13 yaşındayken Geil, ilk olarak favorilerinin uzamaya başladığını fark etti. Zaman içinde ise favorileri çenesine, dudağının üstü ve yanaklarına kadar yayıldı. Her sabah uyandığında tıraş olan Geil, bu durumu çok uzun yıllar boyunca ailesinden ve yakın çevresinden sakladı. Çocukluk döneminde yaşadığı zorluklardan bahseden Rose, “Çocukken bu benim için çok daha zordu. Arkadaşlarımda kalamazdım, çünkü her sabah kalkıp tıraş olurken yakalanma riskim vardı. Saklanmak için yıllarca mücadele ettim” dedi.
Rose’in bütün hayatı aslında bir sabah tıraş olmayı unutmasıyla tamamen değişti. Sakallı bir şekilde annesine yakalandı ve tedavi süreci başladı. Doktorlar Rose'un hastalığına "Polikistik Over Sendromu" teşhisi koydu. Yumurtalıklarda birçok küçük iyi huylu kistin oluşmasıyla beliren bu hastalık, erkeklik hormonunda artışa neden oluyordu. Bu artışta aslında beraberinde tüylenme sorununu doğuruyordu. Rose, tedavi edilmesine rağmen bir türlü hastalığın tam çözümü bulunamadı.
Her gün sakallarını tıraş etmekten bıkan Rose ise çareyi artık kendisini kabul etmekte buldu. Sakallarını bundan sonra kesmeyeceğini söyleyen Rose Geil, “Kendimi kesinlikle kadınsı, seksi ve hassas hissediyorum. Kendime, kendim olabilme özgürlüğünü verdiğim için özgüvenim yerine geldi ve bence bu her şeyden daha önemliydi. Nihayet kendimi olduğum gibi kabul edebildim” diye konuştu.