SAKARYA (İHA) - Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, öldürülen Ermeni asıllı Türk vatandaşı gazeteci Hrant Dink'in cenazesinde atılan "Hepimiz Ermeni'yiz, Hepimiz Hrant Dink'iz" şeklindeki sloganlarla ilgili olarak, "Ertesi sabah hiç kimse Ermeni ya da Hrant Dink olarak uyanmadı" dedi.
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Sakarya Şubesi'nin genel kuruluna katılmak üzere Adapazarı'na gelen Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, ilk olarak Sakarya Valiliği'ni ziyaret etti. Burada basın mensuplarının, Hrant Dink'in cenazesinde atılan sloganlarla ilgili sorularını cevaplayan Şahin, "İnsanların telakkiyelerine göre yorumu değişir. Tabii o gün o cümleleri söyleyenlerin hiçbiri, ertesi sabah Ermeni olarak, Hrant Dink olarak uyanmadı. Benim anlayışıma göre öyle bir cümleyi öneren insanlar şunu kastetmiş olabilir. İyi niyetli olarak düşünüyorum. Kasten öldürülen bir insandır. Adının Hrant Dink olması hiç önemli değildir. Hangi etnik kökenden geldiğinin de pek önemi yok. Öldürülen bir insandır. Dolayısıyla haksız yere öldürülen bir insana karşı yapılan bu saldırıyı biz kendimize yapılmış sayıyoruz demek istemişlerdir. Ben öyle yorumluyorum. Buradan farklı tartışmalar ortaya çıkarmak, gerginliklere yol açmak, bu ülkenin ve bu ülke insanının yararına değildir" diye konuştu.
Türkiye Sanayici ve İşadamları Derneği'ne (TÜSİAD) kadın başkan seçilmesiyle ilgili soruya ise Şahin, "Biliyorsunuz Türkiye'de kadın erkek eşitliği var. Anayasamız'da 3 yıl önce yaptığımız değişiklikle bu konuda tam bir eşitlik sağlanmıştır. TÜSİAD, Anayasa'nın bu değişiklik ruhuna son derece uygun bir seçim yaptı. TÜSİAD üyelerini tebrik ediyorum. Arzuhan Yalçındağ hanımın başkanlık görevini yürüttüğü sürece başarılı olacağını ve bir fark ortaya koyacağını düşünüyorum" yanıtını verdi.
Cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili huzursuzluk ortamı yaratılmak istendiği yönündeki bir soru üzerine ise Bakan Şahin, bu yönde endişe duymadığını söyleyerek, "Hayır asla böyle bir endişe duymuyouz. Çünkü Türkiye tam bir hukuk devletidir. Hukuk devleti demek, kuralların daha önce belli olduğu devlet demektir. Seçimle işbaşına gelecek kişilerin nasıl seçileceği, hangi nitelikleri taşıdığı Anayasamız'da ve yasalarda bellidir. Dolayısıyla zamanı gelince Cumhurbaşkanlığı seçimi de yapılır. Başka seçimler de yapılır. Artık herkesin Türkiye'deki bu demokrasi anlayışını ve hukukun üstünlüğü ilkesini özümsemesi gerekir. Bu tartışmaları biz son derece lüzumsuz görüyoruz. Hükümetin ve partinin gündeminde şu anda Cumhurbaşkanlığı seçimi yok. Zamanı gelince gündemimize alırız. Görüşürüz, tartışırız. Kimi aday göstereceğimizi belirler, Meclis Başkanlığı'na sunarız. Biz asıl Türkiye'nin diğer sorunlarıyla meşgulüz. Diğer sorunlarıyla mücadele ediyoruz. Halkın refah seviyesini yükseltmek için uğraşıyoruz" şeklinde konuştu.