Ramazan ayının başlamasıyla birlikte yiyecek ve içeceklerimize daha bir dikkat eder olduk. Orucun yaz aylarına denk gelmesi ve saatlerin uzun olması nedeniyle fazla acıkıp susamamak için bazı besinlere dikkat etmek önem kazanıyor.
Uzmanlar, özellikle sahurda bal, reçel, sürülebilen çikolata gibi tatlı grubu yiyecekleri tüketmemek gerektiğini belirterek, “Bunlar hem kan şekerini hızlı yükseltip hızlı düşürerek çabuk acıkmaya yol açıyor, hem de susatıyor” uyarısında bulundular.
Medical Park Fatih Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ziya Mocan, oruç ile hücrelerin yenilenip, karaciğerin dinlendiğini ve vücudun direnç kazandığını belirterek, “Ancak çoğu zaman sahura kalkmıyoruz ve yanlış beslenerek orucun yararını yok edip kendimize zarar veriyoruz” dedi.
İlk 20 dakika çok önemli
Ramazan’ı sağlıklı şekilde geçirmek için nasıl beslenmemiz gerektiğini anlatan Mocan şunları söyledi:
Yaz aylarında uzun süren açlık zamanlarında, baş dönmesi, gözlerin kararması, mide bulantısı, sinirlilik gibi durumlar yaşanabilir. Bundan dolayı daha sağlıklı oruç tutabilmek için vücudunuzu Ramazan'a hazırlamanız gerekir. Bu da iftarla başlar. Açlıkla gerginleşen ruh halimizle iftar sofralarına oturduğumuzda kontrolü sağlamak güç olabilir.
Doyma hissimiz gıda alımından 20 dakika sonra başladığından, ilk 20 dakika çok önemlidir. Bu süreyi sıvı gıda alımı (su, çorba, süt, ayran, kefir, çay, sütlü kahve) ile ne kadar tamamlayabilirsek iftara o kadar sağlıklı başlamış oluruz. Çorba olarak kremalı, bulyonlu çorbalardan ziyade sebzeli veya yoğurtlu olanlar tercih edilmelidir”.
Yüksek şeker
Kalorisi yüksek yemekleri hızlı şekilde yediğimizde kan şekerinde yükseliş olacağını ve bunun uyku da getirebileceğini söyleyen Mocan, “Kalorili yiyecekler şekere dönüşerek karaciğerde yağlanmaya yol açar. Sonuçta iç organ yağlanmaları artar ve kilo alımı başlar. İnsülin direnci yükselir ve şeker hastalığına zemin oluşur. Karaciğer yağlanmaları da, metabolik sendrom gibi çeşitli hastalıklara (hipertansiyon, obezite, diyabet vs.) sebep olabilir” dedi.
Mocan, şeker, kalp, tansiyon hastaları ve böbrek rahatsızlıkları olanlar, gebe-emzikliler, kanser tedavisi görenler, yaşlı bireyler ve çocukların, uzun süre aç kaldıklarında risk altında olduklarını da kaydederek, oruç tutarken mutlaka bir hekime danışması gerektiğini belirtti.