Kasık ağrısı sık görülen bir durumdur ve kadınların % 30'dan fazlası yaşamlarının bir döneminde, karnın alt kısmında ağrıdan şikayetçidirler. Bu tıpta pelvik konjesyon sendromu olarak bilinen ve karında, leğen kemiği içindeki iç organların özellikle kadınlık organlarının çevresinde, kasıkta ve bacak arasında varisler ve kanın göllenmesi ile karakterize bir durumdur.
Prof. Dr. Cüneyt Köksoy, varislerin gebelikte geliştiğini ve zamanla ilerleyip, bacak iç ve arka yüzünde varislerin yoğun olarak gelişebildiğini belirtti. Bu durum ayrıca kasıklarda ve karın alt bölümlerinde ağrı, baskı ve ağırlık hissi ile beraberdir. Bu durumun nedeni tam olarak bilinmemektedir.
Varisler nasıl gelişir?
Pelvik venöz konjesyon genelde 20-45 yaş arasında ve birden fazla gebelik geçirmiş kadınlarda olmaktadır. Toplardamarların normal işleyişi içinde, kan yalnızca tek bir yönde akar ve tek yöne açılan kapakçıklar sayesinde geriye doğru akım önlenmiş olur. Toplardamarlardaki kapakçıklar bozulduğunda kan ters yönde akıp leğen kemiği içindeki iç organların çevresindeki damarlarda kanın birikmesine, basıncın artıp damarların genişlemesine ve varis oluşumuna neden olur.
Bu durumun bacaklardaki varislerle olan ilişkisi nedir?
Pelvik venöz konjesyon sendromu bacaklardaki varislere çok benzer. Her iki hastalıkta da toplardamarlar ve kapaklarında bozulma olur. Normalde kanın geri kaçmasını engelleyen toplardamar kapakları bozulmuş ve kan giderek şişen toplardamarlarda birikmektedir. Zamanla toplardamarlardan oluşan varisler rahim ve vajinanın çevresinde oluşur. Bu hastalarda bacaklarda da varisler olur ancak bu varisler diğer varislerden farklı olarak genelde bacağın iç yüzünde, kalçada ve arkada yer alan daha küçük ama çok daha kıvrıntılı varisler şeklindedir. Bazen klasik varisler gibi tedavi edilmeye çalışılması çok daha kötü sonuçlanabilir.
En yaygın şikayet nedir?
Ağrı ve varis en sık rastlanan şikayetlerdir. Karın ağrısı künt özellikte olur, belirli bir ritmi olmaz, zamanla artabilir. Genelde adet öncesinde, günün sonunda ve özellikle uzun süre ayakta kalındığında ya da yorgunluk sonucunda ortaya çıkar. Cinsel ilişki sırasında ve sonrasında da ağrı olabilir. Ağrı hastanın kişilik ve sosyal ilişkilerini etkileyebilecek boyutlarda olabilir. Gebeliğin ileri dönemlerinde ortaya çıkar.
Diğer belirtiler nelerdir?
* Dış genital bölge çevresinde şişlik
* Dış genital bölge, kalça, apış arası ve bacaklarda varisler
* Anormal adet kanaması
* Karın alt bölgelerine dokunulduğunda ağrı
* Cinsel ilişki sırasında ağrı
* Ağrılı adet
* Sırt ağrıları
* Vajinal akıntı
* Depresyon hissi
Pelvik konjesyon ile karışabilecek olan diğer hastalıklar nelerdir?
Dış genital bölgede varisleri görmek dışında pelvik venöz konjesyon belirtileri birçok hastalıkta görülebilecek türden belirtiler olduğu için kolay kolay akla gelmeyebilir. Benzer belirtilerin olabileceği başlıca hastalıklar kadın hastalıkları olup bunlar arasında endometriyozis, fibroid ve rahim sarkması (prolapsus) yer alır.
Nasıl tedavi edilir?
Günümüzde ameliyat, pelvik konjesyon sendromunun tedavisinde ilk tercih edilmesi gereken tedavi değildir. Ameliyat diğer bütün tedavi yöntemleri başarısız olduğunda kullanılacak olan tedavidir. Ameliyat ile dış gential bölgedeki varisler küçük kesiler yapılarak çıkartılır ve karın içinde toplardamarlara baskı yapan etkenler düzeltilir. Rahim ve çevresindeki bütün varisli damarlar çıkartılsa bile tam olarak rahatlama olmayabilir.
Embolizasyon (tıkama) nedir?
Son 10 yıldır anjiografik yöntemlerdeki gelişmeler sayesinde pelvik konjesyon sendromunun tedavisinde yeni tedavi yöntemleri gündeme gelmiştir. Temel olarak rahim, iç organlar ve dış genital organlar çevresinde bulunan ve şikayete neden olan genişlemiş varisli damarların kaynaklandığı damarın tıkanması ya da kapatılması işlemine embolizasyon denilmektedir. Söz konusu damar kapatıldığında varisli damarları besleyen etken ortadan kalkmış olacağı için varisler kontrol altına alınabilir.