Kalp Damar Cerrahi uzmanı Doç. Dr. Yusuf Kalko, yaptığı açıklamada, minimal invaziv damar cerrahisi yöntemiyle hastalara lokal anestezi uygulandığını ve ameliyat sırasında hastalarla konuşarak felç riskini en aza indirdiklerini ifade etti.
Hollanda'dan gelen ve 19 yıldır 3 şah damarı tıkalı olan bir hastasının olduğunu söyleyen Kalko, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Ameliyatı yapmadan önce hastada kalp yetmezliği ve bilinç kaybı bulunuyordu. Konuşamıyor ve yürüyemiyordu. Ölme riski yüksek bir hastaydı. Önce tamamı tıkalı bir damarı açtık. Hasta konuşmaya ve yürümeye başladı. 2 ay sonrada öbür damarı için ameliyata aldık. Lokal anesteziyle damarın olduğu bölgeyi uyuşturuyoruz ve damar içerisinde bulunan tıkaçları temizliyoruz. Tüm bunlar olurken hastayla konuşuyoruz. Çünkü hastanın felç geçirme riski çok yüksek. Operasyonlar sonunda büyük bir başarı sağladık.''
Yusuf Kalko, operasyonun yarım saat sürdüğünü ve ameliyatın ertesi gününde hastaların taburcu olduklarını vurguladı.
Avrupa'da özellikle şah damarı tıkanıklığı hastalarının ameliyat edilmediğini söyleyen Kalko, Türkiye'de 800'ün üzerinde operasyon yaptıklarını ve yüzde 98 başarı yakaladıklarının altını çizdi.
28 yıldır Hollanda'da yaşayan ve Türkiye'ye ameliyat olmak için gelen 72 yaşındaki Mustafa Apaydın ise 15 yıldır konuşamadığını ve yürüyemediğini belirterek, ''Hollandalı doktorlar riskli gördükleri için beni ameliyat etmediler. Oğlum TRT İNT kanalından doktorumun daha önce yaptığı işleri görmüş. Bizde buraya gelerek Yusuf Kalko beye ulaştık. Geçirdiğim ameliyatlardan sonra şu anda konuşabiliyor ve yürüyebiliyorum'' dedi.