YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Sanık avukatı: Müvekkilimin fuhşa teşvik değil, müşteri olduğu açıktır

Askeri casusluk soruşturması kapsamında açılan davanın bugünkü duruşmasında, tutukla sanık Astsubay Yiğit Ali Adlığ’ın avukatı,...

Askeri casusluk soruşturması kapsamında açılan davanın bugünkü duruşmasında, tutukla sanık Astsubay Yiğit Ali Adlığ’ın avukatı, dava dosyasındaki telefon konuşma tapelerini hatırlatıp ‘fuhşa teşvik’ suçunu işlediğine nasıl kanaat getirildiğini sorarak, "Yiğit'in de bir müşteri olduğu açıktır." dedi.
İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen 16'sı tutuklu 56 sanıklı Askeri casusluk ve fuhuş suçlamasına ilişkin davanın 4. duruşmasına 15 tutuklu sanık ile tutuksuz sanıklar katıldı. Mahkeme Başkanı Metin Özçelik, daha önceki oturumlarda 10 tutuklu sanığın savunmasını yaptığını ve bugünkü duruşmaya da tutuklu sanık savunmaları ile devam edileceğini açıkladı.
Görüntülü ve sesli olarak kaydedilen duruşmaya, sanıklar ile avukatlarının kimlik tespitinin yapılmasından sonra tutuklu sanık Yiğit Ali Adlığ'ın savunması ile başlandı.
İddianamede belirtilen 27 Ekim 2010 tarihinde deniz astsubay kıdemli üstçavuş olduğunu ve 3 yıllık asker olduğunu hatırlatan Adlığ, fuhuş, şantaj ve askeri casusluk suçlamasıyla suçlandığını söyledi. Adlığ, "Bu verilerde son kaydeden kullanıcı olarak ‘yaliadlığ’ yazdığı iddia edildi ve bu verileri benim oluşturduğum öne sürüldü. Bir kişi örgütsel bir veriyi kendi adını açıkça yazarak oluşturur mu? Verilerde örgütün talimatı doğrultusunda örgüt evlerinin durumuyla ilgili çalışmalar yapıldığı iddia ediliyor. Savcılık, bu iddialarıyla ilgili olarak 11 nolu DVD'de olduğunu anlattığı bu evlerin adreslerini ve kimlere ait olduğunu belirlemiş mi? Bu evlerde arama yapılmış mı?" sözleriyle savunmasını tamamladı. Sanık Adlığ, savunmasının ardından da tahliye talebinde bulundu.
Sanık Adlığ'ın avukatı Kemal Yener Saraçoğlu ise, müvekkili hakkındaki ‘fuhşa teşvik’ iddialarıyla ilgili açıklama yaptı. Avukat Saraçoğlu, dava dosyasında yer alan iddianamelerde bir telefon konuşma tapesinde bir kişinin, fuhuş yaptırdığı ileri sürülen başka bir kişiye "Yiğit bana 150 lira olduğunu söyledi. Sen neden 200 lira diyorsun?" dediğini, karşısındaki kişinin ise "Donanmada herkes bilir beni." şeklinde cevap verdiğinin geçtiğini söyledi. Saraçoğlu, bu konuşmadan müvekkili Adlığ'ın ‘fuhşa teşvik’ suçunu işlediğine nasıl kanaat getirildiğini sorarak, "Yiğit'in de bir müşteri olduğu açıktır." diye konuştu.
Gölcük'teki donanmada görevli olan Adlığ'ın da aralarında bulunduğu bazı kişiler hakkında yerel mahkemede soruşturma yürütüldüğünü hatırlatan Saraçoğlu, "Bu kişiler arasında pazarlamayı yapanlar da var ama mahalli savcılık kovuşturmaya yer olmadığına karar vermiştir. Ancak her nedense özel yetkili savcılık, müvekkil Adlığ hakkında suçlamada bulunmuştur." ifadesini kullandı.
Tutuklu sanıklardan üsteğmen Burak Çetin ise, üst rütbeli subayların evine fuhuş yapmak için geldikleri iddiasıyla ilgili olarak, "İddianamede belirtilen bu eve ben 4 gün önce taşınmıştım. Bu da iddianın ne kadar gerçekten uzak olduğunu gösteriyor." dedi. Evinde yapılan aramayla ilgili kendisine bilgi dahi verilmediğini söyleyen Çetin, işten eve geldiğinde evindeki arama görüntüleri karşısında şok olduğunu söyledi. Evinde yapılan aramalarla ilgili tutanağa, yatak altında bulunduğu iddia edilen bir de çanta ilave edildiğini öne süren Çetin, "Bu çanta bana ait değildi. Çanta içerisinden kadın ve erkek iç çamaşırları, CD'ler ve bir flash bellek bulundu. Benim hakkımda yapılan bütün suçlamaların temel dayanağı bu bellektir." diye konuştu.
Çantada ve çanta içerisinde bulunduğu ileri sürülen belge ile veriler üzerinde parmak izi ve DNA tespiti yapılması yolundaki taleplerinin reddedildiğini iddia eden Çetin, "İstediğim; incelemeler yapıldığında bana ait parmak izi ya da DNA'ya rastlanamayacaktır. Dolayısıyla da suçsuz olduğum ortaya çıkacaktır. Oysa talebim, üzerinden zaman geçtiği gerekçesi ile reddedildi. Kendimi temize çıkarma, suçsuzluğumu ispatlama çabalarım engellenmektedir." iddiasında bulundu.

Devletin güvenliğine ilişkin gizli bilgi ve belgeleri örgüt kapsamında temin etmekle de suçlandığını hatırlatan sanık Çetin, "Bu bilgiler, benim askeri okul ders notlarımdı. Bu gizli bilgiler arasında TCG Kocatepe gemisinin bilgileri de yer alıyor. 10 yıl önce hurdaya ayrılan bir geminin bilgileri bende neden olsun ki?" dedi. Sanık Çetin, "Ayrıca müştekiler arasında kendisine tehdit ya da şantaj yapıldığını söyleyen bir kişi bile yok." şeklinde konuştu.
Duruşma sanıkların savunmaları ile devam ediyor.
Fuhuş iddiasıyla başlayan soruşturmada hayat kadınları aracılığıyla TSK, TÜBİTAK, ASELSAN ve diğer stratejik kurumlara ait gizli bilgilerin bir çete eliyle dışarıya sızdırılarak pazarlandığı iddia ediliyor. Çetenin şantaj amacıyla komutan ve yakınlarının uygunsuz görüntülerini hatta iç çamaşırlarını dahi muhafaza ettiği öne sürülüyor.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler