İSTANBUL (İHA) - Türkiye Futbol Federasyonu Tahkim Kurulu Başkanı Türker Arslan, Devlet Bakanı ve Başbakan yardımcısı Mehmet Ali Şahin'in Tahkim Kurulu ile ilgili yaptığı açıklamalara tepki göstererek, "Bu açıklama kurul üyelerini derinden yaralamış, onurunu kırmıştır" dedi.
Türkiye Futbol Federasyonu'nun (TFF) Levent'teki binasında kurul üyeleriyle birlikte bir basın toplantısı düzenleyen Tahkim Kurulu Başkanı Avukat Türker Arslan, Spordan Sorumlu Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin'in 7 Mayıs'ta yayınlanan "Spor ve sporla ilgili verilecek her türlü karar, adalet ilkeleri içerisinde olmalıdır. Sporla ilgili disiplin, tahkim kurullarının verecekleri karar, yargı kararları gibi vatandaşlarımızın vicdanında olumlu şekilde yerini almalıdır. Eğer almıyorsa, her gün tartışılıyorsa, Türk sporuna sürülmüş en ağır bir lekedir. Hükümet, spor kuruluşları olarak ehemmiyetle üzerinde durmanın gereğine inanıyorum. Talimatla kararlar veren disiplin, tahkim kurullarını bu ülkede görmek istemiyorum. Spor kamuoyunu ve vatandaşlarımızın vicdanını sızlatacak tartışma oluşturacak kararlar görmek istemiyorum. Türkiye'de spor gelişecektir. Gençlerimizin önü açılacaktır. Ancak, bu açılış yapılırken, hak ve adalet hiç bir zaman ihmal edilmeyecektir. Buna aykırı uygulamalar ve kararlar görüldüğünde, bakanlık olarak üzerine şiddetle gidilecek ve gidiyoruz" şeklindeki açıklamalarına cevap verdi.
"KURUL ÜYELERİNİN MİNNET BORCU BULUNMAMAKTADIR" Arslan, Tahkim Kurulu'nun seçilerek göreve gelmiş, meslek hayatında 20 yılını doldurmuş, kişilikli, onurlu ve bağımsız hukukçulardan oluştuğunu vurgulayarak, "Kurul üyelerinin kimseye minnet borçları bulunmamaktadır. Sayın Bakan'ın kariyerlerini bilmediği, kişiliklerini öğrenmediği, kendileri ile şahsen tanışmak gereğini dahi duymadığı kurul üyelerini 'Emirle karar veren insanlar...' olarak suçlaması kendisi açısından talihsizliktir. 'Ülkesinde görülmek istenmeyen...' insanlar olarak nitelenmek, futbol anarşisi ve çirkinliklerinin müsebbibi ve hedefi olarak gösterilmek kurul üyelerini derinden yaralamış, onurunu kırmıştır" diye konuştu.
Tahkim Kurulu'nun federasyonun en bağımsız yargı organı olduğunu ve kararlarının hiçbir kurum tarafından yargılanamadığına dikkat çekerek, bu durumun özerkliğin en büyük göstergesi olduğunu kaydetti. Tahkim Kurulu'na ilişkin düzenleme ve Tahkim Kurulu Talimatı'nın FIFA ve UEFA tarafından dünyada örnek kuruluşlardan biri olarak gösterildiğini vurgulayan Arslan sözlerini şöyle sürdürdü:
"Şimdi bu yasadaki Tahkim Kurulu'nun oluşumuyla ilgili 13. madde değiştirilmek isteniyor. Buna göre Tahkim Kurulu üyelerinin (2 Yargıtay'dan, 1 Danıştay'dan) 3'ü atamayla, 2'si de Futbol Federasyonu Genel Kurulu'nda seçimle belirlenecek. Atamalar bağımsızlığı, özerkliği ciddi bir şekilde zedeler. İmza aşamasında olan yasa değişikliği FIFA tüzüğünün 17. maddesine de uygun değildir. Sistem gözden geçirilebilir, revize edilebilir. Ancak atama sistemini getirirseniz, bu sistemi dibinden yok edersiniz. Siyasi iradeye saygımız sonsun, ama bu konuda yanlış yapılmaması için kamuoyuna bu açıklamaları yapıyoruz."
"ŞENOL GÜNEŞ'İN SÖZLEŞMESİNİN DURUMU"
Bakan Şahin'in açıklamasının ardından Tahkim Kurulu'nun toplanarak, Bakan Şahin'e üzüntülerine belirten bir mektup yazdığını ifade eden Türker Arslan, "İstifa etme konusunu da görüştük. Bizim istifamızda 15 gün içinde Genel Kurul gerektirir. Türk sporuna zarar vermek istemiyoruz" diye konuştu.
Kulüp başkanlarının Futbol Federasyonu Başkanı Haluk Ulusoy'a karşı olmaları dolayısıyla eleştirilerine Tahkim Kurulu'nu da katmalarının kendilerini üzdüğünü kaydeden Türker Arslan, Şenol Güneş'in tazminat istemiyle ilgili sorular üzerine şunları söyledi:
"Ortada belirli bir süreli hizmet akti vardı ve süre bitiminde sözleşme otomatik olarak sona erdi. Güneş'in sözleşmesi Temmuz ayında otomatik olarak bitecekti. Federasyon sözleşmenin süre sonunda uzatılmayacağını Güneş'e bildirmiş, kalan sürede görev yapmasını istememiş ve ücretini sözleşme sonuna kadar ödeneceğini söylemiştir. Burada bir fesih yoktur. Biz hukuk ne diyorsa o doğrultuda karar aldık. Bu konuda İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi İş ve Sosyal Güvenlik Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tankut Centel'in de bilimsel görüşünü aldık. Sayın Centel'in görüşü de '3 yıl gibi uzun bir süreyle yapılan ücret ödemelerine itiraz etmeksizin ve fazlaya ilişkin hakkını saklı tutmaksızın kabul eden Güneş'in daha sonra ücretinin eksik ödendiğinden bahisle fark ödeme talebinde bulunamayacağı ve Federasyonun geriye kalan süreye ilişkin ücretlerini ödemeyi kabul ve edimin ifasını isteme hakkından feragat etmiş bulunması bakımından sözleşmedeki cezai şart hükmünün uygulanmasından söz edilemeyeceği' şeklindedir" dedi.
Türker Arslan, eski Milli Takımlar Teknik Direktörü Şenol Güneş'in tazminat istemiyle ilgili kurulun gerekçeli kararının 1-2 gün içinde açıklanacağını sözlerine ekledi.