Sakarya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Muzaffer Elmas, 2014-2015 Akademik Yılı Paylaşım Toplantısı kapsamında Sakarya’da yayın yapan yerel ve ulusal basın temsilcileriyle buluştu. Üniversitenin çalışmalarını anlatan Rektör Elmas, basın mensuplarının sorularını cevaplandırdı.2014-2015 Akademik Yılı Paylaşım Toplantısı kapsamında Sakarya basını ile buluşan Sakarya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Muzaffer Elmas, üniversitenin yaptığı çalışmaların yanı sıra gazetecilerin sorularını cevapladı. Ulaşımdan, Sapanca Gölü’ne, SEAH’ta hizmet veren Göz, Kulak Burun Boğaz (KBB) ve Üroloji servislerin taşınmasından, apart konusuna ve üniversitenin geldiği son duruma kadar açıklamalarda bulundu.Toplantıda yaptığı sunumda ilk olarak üniversite hakkında bilgiler veren Rektör Elmas, “Üniversitemizde toplam öğrenci sayımız 82 bin 600, 4 bin pedagojik formasyon ile birlikte aktif olarak 86 bin civarında öğrencimiz olacak. Akademik personel sayımız maalesef az, iki nedeni var, birincisi kadromuz yoktu ikincisi ise Türkiye’de çok sayıda üniversite olduğu için yetişmiş eleman bulmakta zorlanıyor üniversiteler. Ama bakanımızın da özel destekleriyle sadece bize has olmak üzere 210 yeni kadro çıktı. Bu bizim için iki üç senelik zaman diliminde bizleri rahatlatacak bir sayı oldu” dedi.Sakarya Üniversitesi denildiğinde akla bir markanın gelmesi konusunda çalışmalar yaptıklarını ifade eden Elmas, “Bu sebeple üniversitemizde öğrencilerimize bir kimlik oluşturacak çalışmalar yapıyoruz. Seçmeli dersler koyduk, kulüplerimizle bunları destekliyoruz. Kütüphane ve kongre merkezini sürekli öğrenciye açık tutuyoruz, hiçbir koşulumuz, ön yargımız olmadan. Aynı şekilde camimiz bitti, burasıda sürekli açık tutulacak. İsteyen gitsin ibadetini yapsın, çalışsın. Biz tüm ortamı öğrencinin kendini geliştirmesi için hazırlamaya çalışıyoruz” diye konuştu.Sakarya Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi (SEAH) Merkez Kampüsü’nde hizmet veren Göz, Kulak Burun Boğaz (KBB) ve Üroloji servislerinin Korucuk Kampüsü’ne taşınması konusunda açıklama yapan Rektör Elmas, “Bu tür verilen kararlarda bizleri toplantılara davet ediyorlar, bizde fikrimizi söylüyoruz. Ancak bu işin karar vericileri genel sekreterlik ve başhekimliktir. Bu üç senedir tartışılan bir konu. Biliyorsunuz Sakarya’da Tıp Fakülteleri ikinci basamak, üçüncü basamak işleri yapar. Yani uzman doktorlar ve pratisyen hekimlerin yaptığını biz burada profesörlere yaptırmaya çalışıyoruz. Merkezde hemen insanların gittiği bir birim olsun, buradan sevk edilen hastalar Tıp Fakültesine Korucuk’a gitsin. Asıl makul ve mantıklı çözüm bu. Bunun dışındaki çözümlerin tartışmayı hiçbir zaman bitireceğine inanmıyorum” ifadelerini kullandı.Sakarya Üniversitesi’nde ulaşım konusunda da açıklama yapan Rektör Elmas, “Bizde öğrenciyken 73-74 yıllarında aynı minibüse binerdik, hiçbir değişen bir şey yok. Bu üniversitenin minibüslerden kurtulması lazım. Bu konular bizi aşıyor, ortak paydada buluşup, minibüslerden kurtarıp, prestijli taşıma aracına dönüşmesi lazım. Serdivan bölgesinde yaşanan yığılma kaçınılmaz, ancak yarım saat bir saat beklenilmesi söz konusu değil” şeklinde konuştu.Apart dairelerde kalan öğrenciler ile ilgili konuşan Sakarya Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölüm Başkanı Doç. Dr. Mustafa Kemal Şan, “Apart dairelerde, yurtlarda ve evlerde kalan öğrenciler ile uygulamalı araştırmalar yapacağız. Bu öğrencilerin hem kendi algılarını hem de üçüncü bir uygulama alanımızda bu bölgelerde yaşayan halk olacak. Halkın apart dairelerde kalan öğrenciler ile ilgili bir takım olumsuz kanaatleri olduğunu takip ediyoruz. Bizim buradaki amacımız sosyalizasyon süreci açısından ve topyekün kültürün algılanmasında apart daireler ile yurtlar arasında fark olup olmadığı yönünde olacak. Bu konuda bir takım hipotezler geliştirdik, bu hipotezlere göre apart dairelerde kalan öğrencilerin, yurtlarda kalan öğrencilere göre sosyalizasyon açığı bulunduğu yönünde bir ön iddiamız var. Sosyalleşme ve topyekün kültürün değerlerini diğer öğrencilere göre daha az aldıkları, farklı disiplinler ile eğitim gören öğrencilerle bunların daha izole bir hayat yaşama durumundan kaynaklanan farklılıklar olduğu. Çok önemli bir faktörde sosyal kontrolün bu öğrenci kitlelerinde daha az olduğudur. Elbette hepimiz özgürlüklerimizi maksimize etmek isteriz ancak özgürlüklerimizin sınırlandıkları yerler vardır, o da kültürdür. Bu anlamıyla biz bu yerlerde kalan öğrencilere sosyal kontrolden daha uzak olmalarından hareketle, bir takım genel kültürün dışına dönük sapma davranışları geliştirebileceklerine ilişkinde bir öngörü de bulunuyoruz. Şuan da soru formları ve mülakat kağıtlarını hazırlamaya çalışıyoruz. Uygulama alanına geçmiş değiliz. Uygulamaya önümüzdeki hafta geçmeyi düşünüyoruz” dedi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz