İstanbul Sanayi Odası (İSO) Başkanı Tanıl Küçük, 2008'in ilk altı ayına ilişkin olarak yapılan İSO Ekonomik Durum Tespiti Anketi sonuçlarının sanayi sektörünün 2008'in 2007 yılı ilk yarısına kıyasla daha olumsuz geçtiğini ortaya koyduğunu söyledi.
İSO Başkanı Küçük, anket çalışmasına esas oluşturan beş temel göstergenin dördünde, üretim, yurtiçi satışlar, yurtdışı satışlar ve yeni siparişlerde tüm işletme ölçeklerinde artış olduğunu bildirenlerin oranının düştüğünü, azalış bildiren işletmelerin oranının ise arttığını açıkladı.
Anket sonuçlarını açıklamak üzere bir basın toplantısı düzenleyen İSO Yönetim Kurulu Başkanı Küçük, ankete katılan ve yanıt veren 558 sanayi işletmesi içinde karlılıklarının azaldığını bildiren işletmelerin oranının azaldığını,yatırım yapmayan işletmelerin oranının ise artığına dikkat çekerken, finansman darboğazı içinde olan işletmelerin sayısının da yükseldiğini söyledi. İSO başkanı 2008'in ikinci yarısına ilişkin beklentilerin ilk yarıya oranla daha olumlu ve iyimser olduğunu kaydederek, "Bu da çok doğal. Çünkü sanayici her şeye karşın iyimser ve umutlu olmak durumundadır" dedi.
Küçük, 2008'in ilk yarısına ilişkin sonuçlar olumlu bir tablo sergilemesine rağmen sanayicinin gelecekten umutlu olmasının ülkenin ve ekonominin geleceği için çok önemli olduğunu vurgulayarak, "Sanayi sektörü ekonominin lokomotifi durumundadır. Bu lokomotifin işleyebilmesi için sanayici umutlu olmak zorunda. Düşen karlılığını arttırmak için üretime, ihracata ağırlık vermek durumunda.
Verimliliğini arttırıcı yenilikleri ve Ar-ge yatırımları yaparak geleceğini kurtarmak durumundadır. Ancak rekabet gücünün artmasını sadece işletmelerin kendi performansına dayalı bir iş olarak görmemek lazım. Hükümetlere hatta yerel yönetimlere de bu konuda ciddi sorumluluklar düşmektedir" dedi.
EKONOMİYE ODAKLANMALI VE REFORMLAR HIZLANMALI
İSO Başkanı, anket sonuçlarının sanayicinin beklentisini net olarak ortaya koyduğunu belirterek, "Şimdi hükümetimize ve siyasi iktidara düşen görev ekonomiye daha fazla odaklanmaktır. Dış şartlardaki zorluğu dikkate alınca hükümetimizin de zaten ekonomi odaklı bir çaba içinde olması normaldir. Hükümetin bu gerçekten yola çıkarak reformlara hız vereceği ve ekonomide daha hızlı hareket edeceği gerçeğine inanıyoruz. Bu çağrılara kulak verilmesi hem ülkemiz ekonomisinin geleceği açısından hem de siyasi iktidarın kendisi için önemlidir" diye konuştu.
2008 DE 2007'YE BENZEYECEK
Küçük, 2008 ekonomisinin genel ekonomik göstergeler itibariyle büyük olasılıkla 2007'ye benzer bir tablo ile sonuçlanacağını belirterek şu değerlendirmede bulundu: "Ancak hatırlanacağı üzere 2007 pek çok göstergede 2001 sonrası dönemin en düşük artış oranlarının elde edildiği ve çoğunlukla kayıp bir yıl olarak tanımlanan ortalama bir yıl idi. Her zaman belirttiğimiz gibi kötünün iyisi "ehven-i şer"diyebileceğimiz ortalama rakamlarla kapatılmış her yıl Türkiye'nin kayıp yallar hanesine bir yenisinin daha eklenmesi anlamına gelmektedir. İlk yarısı belirsiz bir tablo ortaya koysa da yıl sonu itibariyle 2008'in kaderinin farklı olacağını ümit etmek isterdik."
2009 KAZANIM HANESİNE YAZILMALI
İşsizlik başta olmak üzere ekonomik ve sosyal sorunlarını çözebilmek ve tam üyeliği hedeflediği AB ülkeleriyle arasında ki mesafeyi makul düzeylere çekebilmek için Türkiye'nin sanayi üretimi artışında ve büyümede çok daha yüksek oranlar elde etmesinin şart olduğunu hatırlatan İSO Başkanı Küçük görüşlerini şöyle özetledi: "2009 ve sonrasını kazamım hanesine ekleyebilmek için önümüzdeki dönemde Türkiye süratle ekonomiye odaklanmalı,yatırım üretim ve rekabet gücünü destekleyecek reformlarla birlikte dış ticaret açığının ve cari açığın kabul edilebilir düzeylere çekilmesine katkı sağlayacak ekonomik politikaları da hızla hayata geçirmelidir."
KÜRESELLEŞMEDE YAPISAL DEĞİŞİM ŞART
Toplantıda soruları yanıtlayan Küçük, "sanayide yapısal dönüşüm neden yapılmıyor" sorusuna, "Yapısal dönüşümden ölçek değişimi kast ediliyorsa biz tabi ki bunu destekliyoruz. İçinde bulunduğumuz küresel rekabet ortamında şirket evlilikleri ve birleşmeler yoluyla hem işlerin hem de sermayelerin bir araya getirilerek daha güçlü yapıların ortayla çıkmasını biz de vurguluyoruz. Çok uzun zamandır İSO olarak bu konuyu kongreler, sempozyumlar ve bilimsel araştırmalar yoluyla sanayinin gündeminde tutuyoruz.
Kurumsallaşmanın ve kurumsal yönetişimin gerekliliğinden sürekli söz ediyoruz. Büyük denizler için artık büyük gemilerin gerekli olduğunun altını çiziyoruz" şeklinde karşılık verdi.