Akılalmaz olay, 3 Şubat günü saat 13.50 sıralarında Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'nda meydana geldi. Şikayetçi Yusuf A. olay günü adliye polisini telefonla arayarak, dava dosyalarını kapatması taahhüdü veren bir kişi tarafından dolandırıldığı ihbarında bulundu. Polise, Kaan K.'nın kendisini MİT elemanı olarak tanıttığını ve Hakan Fidan imzalı evraklar gösterdiğini söyleyen Yusuf A., bu kişiyle adliyede buluşmak üzere olduklarını, kendisine daha önce bir miktar para verdiğini ve yine para vereceğini söyledi. Bunun üzerine Adalet Sarayı Polis Merkezi Amirliği, durumu hemen nöbetçi İstanbul Cumhuriyet Savcısına iletti. Savcılığın talimatıyla polis, suç üstü yapmak üzere harekete geçti. Şikayetçi Yusuf A.'nın elindeki paraların fotoğrafları çekildi. Polis, daha sonra şikayetçi Yusuf A.'yı, şüpheli Kaan K. ile buluşması için takibe aldı.
Şikayetçi Yusuf A., saat 14.00 sıralarında şüpheli Kaan K.'ya adliyenin C blok atrium alanında, yanında bir başka kişiyle konuşurken yanaştı. Yusuf A., şüpheli Kaan K. ile bir süre hararetli bir şekilde konuştu. Daha sonra üç kişi birlikte adliyeden çıkıp Çağlayan Meydanı'na doğru yürümeye başladı. Şüpheli Kaan K.'nın bu sırada telefonuyla "Başsavcım" diye hitap ettiği bir kişiyle konuştuğu, daha sonra Yusuf A'ya "Belgeleri incelettim, daha kaç kez inceleteceğim" diyerek söylendiği de tespit edildi. Polis, daha fazla uzaklaşmadan şüpheli Kaan K.'yı gözaltına aldı. Tüm olay, adliye binasının güvenlik kameralarına da yansıdı.
Şüpheli Kaan K.'nın üzerindeki iki cep telefonu, MİT yazılı bir evrak ve adliyede çöp kutusuna attığı pembe renkli boş klasöre el konuldu. Poliste ve daha sonra savcılıkta ifadesi alınan şüpheli Kaan K. emlakçılık yaptığını, şikayetçi ile de bu nedenle tanıştıklarını, olay günü bir suç duyurusunda bulunmak üzere geldiğini, şikayetçinin de kendisinin ağır ceza mahkemesinde işi olduğunu söyleyerek bir dosya almasını istediğini iddia etti. Adliyede buluştuğu şikayetçiyi kendi başına dilekçe verirse sıkıntı yaşayabileceği konusunda uyardığını, ancak şikayetçinin kendisini dinlemeyerek yanından ayrıldığını söyleyen şüpheli Kaan K. dosyayı bu nedenle çöpe attığını, para almadığını söyledi. Şüpheli Kaan K., MİT yazılı evrakın ise sahte olmadığını, 6 ay boyunca haber elemanlığı yaptığını ileri sürerek dolandırıcılık suçlamasını reddetti.
Şikayetçi Yusuf A. ise şüphelinin kendisini MİT mensubu olarak tanıtarak devam eden bazı soruşturmalarında yardımcı olabileceği vaadinde bulunduğunu, buna inanarak değişik tarihlerde toplam 380 bin TL ödeme yaptığını, olay günü de aynı amaçla buluştuklarını ve şikayetçi olduğunu belirtti.
Savcılık, MİT personeli ibareli belgenin sahteliğinin teyit edilmesi ve güvenlik kamera kayıtlarından da şikayetçi ile belirttiği şekilde buluşma olduğunun tespit edilmesi üzerine şüpheli Kaan K.'nın tutuklanması talebiyle mahkemeye sevk etti. Nöbetçi hakimliğe çıkarılan şüpheli tutuklanarak cezaevine gönderildi. Şüpheli Kaan K. hakkında "Kamu görevlileriyle ilişkisi olduğundan bahisle bir işin görüleceği vaadiyle dolandırıcılık" suçundan soruşturma yürütülüyor.
DHA