Korkunç olay, 30 Eylül Çarşamba günü saat 02.00 sıralarında, Kozlu sahilinde meydana geldi. Bülent Ecevit Üniversitesi Tıp Fakültesi 6'ncı sınıf öğrencisi Çağatay Çelik, intörn olarak görev yaptığı acil servisteki mesaisinin ardından 1 gün sonra okulunda yapacağı sunum nedeniyle arkadaşlarıyla stres atmak için yürüyüşe çıktı. Çelik, sahilde arkadaşlarıyla gitar çalıp, şarkı söyledi. Eve gitmek için toparlanan Çelik ve arkadaşlarına, yanlarına gelen 3 genç saldırdı. Yanındaki 2 arkadaşı kaçarken, Çelik ise 3 kişinin tekme tokat saldırısına uğradı. Çenesi kırılan Çelik, güçlükle kaçarak, polisi ve ailesini aradı.
Sahile gelen polis ekipleri, Mert B., Murat B. ve G.K.S.'yi gözaltına aldı. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen şüphelilerden, lisanslı boksör olduğu iddia edilen Mert B. ve Murat B. çıkarıldığı nöbetçi mahkemece tutuklandı. G.K.S. ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Öğrenim gördüğü tıp fakültesi hastanesinde tedaviye alınan Çağatay Çelik, çenesinden ameliyat oldu. Kırılan çenesinin sol ve sağ kısmında vidalar takılan Çelik, güçlükle konuşabiliyor. Yaşadığı korku dolu anları anlatan Çelik, hastanedeki görevinden çıktıktan sonra 1 gün sonraki sunumu öncesi arkadaşlarıyla stres atmak amacıyla sahile gittiklerini söyledi. Çelik, "Stres atalım, diyerek sahilde gitar çalıyorduk. Eve dönmek için gitarı çantasına koyarken 3 kişi bize yaklaştı. İçlerinden biri, bana, 'Kardeş bana da bir şarkı çal' dedi. İstek bir şarkıda bulundu. Ben de 'Tabi, çalarız' dedim. Tam oturdum, gitarı çıkardım, çalacağım; bana gelip 'Sende sigara var mı?' dedi. Ben de 'Sonunu içtik, bende daha yok' dedim. Bunun üstünde hiç beklemediğim şekilde aniden bir yumruk yedim" diye konuştu.
Güçlükle ayağa kalktıktan sonra saldıran 3 kişiyle konuşmaya çalıştığını belirten Çelik, "Ben 'Sorun neyse çözebiliriz. Doktorum, babam askeriyede çalışıyor' derken başka yumruklar, tekmeler yemeye başladım. Bu sırada 3 arkadaş sırayla vurdular bana. O sırada 2 arkadaşım ilk fırsatta kaçmışlardı. Ben de ilk fırsatta kaçtım. O sırada çenem kırılmıştı. Bu durumdayken 155'i ve ailemi bilgilendirmeye çalıştım. Çenem kırıldığı için zorlandım ve orada saklandım. Bunlar bana kalırsa insan değiller. Bir insana sebepsiz yere vurmak ya da şiddete başvurmak nasıl bir kafa, anlamış değilim. Bana denk gelmesi de biraz üzücü oldu; çünkü ben hep iyi bir insan olmaya çalıştım. Yardımsever olayım, kendimi olabildiğimce geliştireyim ve insanlara öğrendiğim bilgileri paylaşıp onların da gelişimine yardımcı olayım istedim. Bunun benim başıma gelmesi çok üzücü oldu. Tedavim ne kadar sürecek belli değil. Ağzımdaki vidalar belki ömür boyu kalacak. Psikolojik olarak bende yükü olacak ama atlatabilirim de bilmiyorum" dedi.
Emekli astsubay Fuat Çelik ise oğlunun olaydan sonra kendisini aradığını ancak konuşmasından sadece 'gel' dediğini anladığını söyledi. Oğlunun sahilde olduğunu bildiği için ilk olarak yolun karşısına geçtiği sırada trafik kazası geçirdiğini düşündüğünü anlatan Çelik, "Hemen oraya gittik. Geldiğimizde polis arkadaşlar Kozlu sahili girişinde oğlumun suratı ise kanlar içindeydi ve konuşamıyordu. 2 arkadaşı tanımadıkları 3 kişi tarafından durup dururken saldırıya uğradıklarını söylediler. Polis ekipleriyle hemen sahile gittik aramaya. Polislerden önce ben fark ettim ve polisler yakaladı. Dehşet verici bir olay. Birbirlerini tanımıyorlar. Benim çocuklarla veya onların hiçbir tanışmışlığı yok. Karşıdaki bir arkadaş lisanslı boksörmüş. Karşılarında büyük bir düşmanları varmış gibi yerde oturan çocuklara tekme tokat giriyorlar" diye konuştu.
Oğlunun 4,5 saat süren ameliyatın ardından çenesine takılan vida sayesinde güçlükle konuşabildiğini ve 1,5 yıl boyunca tedavinin öngörüldüğünü anlatan Fuat Çelik, şöyle konuştu:
"Bu çocuklar sosyal medyada yine güzel şeyler yaptık. Hiç acımadık, hiç acımayacağız. Hiç tanımadığımız adamlara saldırmaya devam edeceğiz, diye paylaşım yapıyorlar. Lütfen çocuklarımıza sahip çıkalım. Bunlar hepimizin çocukları. Bu çocuk doktor, geleceğimiz. Gecesini gündüzüne katıyor. Ben bu çocuğu bugünlere kolay getirmedim. Tıp fakültesini okudu, emek verdi. Hiç tanımadığı insanlar tarafından yüzü gözü dağılsın, diye bu hale gelsin, diye büyütmedik. Şarkı söylüyor, gitar çalıyor. Her türlü müzik aletini kullanıyor. Şu an ne konuşabilir doğru dürüst ne de sesi çıkabiliyor. Yüzünde bir sürü vida takıldı. Birçok operasyon geçirecek. Ne zaman iyileşeceği belli değil. 1,5 yıllık bir süreç deniyor. Bunun hesabını kim verecek?"
(DHA)