Şahin: CHP’nin Başı Başka, Ortası Başka, Sonu Başka Konuşuyor

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, CHP’nin başının başka, ortasının başka, sonunun başka konuştuğunu savundu. Mehmet Ali Şahin, AK Parti Karabük il teşkilatının bayramlaşma törenine katıldı. Burada bir konuşma yapan Şahin, devlet memurlarının mesai saatleri içinde türban takma konusunu da hallettiklerini belirterek, “Aynı şekilde bir yönetmelik vardı. O da devlet dairelerinde çalışan hanım memurların başörtülü bir şekilde görev yapmalarını yasaklayan yönetmelik, bu konuda bir kanunun yok. Bakanlar Kurulu kararı ile getirilmiş. Şimdi ne yapıldı, yönetmelik değişti. Hanım memurlar, artık başörtülü olarak hizmet verebilecek, ufak bir yönetmelik değişikliği ile.” dedi. Şahin, Cumhuriyet Halk Partisi'nin başının başka, ortasının başka, sonunun başka konuştuğunu savunarak, “CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, bu yönetmeliğin iptali için Danıştay’a başvurarak, hanım memurlarımızın devlet dairelerinde başörtülü görev yapmalarının anayasa ve laikliğe aykırı olduğunu ileri sürerek, dava açtı. Dün de bir grup CHP, Milletvekili Mahmut Tanal’a destek verdiklerini açıkladı. Hatırlayınız, 2011 seçimlerinde ve daha sonra CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, 'Başörtü sorununu çözmek bizim işimizdir.' diyerek defalarca açıklama yapmıştır. Öyle ana muhalefet partisi var ki başı başka, ortası başka, sonu başka konuşuyor. Sayın Kılıçdaroğlu, gazetede yaptığı bir röportajında, ben 'Peygamber soyundan geliyorum. Ben Seyyid’im' diyor. Kılıçdaroğlu’nun Peygamber soyundan gelmiş olması bizleri sevindirir, ancak dediğim, ifade ettiğim, halkımızın hassas olduğu konularda, herkesten daha hassas olmasını beklemek de hepimizin hakkıdır. Bizler buradakiler peygamber sülalesinden gelme gibi bir nimete sahip değiliz. O nedenle işte dün sabah erkenden bayram namazına gittik. Bir seyyid olmadığımız için bir ayrıcalığımız olmadığı için. Allah kabul etsin. Ancak herkes elinden geldiği kadar mensubiyetinin gereklerini yerine getirmeye çalışmalıdır. Nereye mensup olduğunu ifade ediyorsa, o mensubiyetinin gereği neyse, onu elinden geldiği kadar yerine getirmeye çalışmalıdır. Laf ile peynir gemisi yürümüyor.” diye konuştu.