Fazla (!) İlgililer
En sinsi kitle, bunlardır. Sevgililiğe oradan da nikah masasına uzanan dolambaçlı süreçte, anne şefkati, ilgi açlığı, ego beslenmesi gibi Freudyen silahlar kullanırlar. Tip, piknik tüpten hallice; karakter, Zlatan İbrahimoviç egosundan ibaret. Ancak ilgi gösteriyorsa ve tabi sadıksa, neticede 'nefes alsın yeter' kafasına geliyor olay, bazılarımız için. Lakin ilgi adı altında taciz ediliyorsunuz, bizden söylemesi. Bu kadınlar, günde 15 kez ararken, halinizi hatırınızı öğrenmeye çalışmıyor. Emin olabilirsiniz! Bir bakmışsınız, günde 15 kez nereye gittiğinizden kimlerle olduğunuza kadar tekmil veriyorsunuz. Oldu olacak çip taksınlar da, tam olsun! Tavsiyemiz; derdi yalnızca 'siz' olan kadınlar bulunuz.
Aptala Yatanlar
Şunu kabul edelim ki; kadınların entrikaları, erkeklerin de zeki ama düşünmeyi pek sevmeyen beyinleri vardır. Oysa hobi olarak değil de, tam zamanlı düşünen bir beyin olsa, "Buraya kadar geldin, hadi gel bizimkilerle tanış!" gibi masumane (!) görünen emrivakinin, pek de öyle doğaçlama gelişmediğini; bayağı planlı programlı tuzağa düşürüldüğünü anlar! Adım adım onun istekleri, sizin ise köşe bucak kaçtıklarınız gerçekleşiverir. Sorsanız, o kulak tırmalayan çocuk taklidi yaptığı sesi ile "Ama aşkıham.." diye bir başlar, tanıştığınız gün ve saatten girer, 2023 hedeflerinden çıkar. Konunun ağzı yüzü öyle dağılır ki, neyin hesabını sorduğunuzu unutursunuz. Şimdi durup düşünün bakalım, yaşadıklarınızın kaçı gerçekten tesadüf olabilir ki?
Yapışkanlar
Bu kitle her daim yanınızda olmaya çalışarak, iyi bir takım olduğunuz imajı vermeye çalışır. Bir nevi kopilotluk görevi üstlenir. Siz, "benim için gideceğim adresi bile araştıran biri var" diye sevinin durun. Karşı taraf, play station'daki muhteşem birlikteliğinizi nikah masasına taşımak üzere, haberiniz yok! Gideceğiniz adresi de, babanızın hayrına bulmuyor elbette. Sağ salim gidip gelin de, düğünde halaya geç kalmayın istiyor. Arkanızı toplamasının tek nedeni, geleceğe yatırım. Basın bakalım imzayı, yüzünüze bakan olacak mı? Muslukçular
Muslukçular, ha denildiğinde gözyaşı akıtabilen kitledir. İlgisinden, yapışkanlığından bunaldınız; bir de üzerine atar mı yaptınız. Geçmiş olsun, üstüne nur topu gibi bir vicdan azabınız oldu. "Ama her şey seni sevdiğimden ötürü..." şeklinde başlayacağı nutuk, sıklıkla hıçkırıklarla kesilecek; gözyaşları sel olup akacaktır. Yüzde yüz haklı olsanız dahi, gözyaşlarının sonunda olay "Ne hayvanım ben!"e bağlanacaktır. Siz böyle kendinizi suçlarken, o WhatsApp muslukçu kızlar grubunda, gururla sizi nasıl parmağında oynattığını anlatacaktır. Sık ağlayan, istediklerini ağlayarak, kendilerini yerden yere atarak yaptırmaya çalışanlardan da sakınınız. Vicdanınıza değil, kalbinize seslenen kadınlara kulak veriniz. Meraklılar
İnsanın başına ya meraktan gelirmiş bazı şeyler ya da meraktan. Anladınız siz. Daha ilk günden sol gözü bir yana, sağ gözü telefonunuzun ekranına doğru bakıyor; her fırsatta telefonunuzu ve sosyal medya hesaplarınızın şifrelerini ele geçirmenin yollarını arıyor; bu uğurda size türlü türlü alakasız soru soruyorsa... Kısaca tüm bu semptomlara göre, 'Bela geliyorum' diyor. Siz de hâlâ "Ah ne güzel, beni kıskanıyor" diye düşünüp egonuzu besliyorsunuz. Oysa ki bu durum, sizdeki fosfat eksikliğine, karşınızdaki için ise özgüven eksikliğine işaret ediyor. Egonuzu besleyip, özgürlüğünüzü çalanlardan uzak durun. Deneyin, çok seveceksiniz! 'Gibi' Görünenler
Baba parası ile Fransız koleji okumakla Fransız olunamadığını, ne yazık ki yurdum insanı henüz kabul edebilmiş değil. Oysa karşınızdakinin genel kültür düzeyi, siz Fransız Alpleri kadar zannederken, deniz seviyesinde olabilir. Bu nedenle iki Fransızca kelimeye aldanıp, karşınızdakini Jeanne d'Arc ile karıştırmayın. Bunlara benzer bir diğer kitle de, kariyerinde torpil(!) hızı ile yükselenlerdir. Siz, kariyerinde oynadığı mevkiye hayran hayran bakarken, aslında piyasada esamesinin bile okunmadığını öğrenebilirsiniz daha sonra. Böyleleri marketing stratejisini kullanarak, 'gibi görünmek' konusunda ustadırlar. Birkaç kelime ile bilgili, akıllı; kendini öven ve reklam kokan söylemlerle başarılı görünürler. Bu kadar kültür ve başarıyı ortalama bir erkek egosu kaldıramayacağından, üçüncü özellikleri ile karşılarındakinin gazını alırlar: Naif prensesçilik! Küçükken prens mi dürtmüştür bilinmez. Yaşı 40'a yaklaşmış olsa da, fark etmez. Kendini prenses sanan travmatik vakalardan uzak durunuz.
