Sağlıkta "dağıtım cetveline" göre atama
ANKARA (İHA) - Türk Sağlık-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, Sağlık Bakanlığı tarafından hazırlanarak doktorlar için yürürlüğe konulan, ancak yardımcı sağlık personeli için uygulaması kısa bir süreliğine ertelenen Personel Dağılım Cetveli (PDC) ile birlikte bakanlığın personel politikalarında yanlış yolda yürümeye devam ettiğini bildirdi.
Kahveci, "Sağlık Bakanlığı hastanede devlet memuru istemiyor" dedi. Kahveci, yaptığı yazılı açıklamada, Sağlık Bakanlığı'nın uyguladığı personel politikaları yüzünden sınıfta kaldığını savunarak, "Mecburi hizmetin önce iptal edilip sonra tekrar getirilmesi, aile hekimliğine personelin zorlanması, taşeron firmalarda çalışan insanlarla sağlık hizmeti verilmek istenmesi ve yabancı personel istihdam etmek için çalışma başlatılmasının arkasından personel dağıtım cetveli hazırlanarak sağlık çalışanları bir kez daha mağdur edilmek istenmektedir. Hizmet puanları dikkate alınarak yapılacağı söylenen bu uygulamayla sağlık personelleri yerlerinden edilerek illerden ilçelere, ilçelerden köylere gönderilecektir" iddiasında bulundu.
Personel Dağılım Cetveli'nin yanlışı ve doğrusu tartışılmadan uygulamaya geçirilmek istendiğine dikkat çeken Kahveci, Sağlık Bakanlığı'nın sosyal tarafların görüşünü almadan uygulamak istediği sistemle insanların aile yaşamlarını ve sosyal çevrelerini hiçe sayarak "tepeden inme" bir anlayışla sağlık çalışanlarını zor durumda bırakmak istediğini öne sürdü. Kahveci, şöyle devam etti:
"Havuzda toplanacak devlet memuru sağlık çalışanlarının ilçelere, köylere dağıtımda hizmet puanına göre bir sıralama yapılacağı ifade edilmektedir. Fakat daha önce bazı illerimizde yaşanan örneklerden biliyoruz ki bu tür uygulamalar da suiistimaller olmuş, adaletsizlikler yapılarak sağlık çalışanlarının hakkı gasp edilmiştir. Personel dağılım cetvelinde de bu tür haksız uygulamalar yaşanacaktır. Merkeze uzak-yakın veya küçük-büyük yerleşim yerlerine gönderilmesinde yaşanacak adaletsizliklerin önüne geçilemeyecektir. Ayrıca hizmet puanı hesaplanmamış olan eski SSK personellerinin durumunun nasıl tespit edileceği konusu muammadır. Yerleşim birimlerine gönderilecek personel sayısı için sadece nüfus kriterinin alınması da bir başka yanlıştır. Bölgenin yerleşim düzeninin, sağlık kurumu sayısının ve altyapı olanaklarının dikkate alınması gerekirdi. Adaletsiz ve yanlış bir uygulama olan personel dağılım cetveli uygulaması bir an önce iptal edilmelidir. Eğer sağlık kuruluşlarında personel eksikliği varsa açıktan personel alımına gidilerek bu eksiklik kapatılmalıdır. Sağlık Bakanlığının bu son uygulaması bir kez daha göstermiştir ki, Bakanlık hastanelerde devlet memuru çalıştırmak istememekte, uyguladığı politikalarla devlet memuru sağlık çalışanlarına adeta hastaneleri terk et demektedir. Bir yandan bizzat Sağlık Bakanı tarafından çok ciddi bir sağlık personeli eksikliğinden yakınılırken, hastanelerde başhekimler personel sayımız yetersiz derken, diğer yandan hazırlanan bir personel dağılım cetveli ile devlet memuru olarak görev yapan personeli fazlalık gibi göstererek havuzlarda toplayıp ilçelere, köylere kadar dağıtmak istemek nasıl bir mantıktır anlamak mümkün değil. Bu yöntemle sağlıkta personel eksikliğinin giderilmesi mümkün değildir. Sözleşmeli personel uygulamasını genişletmek istemekle, taşeron firmalardan hizmet satın almakla ve devlet memuru sağlık çalışanlarını hazırlanan ilçelere köylere hatta ilerleyen süreçlerde başka illere göndermek istemekle sağlıkta kamu çalışanlarının önü tıkanmak istenmektedir. Özelleştirmenin bir aşaması olan bu tür uygulamalara karşı gelmek ve hastaneleri özel sektöre peşkeş çektirmemek için tüm meşru zeminlerde haklarımızı savunacağımızı herkesin iyi bilmesi gerekir."
