BİZE ULAŞIN
Jeremy Bowen BBC Orta Doğu editörü
Yemenli muhalifler, Cumhurbaşkanı Ali Abdullah Salih'in ayrılışını, sanki Salih ülkeden sonsuza dek gitmiş gibi kutluyorlar.
Ama bu kutlamalar için acele ediyor olabilirler.
Cumhurbaşkanlığı sarayının bombalanması sırasında yaralanan Salih'in tıbbi bakımını Suudi Arabistan'da kendisini uzun zamandır destekleyen çevreler üstlenmiş durumda.
Suudiler, Salih'in görevini bırakmasını istiyor ve şimdi kendi topraklarında olması sebebiyle de üzerindeki baskıyı artırabilirler.
Suudi Arabistan, Salih'i iktidardan uzaklaştıracak ve bir anlaşma üzerinde çalışıyor ve cumhurbaşkanının bu anlaşmayı imzalamaya ikna edilebileceği inancında.
Ancak Salih, iktidara tutunmakta uzmanlaşmış bir isim.
Yemen'deki cumhurbaşkanlığı kaynakları da BBC'ye yaptıkları açıklamada Salih'in iyileşir iyileşmez başkent Sana'ya döneceğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Salih, kendi Arap baharlarını ve yazlarını yaşamak isteyen onbinlerce Yemenlinin destek verdiği protestolara rağmen görevi bırakmamakta ısrar ediyordu.
Körfez ülkelerinden gelen baskıya da direnen Salih, rakip bir ailenin başlattığı iktidar mücadelesi karşısında da yerinden kımıldamayı reddetti.
Cumhurbaşkanı Salih, artık gitme zamanı geldiğine karar verse bile, oğulları ve yeğenleri hala Yemen'de kilit görevlerde bulunuyor, önemli askeri birimleri komuta ediyor. Onlar da aynı şekilde görevden ayrılmaya yanaşmayabilirler.
Orta Doğu'daki protestoları anlatan interaktif harita için tıklayın
Karşılarında ise el Ahmar hanedanının yeni nesli duruyor.
2007'de ölen Şeyh Abdullah el Ahmar, fiilen Salih'le iktidarı paylaşıyordu. Oğulları da artık kendi zamanlarının geldiğine inanıyorlar.
Aslında Arap ülkeleri arasındaki en yoksul ülke olan Yemen'de elit kesim içinde iktidar yarışı, yeni bir hanedanın göreve gelmesini değil, gerçek bir değişimi arzulayan Yemenlilerin gösterileriyle eşzamanlı şekilde gelişti.
Yemen halkı başlarına yeni birinin geldiğini ama sistemin değişmediğini görürlerse, tatmin olmayacaklardır.
Ayrıca Yemen'in devasa sorunları olduğu muhakkak.
Kuzeyde uzun zamandır bir ayaklanma söz konusu, güneyde de ayrılıkçı hareketler görülüyor.
Fiyatlar artıyor, artan nüfusu beslemeye yetecek gıda yok. Yemen, dünyada yetersiz beslenme oranlarının en yüksek olduğu üçüncü ülke.
Ayrıca su kaynakları giderek tükeniyor; zaten az olan petrol rezervleri de öyle. Petrol satışı, temel gıda malları ihracatının yüzde 90'ını karşılıyor.
Yemen, aynı zamanda iddialı ve şiddet yanlısı bir El Kaide hücresinin de merkezi.
Protestolar başladıktan sonra bile, Cumhurbaşkanı Salih, ABD'nin başını çektiği bir grup Batılı ülkenin ve Suudilerin gözünde kötünün iyisi olarak görülüyordu.
Salih'i, kendisini "Arab yarımadasındaki El Kaide-AQAP" diye adlandıran örgütlenmeye karşı, en iyi müttefikleri olarak değerlendiriyorlardı.
Ama şimdi Salih'in inadı Yemen'de bir iç savaşı tetikleyebilecek hale geldiğinden, müttefikleri de artık gitmesi zamanı geldiğine karar vermiş durumda.
Cumhurbaşkanı Salih'in ayrılması, Yemen'in geleceğine ilişkin soruları ortadan kaldırmayacak.
Bununla beraber ölümleri, en azından bir süreliğine de olsa durdurabilir; ayrıca Yemen'in güçlü ailelerinin ve daha iyi bir hayat umuduyla başkent sokaklarında yatıp kalkan halkın taleplerini bağdaştırmak için zaman kazandıracaktır.
