Artemisia’nın hikayesi, babasının ona resim eğitimi vermesi için bulduğu ressam Agostino Tassi’nin ona tecavüz etmesiyle başlar. Tassi soylu bir adam olduğu için kilise mahkemesince aklanır, hatta mahkeme Artemisia’yı iffetsizlikle suçlar, bekaret kontrolü adı altında tacize uğrar ve nihayetinde olayın üstü örtülür. Fakat Artemisia yaşadıklarını unutmaya ve unutulmaya hiç niyetli değildir. Sanatla ilgilenen kadınların, kocalarının ya da babalarının adıyla resimlerini imzaladığı bir çağda; Artemisia sanatını silaha dönüştürür.
Roma’da yayılan dedikodular yüzünden evlenerek Floransa’ya taşınmak zorunda kalan Artemisia, çalışmalarına burada devam etmiştir. Academia del Disegno’ya kabul edilen ilk kadın öğrencidir. Sanatı teknik olarak beğenilse de içerik olarak eleştirilir, çünkü resimleri “erk”eklerin hiç hoşuna gidecek cinsten değildir!
Dönemin kadın ressamları, anatomi ve nü çalışmanın engellenmesi yüzünden natürmort resimlere yönelmiştir. Fakat Artemisia dinsel ve mitolojik konuları ele alan çalışmalar yapmıştır. Seçtiği hikayelerin ortak özelliği ise güçlü kadınlar içeriyor olması, örneğin tecavüzcüsünü öldüren ya da düşmanıyla uzlaşmaktansa intiharı seçen kadınlardan bahsediyor olmasıdır.
Bu içerikteki tabloların hikayelerini Dünyalılar'dan okuyabilirsiniz.