.

Hayvansal gıdalar beslenmenin yüzde 10’unu aşmamalı

Genel bir prensip olarak her öğünde tabağın yarısının protein, kalan yarısının ise meyve ve sebze ile doldurulması gerektiğini anlatan Dr. Arbaje, “Her gün yeşillik, fasulye, soğan, mantar, dağ meyveleri ve tohum tüketmeye çalışılmalı. Hayvansal ürünler beslenmenin yüzde 10’unu geçmemeli” dedi. Stres yönetiminin önemine değinen Dr. Arbaje, “Stres, yürüyüş ve meditasyon ile yönetilebilir. Dua etmek, derin düşüncelere dalmak ve günlük tutmak da faydalı olur” diye konuştu.

İhtiyacınız olmayan bakımdan kaçının

Sosyal izolasyon, çok fazla ilaç kullanımı ve çok fazla sağlık hizmeti almaktan kaçınılması gerektiğini anlatan Dr. Arbaje “Her ne kadar hastaneye yatışları engelleyemesek de kendimize iyi bakarak, iyi beslenerek, spor yaparak ve düzenli olarak genel kontrol için doktora görünerek hastaneye gitme ihtiyacımızı azaltmak mümkün” dedi.

Kullandığınız ilaçları yılda 2 kez gözden geçirin

Yılda en az iki defa, kullanılan ilaçların gözden geçirilmesi ve hekime danışılması gerektiğini anlatan Dr. Arbaje, “İlaçlar yaşlanmaya atfedilen bazı belirtilere yol açabilir. En yakın takibe alınması gereken ilaçlar ise kan incelticiler, uyku ilaçları, alerji ilaçları, diüretikler, tansiyon ilaçları, ağrı kesiciler ve antidepresanlardır” dedi. Dr. Arbaje, ilaç kullanımı ile herkesin kendine şu soruları sorması gerektiğini belirtti:

Hala bu ilaca ihtiyacım var mı?
Hala aynı dozu almam gerekiyor mu?
Bu ilacın bir alternatifi var mı? (Mesela hayat tarzı değişikliği gibi)

Yaşlılık döneminiz ile ilgili plan yapın

Sağlıkla ilgili bir sorunun meydana gelmeden önce aileyle konuşulması gerektiğini belirten Dr. Arbaje, “Kendinize ‘Ya hastalanırsam? Ya partnerim hastalanırsa? Ona kim bakacak? Bana kim bakacak? Ve en önemlisi, ‘Ben karar veremez duruma gelirsem, kim benim adıma karar verecek?’ sorularını sorun” dedi.

Sağlık sisteminde yolunuzu şaşırmayın, planınızı yapın

Hastanın kendi başına karar veremeyecek duruma gelirse adına kimin karar vereceğini de belirlemesi gerektiğini anlatan Dr. Arbaje “Yaşlı sağlığı ile ilgilenen Geriatri uzmanlarına danışmanızda yarar var. Geriatri uzmanı hafıza, duygudurum, kullanılan ilaçlar ve hareket kabiliyeti durumlarını değerlendirir ve ileri yaştaki yetişkinlerin evlerinde yardıma muhtaç duymaksızın yaşayabilmelerine yardımcı olur” dedi. İleri yaşlarda doktor randevularına bakım planını anlayabilecek biriyle beraber gitme önerisinde bulunan Dr. Arbaje, “Sağlık kayıtlarınızı saklayın. Sizin ya da başka bir aile üyenizin hasta olması durumunda ne yapılacağına dair acil durum planları hazırlayın” diye konuştu.

Sağlıklı yaşlılığın kriterleri

Johns Hopkins Medicine ile iş birliği içerisinde olan Anadolu Sağlık Merkezi’nden İç Hastalıkları ve Geriatri Uzmanı Prof. Dr. Çağatay Öktenli sağlıklı yaşlılığın 5 kriterini şöyle açıkladı:

Fiziksel iyilik: Bilinçli ve dengeli beslenme alışkanlıkları geliştirmek, düzenli fiziksel aktivite yapmak ve zararlı alışkanlıklardan uzak durmaktır.

Zihinsel iyilik: Beynin sürekli olarak okuyarak, izleyerek, dinleyerek uyarılması, problem ve bulmaca çözme ile zihinsel aktivitenin canlı tutulması ve diğer el becerisi ve sanatsal yeteneklerle üretici boş zaman etkinlikleri geliştirilmesidir.

Sosyal iyilik: Akrabalar ya da çevremizdeki diğer insanlarla iyi iletişim ve ilişkiler kurulabilmesi, topluma ve çevreye pozitif katkıda bulunabilmek için çaba gösterilmesidir.

Manevi iyilik: Hangi yaşta olursa olsun, kişinin sürekli yaşamdan beklenti ve amaçlarının olması, güçlü etik değerlere ve ahlaka sahip olmasıdır.

Duygusal iyilik: Başkalarına ve kendisine karşı olan hislerini ve düşüncelerini anlayabilme ve onları paylaşma, duygusal açıdan dengede olabilmeyi başarmaktır.

En Çok Aranan Haberler