Sağlıkta Şiddet Sempozyumu Sonuç Bildirgesi Açıklandı

Diyarbakır Dicle Üniversitesi (DÜ) Tıp Fakültesi, Hukuk Fakültesi, İl Sağlık Müdürlüğü, Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliği gibi kurumların 14 Şubat tarihinde ortaklaşa düzenledikleri 'Sağlıkta Şiddet Sempozyumu'nun sonuç bildirgesi açıklandı.

DÜ Tıp Fakültesi Hastanesi'nde yapılan basın toplantısıyla sempozyum sonuç bildirgesi duyuruldu. DÜ Hastaneleri Başhekimi Prof. Dr. Sait Alan, alınan kararlar ile birlikte Türkiye genelinde yapılan ‘Sağlıkta Şiddete Hayır’ imza kampanyasında toplanan 10 bin imzanın Sağlık Bakanlığı ve Başbakanlığa gönderileceğini belirtti. Prof. Dr. Sait Alan’ın açıkladığı sonuç bildirgesi şöyle:

“Sağlık çalışanlarının hakları yazılı hukuki belge haline getirilmeli ve sağlık çalışanına yönelik şiddetin önlenmesi için ivedilikle yasal düzenleme yapılmalıdır. Ceza hukukunda memura karşı suçlar gibi bir başlık oluşturulup, görevinden dolayı memura karşı işlenen suçlar ertelenmemeli, suçların ceza oranları artırılmalı ve şiddet uygulayanların tutuklu yargılanmaları gerekmeli. Şiddet uygulayanlar; kamu hizmetinin aksamasına neden olmaktan ve hastaların sağlık hizmetini almasına engel olmaktan ayrı ayrı yargılanmalıdır. Sağlık çalışanlarına şiddet uygulayanlar, sağlık çalışanlarına maddi tazminat ödemek zorunda kalmalıdırlar. Memura karşı suçlar savcılığı kurularak hukuki süreç hızlandırılmalıdır. Birçok konuda toplumu bilinçlendirmeye yönelik hazırlanan kamu spotlarının sağlık çalışanına yönelik şiddeti önlemek amacıyla da hazırlanması, sağlık çalışanlarına uygulanan şiddetin cezası, sağlık çalışanlarının hakları ve hasta haklarıyla birlikte yayınlanmalıdır. Sağlık Bakanlığı personeline karşı işlenen suçlar nedeniyle yapılacak hukuki yardımın usul ve esasları hakkında yönetmelik kapsamına tüm sağlık çalışanlarının alınması ve sağlık çalışanlarına uygulan şiddetle ilgili tüm süreçler oluşturulacak yeni bir birim tarafından takip edilmelidir. Alkol ve madde bağımlıları ile geçmişinde şiddet uygulama eğilimi bulunanlara hastanelerde güvenlik eşliğinde sağlık hizmeti verilmelidir. Bilgisayar oyunlarında şiddet öğelerinin çok fazla olması şiddete olan yönelimi artırmaktadır. Gerekli hassasiyetin gösterilmesi gerekmektedir. Medyada yer alan şiddet içerikli her türlü yayın kontrol mekanizması tarafından yeniden düzenlenmelidir. Sağlık muhabirliğinin yaygınlaştırılması ve medyaya yansıyan sağlık haberlerinin daha düzenli ve özenli hazırlanması gerekmektedir. Toplum mühendisliği rolünü üstlenen medya bu sorumluluk çerçevesinde sağlık çalışanına uygulanan şiddeti yayınlarken, şiddet uygulayanların aldıkları cezaları da yayınlamalıdır. Medyada hekime ve hemşirelere yönelik dezenformasyonun son bulması gerekir. Şiddet yönetimi, kriz yönetimi, risk değerlendirmesi gibi konular sağlık personeli yetiştiren tüm eğitim kurumlarında 1. sınıftan itibaren eğitim programlarına dahil edilmelidir. Sağlık çalışanlarının artan iş gücüne karşılık mesai ve nöbet saatlerinin yeniden düzenlenmesi, sağlık çalışanı açığının ivedilikle çözülmesi, asistan hekimlere de nöbet sonrası izin verilmelidir. İlköğretimden başlayarak sağlık okuryazarlığı ve bireysel gelişimi sağlayacak dersler müfredata eklenmelidir. Hastane yöneticilerince hasta, hasta yakını ile etkin iletişimin sağlanması için kurumlarında bir an önce ilgili mevzuat doğrultusunda iyileştirmeler yapılmalıdır. Sağlık politikasında performans değerlendirmesi, hasta memnuniyeti, sağlık hizmetinin ulaşılabilir olması önemli birer unsurdur. Ancak unutulmamalıdır ki bu hizmetin sunumunda ana unsur sağlık çalışanıdır. Hizmetlerin sunumunun daha kaliteli olabilmesi için sağlık çalışanlarının da memnuniyetini artırıcı çalışmalar yapılmalıdır. Sağlık çalışanına uygulanan şiddet hiçbir zaman hak arama yöntemi olarak görülmemelidir. Sağlık politikaları ile hasta ve hasta yakınlarının hasta hakları, SABİM, BİMER gibi birimlere müracaatlarının değerlendirilmesinde daha objektif kriterler getirilmelidir. Çünkü haksız yere yapılan şikayetler sağlık çalışanları üzerinde tükenmişlik sendromu oluşturmaktadır. Haksız ve yersiz yapılan şikayetlere cezai müeyyide getirilmelidir. Hasta hakları biriminin ismi, Hasta İletişim Merkezleri olarak değiştirilmelidir. Zor şartlar altında çalışan psikolojik ve fiziksel şiddete maruz kalan, aynı zamanda sürekli ve yüksek düzeyde meslek hastalıklarına yakalanma riski altında bulunan sağlık çalışanlarına birçok meslekte bulunan mesleki yıpranma hakkının çalışanların özlük haklarına eklenmesi gerekmektedir. Performans sisteminin revize edilmesi, sabit ek ödeme oranının artırılıp, performansa dayalı ödemeler emekliliğe yansıtılmalıdır. Hastane yöneticileri sağlık çalışanlarının güvenliği ve haklarına yönelik mevzuatlarda belirtilen şartları ivedilikle yerine getirmelidir. Sağlık çalışanlarına uygulanan şiddete erken müdahale edilebilmesi amacıyla hastanelerde görev yapan kolluk kuvveti birimleri oluşturularak, mevcut yasaların ve genelgelerin uygulanması konusunda özenli davranmaları sağlanmalıdır. Yöneticiler tarafından veya sağlık çalışanları arasında mobbingin önlenmesi yönünde yasal düzenlemeler yapılmalıdır. Hastanelerde kalite standartları gereği bulunan hasta hakları tabelalarına sağlık çalışanı haklarının da eklenmesi sağlanmalıdır."