Ankara - Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin, Deniz Feneri Derneği soruşturmasında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının, Almanya'daki davanın kararının istenmesine ilişkin yazısının Adalet Bakanlığına geldiğini belirterek, "Dışişleri kanalıyla Almanya'daki o dosyayı buraya getirteceğim" dedi.
Şahin, NTV'nin canlı yayınına katılarak açıklamalarda bulundu.Bakan Şahin, Antalya'daki konuşmasıyla ilgili eleştiriler hakkında, yarım saatlik konuşmasından bir cümle alınarak, farklı değerlendirmeler yapıldığını ifade etti.
Türkiye'de siyasetin bir "itham yarışı şeklinde cereyan ettiğini" dile getiren Şahin, "Aslında benim siyasetten beklentim bir hizmet yarışı olmalıdır. Öylesine bir itham yarışı ki ne bayram ne seyran dinliyor" dedi.
Şahin, muhalefetin, Almanya'daki Deniz Feneri davasını AK Parti iktidarına mal etme çabası içinde olduğunu anlatarak, şöyle devam etti:
"Almanya'da bir Deniz Feneri davası var. Bazı vatandaşlar orada yargılanıp hüküm giyiyorlar. Muhalefet diyor ki 'bu yolsuzluk sizin eserinizdir.
Bunu siz yaptınız. Bu, AKP iktidarının bir yolsuzluğudur.' Ben de dedim ki 'bize ne bundan'. Yani yurt dışında yaşayan vatandaşlar bir suç işlemişlerse, Türkiye'de de bir suç işlemişlerse bunun faturasını niye bize kesiyorsunuz. Ancak kim suç işlerse işlesin, biz kime uzanırsa uzansın sonuna kadar gitmesi gerektiği düşüncesini her zaman muhafaza ettik. Hükümet olarak üzerimize düşeni yaptık.
Şimdi dava orada bitti. Deniyor ki 'uzantıları Türkiye'de'. Biz ne yaptık?"Konuyla ilgili soruşturma yürüten Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının, Almanya'daki dosyanın bir nüshasını celp etmek üzere Adalet Bakanlığına yazı yazdığını bildiren Şahin, "Bayrama girdik. Ben hemen Pazartesi günü gereğini yapacağım. Dışişleri kanalıyla Almanya'daki o dosyayı buraya getirteceğim" diye konuştu.
Yazıyı henüz görmediğini belirten Şahin, dosyanın ekleriyle birlikte istenip istenmediğini bilmediğini, istek çerçevesinde dosyanın isteneceğini kaydetti.
"Bu konularda konuşurken çok hassas olmak, dokuz düşünüp bir konuşmak mecburiyetindeyiz" diyen Şahin, her türlü yolsuzluğun, yanlışlığın üstüne şiddetle gitmeyi baştan beri kabul eden ve bu doğrultuda adımlar atan bir iktidar olduklarını söyledi.
Şahin, gerçekten dolandırıcılıktan hüküm giymiş bu kişilerle ilgili Türkiye'de de bağlantı tespit edilmesi ve delillerin ortaya konulması halinde Türkiye'de de aynı hukuk sürecinin cereyan edeceğini kaydetti.
Mehmet Ali Şahin, "Benim söylemek istediğim; 'Birtakım insanlar suç işleyince, bunu hemen siyaset kurumuna yamamayın, bize yamamayın' demek istedim. Sayın Baykal, 'Adalet Bakanı bunun üstünü örtelim' diye yorumluyor. Konuşmanın tümünü değerlendirmeden, bir cümlesini cımbızla kesip alarak sağlıklı sonuca ulaşmak mümkün değildir" dedi.
Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Hüseyin Boyrazoğlu'ndan Deniz Feneri soruşturmasıyla ilgili bilgi aldığı yönündeki eleştirilerin hatırlatılması üzerine Şahin, soruşturma açıldığını basından öğrendiğini, daha sonra kendisini ziyaret eden Boyrazoğlu'nun konuyu ilettiğini ancak içerikle ilgili bilgi vermediğini kaydetti. Şahin, "Türkiye'de bir siyasi olan Adalet Bakanı, yargıyı yönlendirecek bilgi dahi almamalıdır. 'Yargıyı yönlendiriyor' intibası uyandıracak bilgi dahi almamalıdır" dedi.
Telefon dinlemelerine de değinen Şahin, ilgili kurumların titiz olmasında fayda bulunduğunu ifade etti. Şahin, iktidarın yasa dışı dinleme yaptığı iddialarının hatırlatılması üzerine, şunları kaydetti:
"Yargı kararı olmadan hiçbir kurum kimseyi dinleyemez. Eğer muhalefet böyle bir tespit yapmışsa ve bize bildirilirse, yetkili kurumlara bildirirse konunun üstüne şiddetle gideriz. Elde hiçbir delil olmadan ulu orta, tahmine ve yoruma dayalı beyanlarda bulunursak tedirginliğe yol açarız. Vatandaşların 'ben de mi dinleniyorum' diye kafalarında soru işaretlerinin oluşmasına yol açarız.
Ben bu konuda görevli olan kurumların yargı kararı olmadan kimsenin telefonlarını dinlemediği kanaatindeyim. Bu konuda rahatım ve vatandaşlarımızın da rahat olmasını diliyorum."
AA