İSTANBUL (İHA) - Piyasaya sürdükleri sahte rakı nedeniyle 9 kişinin ölümü, çok sayıda kişinin de zehirlenmesine neden olan şebeke üyeleri, Asayiş Şube Müdürlüğü'ndeki ifadelerinde ilginç açıklamalarda bulundu.
Aşkın Gökkul polisteki ifadesinde, "Kendi dükkanımda telefon olmadığı için otoparkın sahibi Hasan Bayramoğlu'nun telefonunu kullanıyordum. Zaman zaman onlara yardım ediyordum. Çamaşır sucu olarak tanıdığım 'Cengiz' isimli bir kişi, otoparkın arkasında bir bölümü depo olarak kiraladı. Daha sonra Avni Kaptan ve Erkan Şabadak, Cengiz'in yanına gelip gitmeye başladı. Deponun önünden alkol kokusu geliyordu. Otoparkçı Hasan Bayramoğlu'na deponun önünden alkol kokusu geldiğini söyledim. O da bana 'Cengiz orada rakı imal ediyor. Bana da bu işten para veriyorlar" dedi. Depoya kimseyi sokmuyorlardı. Olaydan yaklaşık 2 ay önce Cengiz ve Erkan Şabadak tartıştı ve Cengiz buradan ayrılıp bir daha gelmedi. Daha sonra Erkan ile birlikte Cengiz'in ne yaptığını öğrenmek için işyerinin duvarını kırarak içeri girdik ve içeride bulunan 120 şişe sahte rakıyı aldık. Cihan Tüfekçi ve Avni Kaptan ortak olmak istediler ve bana 'Sen de bize katılın' dediler. Ben de kabul ettim. Bana 350 YTL verdiler. Zaman zaman imalatta da bulundum. Rakı yapımında kullanılan alkolü daha önce elektrik işlerini yaptığım bir müşteriden temin ettim. 20 kolisi Cihan'ın, 100 kolisin Erkan'ın olmak üzere 120 koli rakı üretildi. Hasan Bayramoğlu'nun oğlu Atilla, hafta sonları gelir babasından para alırdı. Bazen de otoparkta çalışırdı. Hasan Bayramoğlu, rahatsızlandığında gözleri yerinden fırlayacak gibiydi. Kendi arabamla Tanju Kelkit'i de alarak hastaneye götürdük. Bayramoğlu hastanede öldü. Bayramoğlu otoparkta üretilen rakıdan sık sık içtiğini söylerdi" dedi.
Mesut Simsar ise, "Ağabeyimin TEKEL büfesinde çalışırım. Ercüment İnan'ın DEM Restaurant'ta sattığı 10 koli sahte rakıdan, koli başı 20 YTL komisyon aldım. Bu satışlardan toplam 850 YTL kazandım" şeklinde konuştu.
Zanlı Avni Kaptan da, "Cengiz kolonya imal edeceğini söyleyerek beni yanına aldı. 1 milyar 300 milyon lira verdi. Daha sonra rakı yaptığını öğrendim. Ancak çok fazla borçlarım olduğundan boynumu eğerek devam ettim. Bana 1 milyar 250 milyon lira verip rakı için alkol bulmamı istediler. Ben bulamadım ve kendileriyle irtibatı kestim. Aşkın beni telefonla arayıp ellerinde alkol olduğunu, rakı yapacaklarını söyleyip, bu rakıları biz kontrol ettirdi. Sağlığa zararı yok dediler. Cengiz formülü hazırlar, ben de kapakları basardım. 25 Şubat 2005 gecesi 90 koli şişelendi. Bu rakılar bozuktu. Ben 'Baksanıza bunların rengi ayran gibi, bu bir katliamdır' dedim. Erkan, Aşkın ve Bekir de, 'Merak etme düzelteceğiz, rakıların rengini normal haline getireceğiz" dedi. Beni kendi aralarına almak istemelerinin sebebi ise daha önce bir rakı fabrikasında çalışmış olmamdı. Benim işleri bileceğimi düşünmüşler, oysa ben şoför olarak çalışmıştım" şeklinde konuştu.
Yapılan incelemeler sonrasında 80 koli rakının, Bursa plakalı bir okul minibüsüne yüklenerek Afyon ve Konya'ya götürüleceği öğrenildi. Tanju Kelkit'in ise tedavi gördüğü hastanede beyin ölümünün gerçekleştiği bildirildi.