Şahin: Kaddafi'nin devrilmesi tedirgin ülkelerin psikolojisini daha da bozacak

Güney Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi (GASAM) Yönetim Kurulu Başkanı olan AK Parti Gaziantep Milletvekili Ali Şahin, Libya’da Kaddafi rejiminin devrilmesinin, Ortadoğu’da tedirgin ülkelerin psikolojisini daha da bozacağını söyledi.
Trablus’un muhaliflerce ele geçirilmesi ile ilgili çeşitli değerlendirmelerde bulunan Şahin, gelinen son noktanın Ortadoğu’nun içinden geçtiği dönüşümün önemli bir halkasını oluşturduğunu belirtti. Şahin, 42 yıllık Kaddafi rejiminin çökmüş olmasının, halk iradelerinin yönetimlere yansıyacağı daha özgür bir Ortadoğu’nun önündeki önemli bir direnç noktasının devrilmesi anlamına geldiğini vurguladı.
Libya ile birlikte Ortadoğu’da önemli bir domino taşının daha devrildiğini ifade eden Şahin, bir sonra devrilecek domino taşının da Suriye olacak gibi göründüğünü kaydetti. Kaddafi rejiminin devrilmesinin Suriye’de Esed rejiminin moralini bozduğunu, muhalifleri de motive ettiğini aktaran Şahin, “Ortadoğu’da tüm bu gelişmeler yaşanırken öne çıkan en büyük soru, dönüşüm geçiren Ortadoğu’da oluşmakta olan ve bundan sonra da genişleyecek olan siyasi boşluğu kimin dolduracağı, Ortadoğu’da hangi nüfuz gücünün hâkim olacağı sorusudur. Bu noktada Ortadoğu ile birçok açıdan dokusal bağlara sahip olan Türkiye’nin son derece hızlı hareket ederek oluşan boşlukları doldurduğunu görüyoruz.” ifadelerini kullandı.
AK Parti iktidarıyla Tükiye’nin Ortadoğu'da oluşan her boşluğu hızlı bir şekilde doldurarak Ortadoğu'nun yeniden inşasında en etkin ve güçlü rolü oynadığını vurgulayan Şahin, “Dışişleri Bakanımız Davutoğlu, Kaddafi sonrası Libya'ya ziyaret düzenleyen ilk Dışişleri Bakanı oldu ve yeni bir Libya'nın inşasında Türkiye baş rolü oynuyor. Mubarek sonrası Mısır'a ilk dış ziyaret Türkiye tarafından Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül ile gerçekleştirilmişti. Yine Mısır Cumhurbaşkanı ilk dış ziyaretini Türkiye’ye gerçekleştirdi. Suriye ve Beşar Esad yönetimi üzerinde reformlar yönünde uyguladığımız baskı Ak Parti iktidarında Türkiye’nin Ortadoğu’nun geleceğine yön veren ülke olduğunun önemli göstergeleridir. Nitekim bu politikaların doğal bir sonucu olarak rejim değişikliği gerçekleşen ülkelerde adalet ve kalkınma partileri kurulmuş ve Türkiye model olarak alınmıştır.” şeklinde konuştu.

DÖNÜŞÜM HAREKETLERİ İSRAİL’İ PASİFLEŞTİRİRKEN TÜRKİYE’Yİ AKTİFLEŞTİRDİ
Türkiye’nin çok yakın markajında dönüşüm yaşayan Ortadoğu’da, güç dengelerinin de büyük bir değişim yaşadığını anlatan Şahin, “Dönüşüm hareketleri Ortadoğu’da İsrail’i pasifleştirirken Türkiye’yi aktifleştirmektedir. Ortadoğu’nun geleceğinde geniş ve bütünleşmiş bir coğrafya içinde yalnızlaşmış ve kendi kaderine terk edilmiş bir İsrail’e karşı gündem belirleyen son derece aktif bir Türkiye göreceğiz. Sözde BM raporunun ardından İsrail’e karşı hayata geçirdiğimiz stratejiler de bu sürecin önemli aşamalarından biridir. Ortadoğu'da cin uyanmış ve lambadan çıkmıştır. Bundan sonraki süreç bundan öncekinden asla kötü olmayacak. Ortadoğu yakın bir gelecekte Halk iradelerinin yönetimlere yansıdığı ekonomik siyasi ve sosyal anlamda bütünleşmiş bir coğrafya haline gelecektir. Ortadoğu halkları şuur altlarındaki kirliliği temizleyip 100 yıllık hipnozdan uyandıklarında Ortadoğu'nun siyasi ve ekonomik altın çağı başlamış olacaktır.” diye konuştu.