Şahin'den başkanlara sert tepki
ANKARA (İHA) - Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, memur konfederasyonları başkanlarının açıklamasına tepki göstererek, "Bu arkadaşlar iktidarın muhalifi, siyasi partilerin genel başkanları gibi konuşuyorlar ve politika yapıyorlar. Kendileri kamu çalışanlarını temsil ettiklerini söylüyorlar ama hükümetin ekonomik politikalarını, IMF ile ilişkilerini burada eleştiriyorlar" dedi.
Şahin, memur konfederasyonları başkanlarının yaptığı açıklamaların ardından, toplu görüşmeye ilişkin değerlendirmede bulundu. Geçen toplantıda kurulan komisyon raporlarının ele alındığını belirten Şahin, çalışma şartlarına ilişkin hazırlanan raporun netleştirilmesine karar verildiğini söyledi. Mali konuları içeren diğer rapor üzerinde de müzakereler yapıldığını kaydeden Şahin, konfederasyonların 2005 yılı için ortalama memur maaşı için yüzde 118, en düşük memur maaşı için ise yüzde 163 oranında artış talebinde bulunduklarını bildirdi. Bu oranlarda yapılacak bir düzenlemenin bütçeye 72 katrilyon liralık bir yük getireceğini vurgulayan Şahin, "2005 bütçemizin vergi gelirini, 112 katrilyon lira olarak tahmin ediyoruz. İç ve dış borç faizleri için de 60 katrilyon lira para ayrılacak. Eğer konfederasyonların taleplerini kabul edersek topladığımız vergilerle sadece memurların maaşını ve borcumuzun da bir kısmını karşılayabileceğiz ve başka hiçbir yatırım yapamayacağız" dedi. "Böyle samimiyetsizlikten uzak teklifleri kabul etmemizi sanıyorum hiç kimse takdir etmeyecektir" diyen Şahin, konfederasyon başkanlarının 'Hükümet, Türkiye'nin sorunlarını çözmek istemiyor' sözlerine de tepki gösterdi. Şahin, yıl sonu enflasyonunu yüzde 10.6, 2005 yılında enflasyonun tek haneli rakamlara düşmesini hedeflediklerini hatırlatarak, "Memura, enflasyonun altında kalmaması için zam yapılır. 2004 yılında kümülatif olarak yüzde 13.8'lik zam yaptık memurlarımıza. Enflasyon yüzde 10.6 olarak tecelli ediyor. Demek ki enflasyonun üstünde zam vermişiz. Şimdi yüzde 118 ve yüzde 163 ile eğer masaya gelinirse, bunu herhalde kabul etmek de, samimi karşılamak da mümkün değil. Böyle bir yaklaşımla toplu görüşme masasından bir sonuç alabilmek mümkün değil" şeklinde konuştu.
"KONFEDERASYON BAŞKANLARI POLİTİKA YAPIYORLAR"
Konfederasyon başkanlarının bir memur sendikası başkanı üslubuyla konuşmadıklarını ifade eden Şahin, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu arkadaşlar iktidarın muhalifi siyasi partilerin genel başkanları gibi konuşuyorlar ve politika yapıyorlar. Kendileri kamu çalışanlarını temsil ettiklerini söylüyorlar ama hükümetin ekonomik politikalarını, IMF ile ilişkilerini burada eleştiriyorlar. Kendi tercihleridir ama bunu politikaya atılarak yaparlarsa herhalde daha isabetli hareket etmiş olurlar. Biz her isteyene istediğini verirsek enflasyon tekrar fırlar, faizler yükselir ve dar gelirli ezilir. Herkes sorumlu davranmaya mecburdur. Bugünkü toplantıda bu yaklaşımla bir sonuç alınamamıştır. Önümüzdeki Salı günü yeniden bir araya geleceğiz. Umarım konfederasyonlar bu taleplerini revize ederler, bütçenin imkanları, Türkiye'nin şartlarını ve hedeflerini göz önünde bulundurarak yeni önerilerle gelirler"
Açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını cevaplayan Şahin, 'Eylem yapacaklarını söylüyorlar. Bu hükümeti tedirgin eder mi?' sorusuna, toplantı ve yürüyüş hakkının demokratik ve Anayasal bir hak olduğunu ve yasal çerçevede kalındığı sürece herkesin bu hakkını kullanabileceğini söyledi. Şahin, yasal sınırları aşan eylemlere de izin verilmeyeceğinin herkes tarafından bilinmesi gerektiğini belirtti. Bir soru üzerine, memura grev hakkı tanınmamasının Anayasal bir unsur olduğunu belirten Şahin, hükümetin böyle bir tasarrufu bulunmadığını kaydetti.
2004 yılında memura yapılan zam oranının enflasyonun üstünde gerçekleştiğini belirten Şahin, 2005 yılı içinde yaklaşımlarının bu çerçevede olacağını söyledi. Memura yapılacak zam oranına ilişkin olarak, Pazartesi günü, ekonomiden sorumlu bakan ve ilgili bürokratlarla bir toplantı yapıp, konuyu değerlendireceklerini bildiren Şahin, "Ekonomimizin genel çerçevesi içinde soruna çözüm bulmak zorundayız. Ayakları yere basmayan, hesabı kitabı yapılmadan verilecek zam oranları Türkiye'de ekonomiyi çok olumsuz etkiler ve bundan herkes zarar görür. Hükümet olarak kimsenin zarar görmesini istemiyoruz. Ekonomiyi düzlüğe çıkarmak için çaba gösteriyoruz. Buradaki titizliğimiz de buradan kaynaklanıyor" değerlendirmesinde bulundu.
