YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Şanlıurfa isotunun "acı" serüveni başladı

Lezzetli yemekleriyle bilinen Şanlıurfa'da, yöre halkının vazgeçilmezi ve çiğ köftenin olmazsa olmazı isot, kavurucu sıcakta zahmetli aşamaların ardından sofralara ulaşıyor - İsot üreticisi Ali Samgar: - "Kadınlarımız da isot işinde çalışarak aile bütçelerine katkıda bulunuyor" - Biber temizleme işinde çalışan Esra Kurtgözü: - "Şanlıurfa'nın iklim şartlarını göz önünde bulundurursak havaların çok sıcak, biberlerin de çok acı olması bizi zorluyor. Tüm zorluklara rağmen aile bütçemize katkıda bulunmak için çalışıyoruz"

MÜSLÜM ETGÜ - Zengin yemek kültürüyle öne çıkan kentlerden Şanlıurfa'da, yöre halkının vazgeçilmezlerinden isot (pul biber), kavurucu sıcakta uzun ve zahmetli bir sürecin ardından tezgahlardaki yerini almaya başladı.

Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) ile beraber sulu tarımın yaygınlaştığı Şanlıurfa'da ilkbahar mevsiminde ekilen, bakım ve sulamanın ardından ağustos ayının ortalarında hasat edilmeye başlanan biberler, kamyonlarla pazarlarla getiriliyor.

Geçimlerini isot satarak sağlayan ailelerin pazardan aldığı biberler, daha çok kadınlar tarafından ev veya bahçelerde yıkandıktan sonra sap ve çöplerinden ayrılıyor.

Kavurucu sıcağa biber acılığı da eklenince çalışanları bir hayli yoran işlemde, biberler elle parçalanıp makineden geçirilerek naylonların üzerinde bir süre bekletiliyor.

Gün içinde yönü değiştirilerek güneşte tamamen kuruması sağlanan biberler, rengi koyulaştıktan sonra makinelerde çekiliyor.

Zeytinyağıyla harmanlanarak eşsiz tat ve parlaklığını kazanan biberler, bu zahmetli ve "acı dolu" yolculuğun sonunda "isot"a dönüşüyor.

Şanlıurfa'nın simgelerinden tescilli ürünü isot, yıl boyunca küçük ev işletmeleri ya da baharatçıların tezgahlarında, kalitesine göre kilosu 50-60 liraya alıcı buluyor.

- Havaların sıcak, biberlerin de acı olması çalışanları zorluyor

Şanlıurfa İsot Üreticileri Kooperatifi (ŞİKOP) Başkanı Bekir Polat, AA muhabirine, isot sezonun hayırlı olmasını temenni etti.

Uzun ve zahmetli bir yolla biberin tarladan sofraya uzanan hikayesinin başladığını anlatan Polat, kadınların bu iş sayesinde aile bütçelerine katkıda bulunduklarını belirtti.

İsot üreticiliği yapan Ali Samgar ise biberlerin nisan ayı gibi toprakla buluştuğunu ve ağustos ayı ortalarında da hasadının yapıldığını söyledi.

Tarlalardan getirilen biberlerin kadınlar tarafından parçalanarak güneşe serildiğini ifade eden Samgar, "Kadınlar ücret karşılığında burada biber işinde çalışıyor. Biberlerin kadınlar tarafından temizlendikten sonra güneşte serilerek kurumasını bekliyoruz. Son olarak elde ettiğimiz isotu esnafa satıyoruz. Ayrıca kadınlarımız da isot işinde çalışarak aile bütçelerine katkıda bulunuyor." diye konuştu.

Biber temizleme işinde çalışan Esra Kurtgözü, ağustos ayı itibarıyla hasadı yapılan biberlerin isota dönüşme serüveninde ekmek paraları için iş başı yaptıklarını aktardı.

Kurtgözü, şunları kaydetti:

"Kadınlar biber mevsiminde çalışarak aile bütçelerine katkıda bulunuyorlar. İsotlar kavurucu sıcakta kurutularak isot haline getirilir. Şanlıurfa'nın iklim şartlarını göz önünde bulundurursak havaların çok sıcak, biberlerin de çok acı olması bizi zorluyor. Tüm zorluklara rağmen aile bütçemize katkıda bulunmak için çalışıyoruz. Yaklaşık 3-4 ay biber işinde çalışarak hem zamanımızı değerlendiriyoruz hem aile bütçemize katkıda bulunmuş oluyoruz."

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler