HABER

Sağlıkta milli bir politikamız yok

TRABZON (İHA) - Türk Tabipler Odası Trabzon Şubesi Başkanı Dr. Ahmet Ömeroğlu, Türkiye'nin sağlık konusunda milli bir politikası olmadığını belirterek, "Ülkede sağlık hizmeti veren kurum ve kuruluşların tek çatı altında birleştirilmesi ve 5-10-50 yıllık hedeflerin ortaya konulacağı milli bir sağlık politikasının oluşturulması şarttır" dedi.

Türkiye'nin sağlıkta milli bir politikasının olmadığını ve bunun en büyük nedeninin de elimizdeki mevcudu bilmemizi zorlaştıran koordinasyon eksikliği olduğunu kaydeden Ömeroğlu, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, "Türkiye'nin sağlık alanındaki hedefi belli değil. 'Şu yılda sağlık standardı şu seviyede olacak' gibi bir hedef konulmamış. Çünkü elimizdeki mevcudu bilmiyoruz. Bu nedenle ülkede sağlık hizmeti veren kurum ve kuruluşların tek çatı altında birleştirilmesi ve 5-10-50 yıllık hedeflerin ortaya konulacağı milli bir sağlık politikasının oluşturulması şarttır. Plansız ve koordinasyonsuz bir çalışmayla bir yere varılması mümkün değildir. Mesela Türkiye'de bütçeden sağlık harcamalarına ayrılan pay görünürde yüzde 4-5'lerde. Fakat sağlığa ayrılan pay Sağlık Bakanlığı'na ayrılan pay demek değil. Emekli Sandığı, Bağ-Kur, SSK gibi sosyal güvenlik kuruluşlarını ve kurumların kendine ait hastanelerini de hesaba kattığınızda bu rakamın yüzde 15'lere çıktığını görünsünüz. Böyle şey olur mu ? Ben iddia ediyorum ki, sağlık kuruluşları tek çatı altında birleştirildikten ve genel sağlık sigortası yürürlüğe konulduktan sonra Türkiye'de çok daha az masrafla çok daha kaliteli hizmet verilmesi mümkün olacaktır" şeklinde konuştu.

Hükümetin sağlık alanında attığı adımları çok yerinde bulduklarını ve desteklediklerini ifade eden Ömeroğlu, "Türk Tabipler Odası bu uygulamaya karşı olmasına rağmen biz Trabzon Tabipler Odası olarak destekliyoruz. Bu aynı zamanda bizim de Sağlık Bakanlığı'na ilettiğimiz bir fikrimizdir. Hükümetin görüşlerimizi dikkate alması bütün Trabzonlu meslektaşlarımızı memnun etmiştir. Karşı çıkanların da ne adına karşı çıktıklarını anlayabilmiş değilim. Bu Türkiye için büyük bir fırsattır. Bunu değerlendirmek lazım. Karşı olan tabip odaları var. Neden karşılar iyi düşünmeleri lazım. Eğer bu ülkenin menfaatini düşünüyorsak, vatandaşın menfaatini düşünüyorsak, meslektaşlarımızın mesleklerini daha rahat icra edebilecekleri ortamların oluşturulmasını istiyorsak buna karşı çıkmamak lazım" diye konuştu.

"AİLE HEKİMLİĞİ PROJESİ SAĞLIK ALANINDA ÖNEMLİ BİR REFORM OLACAK"

Hükümetin Aile Hekimliği Projesi ile ilgili olarak da konuşan Dr. Ömeroğlu, bu uygulamanın ileride düşünülen genel sağlık sigortasının bir parçası olduğunu kaydederek, "Aile Hekimliği genel sağlık sigortasına bağlı olarak zaten kendiliğinden uygulanması gereken bir sistemdir. Bu şekilde herkesin bağlı olduğu bir hekim olacak. O hekim o kişilerin sağlığından sorumlu olacak, birinci basamak hizmetlerini verecek ve bu hekimler özel bir eğitimden yetişen hekimler olacak. Türkiye'de bugün bu kadar çok sayıda aile hekimi yok ama şu andaki pratisyenlerin kısa süreli bir eğitimle bu işi yapabilecek güç ve yetenekte olduklarını biliyoruz. Aynı zamanda çalışan uzman hekimler bu işi yapabilir. Dolayısıyla herkes hekimini rahatlıkla seçer. Bu gerçekleşirse sağlık alanında önemli bir reform olacak" müjdesini verdi.

"Genel sağlık sigortasıyla aile hekimliği müessesesinin tam olarak uygulamaya konulduğunda herkes kendi hekimine gidecek ve hekimin hastasına ayırdığı süre artacak" diyen Dr. Ömeroğlu, şunları söyledi:

"Bu durum hekimin isabetli teşhis koymasını güçlendirecek ve dolayısıyla hekim de spesifik ilaç verme rahatlığına kavuşacak. Bizim tıp dilinde 'poliformasi' dediğimiz çok çeşitli ilaç yazma zorunluluğu ortadan kalkacak. Hasta istediği hekime gidebileceği için hekimle hasta arasındaki para ilişkisi ortadan kalkacak. Parayı devlet verecek ve dolayısıyla hekimin aldığı her kuruş vergilendirilecek. Hekim de parasını devletten alacak. Hasta reçetesini alarak eczaneye gidecek. Aldığı ilacın parası genel sağlık sigortasından ödenecek. Hem eczacı parasını daha rahat alacak hem de eczacının sattığı ilaçlar vergilendirilecek. Ortalıkta reçetesiz ilaç satışı diye bir şey kalmayacak. En önemlisi de bu sistemin bugüne kadar uygulanmasını geciktiren sebep ilaç firmaları vergilendirilecek. Bütün bunlar iyi yapılabilirse ülkede sağlığa ayrılan bütçe iki katına kadar çıkabilir. Yani Türkiye'de insanımızın sağlık kalitesi standardı yükselecek. İnsanımızın ortalama ömrü uzayacak. Bunlar birbirine bağlı olaylardır. Ancak koruyucu sağlık hizmetlerini devletin vermesi lazım. Bu konuda bunlar Genel Sağlık Sigortası kapsamına alınamaz. Bunlar devlet tekelinde olmalı. Devlet bu görevi yerine getirmelidir."

Genel Sağlık Sigortası'nın tam anlamıyla uygulanması halinde hastane kapılarındaki yığılmaların da azalacağına dikkat çeken Dr. Ömeroğlu "Genel Sağlık Sigortası zaten tam anlamıyla uygulanırsa vatandaş hastaneye, polikliniğe gitmeyecek, hekimine gidecek. Dolayısıyla hastaneler yataklı kurumlara dönüşecek. Bütün dünyadaki hastanelerin görevi yatan hastayı tedavi etmektir. Zaten Türkiye'nin her hastanesinde yatan hastaların hasta memnuniyeti çok yüksek ama poliklinikteki memnuniyet düşük. İnsanımız sağlık noktasında yıllarca mağdur edildi. Bu sağlandığı müddetçe biz de Avrupa'da olduğu gibi helikopterimizle gidip hastayı alırız. Genel Sağlık Sigortası devletin vatandaştan aldığı paraya finanse ettiği bir fondur. Genel Sağlık Sigortası için SSK gibi kesintiler yapılacak." dedi.

Dr. Ahmet Ömeroğlu, bugün Türkiye'de yeteri kadar hekim hatta hekim fazlalığı bulunduğunu da ifade ederek, açıklamasını şöyle sürdürdü:

"Türkiye'de hekim sıkıntısı yok, hekim dağılımımızda bir dengesizlik var. Bu dengesizlik düzeltildiği takdirde Türkiye'de hekim problemi olmaz. Türkiye'de kaliteli hekime ihtiyaç var. Bugünkü şartlarda kaliteli hekim yetiştirme yeteneğimizi kaybediyoruz. Bu sorgulanabilir. Bugün maalesef çok fazla sayıda Tıp Fakültesi ve buralara alınan çok fazla sayıda öğrenci var. Bu şartlar altında bu kadar öğrenciyi yetiştirme ve iyi hekim yapma imkanı çok zor. Onun için buna bir standart getirilmesi lazım. Öğrenci sayısının belli kurullarla tespit edilmesi ve bu kurullarda da tabipler odasının bulunması gerekiyor."

YORUMLARI GÖR ( 0 )

En Çok Aranan Haberler