ANKARA (ANKA) -MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır TRT'nin kamu düzenine, anayasaya, kanunlara, milli ve manevi değerlere saygılı bir yayıncılık yapması, siyasi partilere eşit mesafede olması gerektiğini belirterek, "TRT kendini gözden geçirmeli" dedi.
Meclis Genel Kurulu'nda, CHP'nin TRT yayınlarıyla ilgili Devlet Bakanı Mehmet Aydın hakkında verdiği gensoru önergesinin gündeme alınıp alınmayacağına ilişkin ön görüşmelerde MHP grubu adına söz alan Grup Başkanvekili Mehmet Şandır, gensoru önergesinde yer alan iddiaların önemli olduğunu ve ciddiye alınması gerektiğini söyledi.
Türkiye'de yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığının çok tartışılan bir konu olduğunu belirten Şandır İstanbul Cumhuriyet Başsavcı vekilinin ulusal yayın yapan medya kuruluşlarına ‘Ergenekon soruşturması'nın gizliliği konusunda bir uyarı yazısı gönderdiğini hatırlattı. TRT'nin Tuncay Güney röportajının bu çerçevede sorgulanması gerektiğini ifade eden Şandır "Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü'nün 11 Haziran 2008 tarihli yazısına göre Güney'in adli sicil kaydı bulunmuyor. Dava belgelerinde Tuncay Güney'in adı ‘firari şüpheli' olarak geçiyor. Yargı tarafından böyle tanımlanan bir kişinin devam eden bir dava ile ilgili olarak konuşması ve konuşturulması Anayasa ve kanunlarımıza göre suçtur. Bu kişi 5 saat boyunca TRT ekranından, bir siyasi Parti, bazı siyasetçiler, eski genelkurmay başkanları, işadamları gibi birçok kişi ve kurumsal yapı hakkında hakaret, iftira, şantaj ve tehditlerle dolu açıklamalar yaparak kişilik haklarına saldırıda bulunmuştur. TRT ekranından, Ergenekon soruşturmasının bir sonraki aşaması için hedefler gösterilmiş, kamuoyu oluşturulmuştur" diye konuştu.
-"BAKANIN SİYASİ SORUMLULUĞU DOĞMUŞTUR"-
Tuncay Güney'in kimi zaman iddia makamı kimi zaman bilirkişi kimi zaman da şüpheli konumunda olduğunu, uzmanların ruh sağlığından şüpheli olduğunu belirten Şandır "Bu şahıs, iddia ve ithamları ile davanın seyrini etkilemiş ve kişilerin özel hayatlarına, şeref ve haysiyetlerine saygılı olmak ve dürüstlük anlayışına bağlı kalmak yayın ilkesine aykırı hareket etmiştir; TRT de buna zemin hazırlamıştır." dedi. Gensoru önergesinin gerekçesinde "Tuncay Güney'in TRT ekranlarına çıkarılması, habercilik refleksi ya da bu kişinin daha önce diğer televizyon kanallarına çıkmış olması gibi basit ve hukuki dayanaktan yoksun açıklamalarla geçiştirilemez. TRT'nin Tuncay Güney'e ekranlarını açması ve bu kişiyi saygın, güvenilir bir kişi formatı ile izleyicilere sunması, sadece yayın etiğinin değil, yasaların da açık ihlali niteliğindedir" denildiğini, bu görüşe kendisinin de katıldığını ifade eden Mehmet Şandır şunları söyledi:
"Firari şüpheli bir kişiye TRT'nin ekranlarının açılması; kamuoyu oluşturmaya, yargıyı etkilemeye ve siyasi muhalifleri sindirmeye dönük bir girişimdir. TRT Kurumu bu sebeple mahkemeye verilmiştir. Başsavcılık, ''Büyüteç'' programına, Tuncay Güney'in konuk olarak katılmasıyla ilgili, TRT Genel Müdürü ile programın yapımcı ve yöneticisi hakkında soruşturma başlattı. Bu sebeple bir kamu kuruluşu olan TRT'den sorumlu Sayın Bakanın siyasi sorumluluğu doğmuştur. Gensoru'da yaşanan süreçte TRT'den sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Aydın TRT'nin yayın ettiği ve yasaları ihlal eden yayın politikası konusunda, suskunluğunu koruyarak sorumluları himaye etmiş ve bu siyasi komplonun planlayıcısı konumunda hareket etmiştir denilmektedir. Bu iddia ve itham ciddiye alınmalıdır ve cevaplandırılmalıdır. Ergenekon soruşturmasının propaganda aracına dönüştüren, firari şüphelileri ekranlarına çıkararak siyasi muhalifleri sindirmeye yönelik açıklamalarına göz yuman, saygın insanların kişilik haklarına saldırılmasına ve yargıyı etkilemesine zemin oluşmasına katkı veren TRT'nin cezai sorumluluğu ve TRT'den sorumlu Sayın Bakanın siyasi sorumluluğu doğmuştur."
-"TRT KENDİNİ GÖZDEN GEÇİRMELİ"-
TRT'nin bir kamu kuruluşu olduğunu, kamu düzenine, anayasaya, kanunlara, milli ve manevi değerlere saygılı bir yayıncılık yapması, siyasi partilere eşit mesafede olması gerektiğini ifade eden Şandır, TRT'nin kendisini gözden geçirmesi gerektiğini de kaydetti. Şandır "Milletimizin vermiş olduğu vergilerle kurumsal devamlılığını sağlayan bir devlet televizyonunda yapılan bu yayıncılık faaliyetinin, topluma fitne ve kuşku tohumlarını atması ve buna da hükümet tarafından çanak tutulması, kabulü mümkün olmayan bir durumdur. Bu duruma sebep olanların sorumluluklarının sorgulanması gerektiğini düşünüyorum" dedi. Şandır gensorunun gündeme alınmasını desteklediklerini de bildirdi.