Şanlıurfa'da pamuk tohumları toprakla buluşuyor

YASİN DİKME - Türkiye'nin önemli tarımsal üretim merkezlerinden Güneydoğu Anadolu Projesi'nin (GAP) merkezi konumundaki Şanlıurfa'da çiftçiler pamuk tohumlarını toprakla buluşturuyor.

Türkiye'nin pamuk ihtiyacının yüzde 40'nın karşılandığı Şanlıurfa'da, stratejik bitki olması nedeniyle bu ürünün ekim alanı her geçen yıl artıyor.

Geçen yıl Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından toprağın uzun yıllar verimli kalabilmesi için uygulanan "nöbetleşe ekim" kapsamında buğday, mısır ve isot gibi ürünlere yönelen Şanlıurfalı çiftçi, mart sonu ve nisan ayının başlarında düşen yağışların ardından güneşin yüzünü göstermesinin ardından pamuk tohumlarını ekmeye başladı.

Harran Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Ali Çullu, AA muhabirine, iklim değişikliği dolaysıyla ülke genelinde ve bölgede yağışların istenen seviyede olmadığını, bu nedenle bazı ürünlerin ekiminde gecikmelerin yaşandığını belirtti.

Türkiye'nin pamuk üretiminde dünyada ilk 10 ülke arasında bulunduğunu ifade eden Prof. Dr. Çullu, buna karşı Türkiye'nin dünyada en çok pamuk ithal eden 5 ülke arasında bulunduğu kaydetti.

Türkiye'de tekstil sektörünün çok güçlü olduğunu anlatan Çullu, şöyle konuştu:

"Ülkemizde pamuk üretiminin yanında tüketimi de çok fazla, bu nedenle pamuğa çok ihtiyacımız var. Pamuk çok zor bir üretim sektörü, bunun yanında fazla su tüketimi var bu da toprağı yoruyor. Bu nedenle 2019 yılında Tarım ve Orman Bakanlığı tarafında yürürlüğe konulan yönetmenlikle arazisinde 2 yıldan fazla aynı ürünün pamukta dahil olmak üzere ekimini yapan çiftçilere destekleme verilmeyeceği açıklandı. Bu nedenle 2020 yılında Şanlıurfa'da pamuk alanında önemli azalmalar oldu. Türkiye'nin pamuk üretimi 500-550 bin hektar iken geçen yıl 100 bin hektar düştü. Bu da daha çok pamuk ithal etmemiz anlamına geliyor."

- "Bu yıl pamuk alanlarında artış bekliyoruz"

Pamuk desteklemelerinin fazla olduğunda bu yıl çiftçilerin ekim alanlarının genişleteceğine inandıklarını dile getiren Prof. Dr. Çullu, şöyle konuştu:

"2021 yılında yaptığımız gözlemlerde özellikle Harran ve Suruç ovalarının büyük bir bölümü pamuk için hazır duruma getirilmiş. Yani buğday ekilmemiş arazi boş bırakılmıştır. Ovanın yüzde 80'i pamuk için hazırlanmış durumda. Pamuk sanayi ürünü, bu nedenle toprak ısınmadan tohumla buluşturulduğunda tohum çıkış yapamamakta ve sıkıntı yaşamaktadır. İklim değişikliği nedeniyle bölgemiz şu ana kadar serin gitti. Bölgemizde havalarda ısınmaya başladı. Traktörler arazilere girmeye başladı. Hazırladıkları topraklarını gübre ve tohumlarını serpmeye başladı. Nisan ayı ortalarında sıcaklığın daha da artmasıyla çiftçilerimizin işleri kolaylaştıracaktır. Bu yıl pamuk üretimde geçen yıla göre 50-60 bin hektarlık bir artış bekliyoruz. Geçen yıl Harran Ovası'nda 100 bin hektarın altına düşmüştü bu yıl 100 bin hektarın üstüne çıkacağını tahmin ediyoruz"

- Su kaynaklarının doğru kullanılması tavsiyesi

GAP'ın başkenti konumundaki Şanlıurfa'nın pamuk üretiminde Türkiye önemli bir yere sahip olduğunu hatırlatan Çullu, Harran Üniversitesi Ziraat Fakültesi olarak çiftçilere yönelik eğitimler verdiklerini anlattı.

Eğitimlerle birlikte çiftçilerin bu alanlarda uzman haline geldiğini dile getiren Çullu, "Çiftçilerimizin tavsiyelerimize uymaları durumda pamuk üretimini konusunda dünyada ses getirebilecek konumdayız. Şanlıurfa, Türkiye'nin yüzde 40 pamuğunu üretiyor. Sulama alanların artmasıyla bu alanların artacağını düşünüyoruz. Pamuk daha çok sulanan alanlarda üretiliyor. Buna karşı su kaynaklarımız azalıyor. Bu nedenle su çok dikkatli ve temkinli kullanmak gerekiyor." diye konuştu.

Yeniköy Mahallesi'nde 20 yıldır pamuk üretimi yapan Müslüm Uslu, ekim öncesinde toprağın bazı işlemlerden geçtiğini belirterek, şöyle konuştu:

"Geçen yağmurların ardından güneşin çıkmasıyla toprağımızı temizleyip sürdürdük. Daha sonra yabancı ot çıkmaması için taban gübresi serptik. Hazırlığımız sürüyor. Havaların ısınmasıyla tohumları toprakla buluşturuyoruz. Geçen yıl nöbetleşe ekim nedeniyle mısır ekmiştik bu yıl pamuk ekiyoruz. İnşallah bereketli bir yıl geçiririz."