Samsun’da “4857 Sayılı İş Kanunu” Semineri

İş Teftiş Samsun Grup Başkanlığı tarafından 4857 ve 6331 sayılı Yasa hakkında bilgilendirme ve bilinçlendirme toplantısı düzenledi.

Samsun Serbest Mali Müşavirler Odası (SSMMO) Toplantı Salonu’nda düzenlenen toplantıya işverenler, mali müşavirler ve muhasebeciler katılırken, 4857 sayılı İş Kanunu, işçi ve işveren ilişkileri ile işçi sağlığı iş güvenliği mevzuatı hakkında bilgiler verildi.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı (ÇSGB) İş Teftiş Samsun Grup Başkanı İş Başmüfettişi Hasan Gökçe tarafından verilen seminerde katılımcılara 4857 sayılı İş Kanunu hakkında bilgiler aktarıldı.

İş hukukunun işçi, işveren ve devlet arasındaki ilişkileri düzenleyen bir hukuk dalı olduğunu belirten ÇSGB İş Teftiş Samsun Grup Başkanı İş Başmüfettişi Hasan Gökçe, “İş hukukunun işçiyi korumak gibi bir prensibi var. Tabi ki taraflar iddialarını somut olarak ortaya koyamamışlarsa o zaman işçide yine yorum ilkesi ön plana çıkıyor. O zaman yargı ve denetimlerde işçi lehine bizlerde yorum yapıyoruz. İş yerlerinde işçi çalıştırılmaya başlandıktan sonra sanayinin ve ticaretin gelişmesine paralel olarak işçi - işveren ihtilafları da gündeme geldi. İşçi - işveren ihtilaflarının minimize edilmesi için kanuni düzenlemeler yapıldı, mevzuatlar çıkarıldı. Uluslararası çalışma örgütünün bu konuda çok ciddi çalışmaları var. Üniversitelerimiz ve sendikalarımız bu konuda üzerilerine düzen gerekli çalışmaları yapıyorlar. Ancak buna rağmen iş yerlerinde işçi ve işveren ihtilaflarını tamamen önlemiş değiliz. Çalışma hayatının sorunları var. Bu sorunları ÇSGB’nin tek başına çözmesi mümkün değil. Onun için ÇSGB son dönemde yeni bir denetim anlayışı ile olaya yaklaşma ihtiyacı hissetti ve Türkiye’de 1 milyon 400 bin dolayında iş yeri var, 200 - 300 dolayında müfettiş var, tüm iş yerlerine belki 1 sene bir sıra gelecek ve iş yerlerinin sorunlarını bu şekilde çözülmesi mümkün değil. Onun için bakanlık öncelikle ihtilaflarının tarafları kimse çözüm sürecine de işçi ve işverenleri dahil etmek gibi politika içersinde. Proaktif dediğimiz yeni denetim anlayışı artık çözüm süreci içinde işçi, işveren, sosyal taraflar, valilik hatta mülki amirlikler ve yerel yönetimler de olacak. Bu çerçevede iş yerlerinde yaptığımız denetimlerde en çok karşılaştığımız konu maalesef işlerin hızı, çalışma hayatı ile ilgili mevzuatın kendilerine getirdiği yükümlülüklerinin sorumluluklarını bilmesidir. Bunu gördük ve bakanlığımıza işverenlerimizi bilgilendirmek için ve işverenlerimizin en büyük partneri yardımcısı olan muhasebeci arkadaşları bilgilendirmek için böyle bir çalışma başlattık” dedi.

İş sözleşmesinin bir işçinin bağımlı olarak iş görmeyi, işverenin de ücret ödemeyi üstlenmesine dendiğini belirten Gökçe, “İşverenlerin iş sözleşmesi yapma yükümlülüğü bulunmaktadır. İş sözleşmesi kanunda aksi belirtilmedikçe özel bir şekle tabi değildir. Süresi 1 yıl ve daha fazla olan iş sözleşmelerinin yazılı şekilde yapılması zorunludur. İş sözleşmeleri 2 nüsha olarak düzenlenmeli, bir örneği işçiye verilmeli, diğer örneği işçinin özlük dosyasında saklanmalıdır. Yazılı sözleşme yapılmayan hallerde, en geç iki ay içinde işveren, işçiye yazılı bir belge vermekle yükümlüdür. Bu belgede, genel ve özel çalışma koşulları, günlük ya da haftalık çalışma süresi, temel ücreti varsa ücret ekleri, ücret ödeme dönemi, süresi belirli ise sözleşmenin süresi, fesih halinde tarafların uymak zorunda oldukları hükümler yer almalıdır” diye konuştu.

Toplantıya işverenler, mali müşavirler ve muhasebecilerin yanı sıra SSMMO Başkanı Hayrul Kayar da katıldı.