AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç’ın "Bu anayasayı Kenan Evren de yapardı." sözünü değerlendirdi. 1982 Anayasası'nın özünün de, ruhunun da her şeyinin de değişmesini isteyen parti olduklarını kaydeden Şahin, "Bizim 104 maddeden ibaret anayasa değişikliği teklifimiz incelendiğinde, Kenan Evren'in yapacağı bir anayasa olmadığı da görülecektir. Sayın Kılıç'ın 'İşte bunları Kenan Evren de yapardı' sözünü kendi partimiz açısından kabul edilemez buluyoruz." dedi.Mehmet Ali Şahin, Karabük'ün Safranbolu ilçesinde partisinin Safranbolu Kültür Eğitim Merkezi'nde düzenlenen İlçe Danışma Meclisi toplantısına katıldı. 104 maddeden ibaret anayasa değişikliği tekliflerinin incelendiğinde, Kenan Evren'in yapacağı bir anayasa olmadığının görüleceğini vurgulayan Şahin, şöyle devam etti: "Sayın Kılıç'ın 'İşte bunları Kenan Evren de yapardı' sözünü kendi partimiz açısından kabul edilemez buluyoruz. Bu değerlendirmeyi bizi de kast ederek söylemiş ise, kabul etmiyoruz ve reddediyoruz. Anayasa Mahkemesi Başkanımız Sayın Haşim Kılıç, bu uzlaşma komisyonunun anayasa çalışmalarıyla ilgili bir değerlendirmede bulunmuşlar. Sayın Kılıç, benim çok sevdiğim, çok taktir ettiğim bir yüksek mahkeme başkanıdır. Kişisel olarak da dostumdur. Dün demişler ki; 'Bu anayasa uzlaşma komisyonun 60 maddelik uzlaşılan bölümlerini Kenan Evren de yapardı.' Sayın Kılıç'ın, o 60 maddeyle ilgili sağlıklı bir inceleme ve değerlendirme yaptığı kanaatinde değilim. Diğer siyasi partilerle üzerinde uzlaşmış olduğumuz 60 madde, darbe ürünü anayasanın özellikle temel hak ve özgürlüklerle ilgili bölümlerinde çok önemli değişiklikler yapmaktadır. Bir defa insanı merkeze almaktadır. Devlet değil, insan diye başlayacak olan bir anayasa anlayışı ile hazırlanmıştır. Bu önemlidir. Bunun Kenan Evren ve darbeciler yapamaz. İnsan onur ve haysiyeti üzerinde çalışmakta olduğumuz anayasanın ilk maddesiydi. İnsan onur ve haysiyeti dokunulamaz. Bu anayasa devlet diye başlamayacaktı. İnsan diye başlayacaktı.""ÜÇ MUHALEFET PARTİSİ BİR AK PARTİ YAPMIYOR"Üç muhalefet partisinin birleşmesinin bir AK Parti etmediğini savunan Şahin, "Bu masayı bir uzlaşma kahvehanesi şeklinde görmek anayasa yapmak için kafi değildir. Bu masa bir noktada anayasa yapmanın önüne geçti. Kim önce kalkacak, kim gidecek 'Ben onu bir eleştireyim' düşüncesi ile orada bazı arkadaşlarımız anayasa yapmak için değil, yaptırmamak için bulundular. 25 ayda sadece 60 madde üretebilen sıfırdan yeni bir anayasa amacı ile kurulmuş bu komisyon, kurucusu meclis başkanımız, buradan yeni bir anayasa çıkmayacağını düşünerek ayrılıyorum dedi ve bu komisyon bir nevi bitmiş oldu. Diğer 3 siyasi parti buna rağmen kendi aralarında toplanıyorlar. Bizi de davet emişler. Komisyonu kuran Meclis Başkanı 'buradan bir şey çıkmaz' dediğine göre bu komisyon bitmiştir. Arkadaşlarımızın bir araya gelerek yapabilecekleri hiçbir şey yoktur. Kaldı ki 3 tanesi zaten bir tane AK Parti etmiyor ki. Kendileri anayasa yapacak güçleri falan da yok. Kendilerinin ay ayrı bir anayasa değişiklik teklifi vermeye bile sayısal güçleri yok. Bir anayasanın Meclis'ten geçebilmesi için en az 330 oya sahip olmak lazım. Kendilerini üzmek istemem ama anayasa yapmak çelik çomak oynamaya benzemez şimdi anlıyoruz. Çünkü 1982 Anayasası'nın ruhuna ve özüne aynen sadık kalan, bunları asla değiştirtmeyiz diyenlerin yeni bir anayasayı ortaya koyma hakları yoktur." diye konuştu. "CHP VE MHP DARBE ZİHNİYETİNDELER"CHP ve MHP'nin darbeci zihniyetinde parti olduklarını iddia eden Şahin, "Bayrağımız, resmi dilimiz, marşımız bunlarla ilgili de hiç kimsenin bir problemi yok. Ancak darbeciler bu cumhuriyet, insan haklarına saygılı bir cumhuriyettir diyor. Biz diyoruz ki saygı çok hafif kalır, dayalı olacak, insan haklarına dayalı. CHP ve MHP saygılı yerine dayalı kelimesini koydurtmayız. Bir kelime değişikliği, saygılı yerine insan haklarına dayalı koyarsanız daha da güçlendirmiş olmaz mısınız. Hayır, zinhar yaptırmayız diyorlar. Çünkü darbeciler öyle istemişler. Türkiye Devleti ülke, millet olarak bir bütündür. Ülkesi ve milleti ile bir bütündür derseniz bu milleti devletin milleti yaparsınız. Halbuki biz bu devleti milletin devleti yapmak istiyoruz. 23 Nisan 1920'de kurulan Meclis'in 1921 Anayasası ve 1924 Anayasası böyle miydi? Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir, millet egemenlik hakkını TBMM'nin eliyle kullanır. Milletin egemenlik hakkını kullandığı tek organ Meclis'tir, seçtiği organdır. Ama darbeciler Meclis'e eşit ortaklar getirdiler, kendileri de bu ortaklarından biriydi. İşte bizim anayasa değişiklik teklifimizdeki cümle; 'Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. Millet egemenlik hakkını seçtiği organlar eliyle alır'. Buralarda anlaşamadık. Çünkü darbecilerin anayasası böyle diyordu, biz onları değiştirmek ve biraz önce dediğim yaklaşımda bulunmak istiyorduk. CHP ve MHP buna yaklaşmadı. Cumhuriyeti kuranlar bile şu 3 madde değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif verilemez diye madde koymayı lüzum hissetmemişler. Millete güvenmişler. Milletin böyle bir arzusu olmaz diye düşünmüşler. 1982 Anayasası'nı yaparken, danışma meclisi artık cumhuriyet millete mal oldu, kimse değiştirme teklinde bulunmaz diye biz de teklif vermeyelim demiş. Ama 5 general bunu koyacaksınız demiş. Bu kırmızı çizgi aslında CHP ve MHP'nin çizgisi olamaz, darbecilerin çizgisi. Arkadaşlara komisyonda söyledik, siz kendi çizgisini değil darbecilerin çizgisini burada muhafaza ediyorsunuz, onları korumaya çalışıyorsunuz. O nedenle anlaşamadık." ifadelerini kullandı.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz