Sanofi Türkiye, Sürdürülebilirlik Raporu'nu yayımladı

İSTANBUL (AA) - Sanofi Türkiye ve Levant Kurumsal İletişim Direktörü Pınar Kaya, "Sanofi Türkiye olarak bizler de şirketimizin küresel kurumsal sosyal sorumluluk taahhütlerini ülkemizde yürüttüğümüz sürdürülebilir proje ve inisiyatiflerimiz ile gerçeğe dönüştürüyoruz." ifadelerini kullandı.

Şirketten yapılan açıklamaya göre, Sanofi Türkiye, gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakmak için, "#dahafazlasımümkün" yaklaşımıyla hayata geçirdiği sürdürülebilirlik politikalarını içeren 2021 Sürdürülebilirlik Raporu’nu yayımladı.

Raporda, Sanofi Türkiye’nin hedeflerine ulaşmak için, “Sağlığa Erişim, Karşılanmamış İhtiyaçlar için Araştırma ve Geliştirme, Sağlıklı Gezegen ve Kapsayıcı İş yeri” olarak 4 ana başlıkta toplanan sürdürülebilirlik öncelikleri kapsamlı bir şekilde anlatılıyor. Ayrıca, raporda şirketin 2017 yılından itibaren Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları (BM SKA) doğrultusundaki çalışmaları ve bu amaçlara olan katkısı yer alıyor.

Sanofi Türkiye ve Levant Kurumsal İletişim Direktörü Pınar Kaya, Türkiye’de sürdürdükleri yerli üretim, yatırımlar ve sağladıkları istihdamın yanı sıra iyi bir kurumsal vatandaş olmanın getirdiği sorumlulukların bilinciyle çalıştıklarını belirterek, şunları kaydetti:

"Bu doğrultuda imza attığımız işleri de uluslararası standartlara ve ilkelere uygun biçimde raporluyoruz. Bu sene 8’inci Sürdürülebilirlik Raporumuzu da yayımladık ve hayata geçirdiğimiz faaliyetlerimizle 4 ana başlıkta toplanan sürdürülebilirlik önceliklerimiz altında Türkiye’de yarattığımız katma değeri açıkladık. Sanofi dünyadaki tüm insanlara daha sağlıklı bir gelecek sunmak için sürdürülebilirliği tüm iş önceliklerine entegre etmiş bir marka.

Sanofi Türkiye olarak bizler de şirketimizin küresel kurumsal sosyal sorumluluk taahhütlerini ülkemizde yürüttüğümüz sürdürülebilir proje ve inisiyatiflerimiz ile gerçeğe dönüştürüyoruz. Sürdürülebilirlik konusunda “dahafazlasımümkün” anlayışıyla çalışıyoruz ve dünyada olduğu kadar ülkemizde de yarattığımız katma değerin sonuçlarını görmek bizim için heyecan verici. Ülkemizdeki tüm insanların hayatlarına anlamlı ve sürdürülebilir katkılar sağlamaya kararlılıkla devam edeceğiz.”

Sanofi Türkiye’nin 8’inci Sürdürülebilirlik Raporu’nda öne çıkan kısımlar aktarıldı.

Buna göre, Sanofi, diyabetli çocukların okulda yaşadığı sorunları çözebilmek için Milli Eğitim Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı iş birliğiyle Kasım 2010’da Okulda Diyabet Programını başlattı. 11 senedir başarıyla yürütülen Okulda Diyabet Programı, tip 1 diyabetin erken tanısına destek olunması hedefi ile öğrenciler, veliler, öğretmenler, okul personeli arasında diyabet farkındalığını artırmak ve diyabetli çocukların okuldaki yaşam kalitelerini yükseltmeyi amaçlıyor.

Milli Eğitim Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve Çocuk Endokrinoloji ve Diyabet Derneği tarafından ve Sanofi Türkiye’nin koşulsuz desteğiyle yürütülen program kapsamında bugüne kadar 60 bin okul, 585 bin öğretmen, 580 bin veli ve 7,5 milyon öğrenciye ulaşıldı.

- Sanofi Türkiye 14 farklı ülkede klinik çalışma projelerini başarıyla yönetiyor

Sanofi, Türkiye’de en çok klinik çalışma yürüten ilaç şirketlerinden biri olmaya devam ediyor. Şu anda kendi bölgesinde klinik çalışma projelerinin merkezi haline geldi ve 2021 itibarıyla 14 farklı ülkede 45 klinik çalışma projesini başarıyla yönetiyor.

Ayrıca 2021 sonu itibarıyla, Türkiye’nin 7 coğrafi bölgesinde, 25 şehirde (Adana, Ankara, Antalya, Aydın, Bursa, Denizli, Diyarbakır, Edirne, Eskişehir, Gaziantep, Hatay, İstanbul, İzmir, Kayseri, Kocaeli, Konya, Kırıkkale, Kütahya, Malatya, Manisa, Mersin, Rize, Samsun, Tekirdağ, Trabzon) toplam 252 merkezde klinik araştırmalarını yürütüyor.

Rapora göre, Sanofi’nin küresel öncelikleri arasında olan "iklim değişikliği", Sanofi Türkiye’nin de ülke seviyesinde önceliklendirdiği risk konuları arasında yer alıyor. Sanofi, 2030 yılına kadar dünya genelindeki tüm üretim tesislerinde yüzde 100 yenilenebilir elektrik enerjisi kullanımını hedefliyor.

Bu hedef doğrultusunda, Lüleburgaz fabrikasında 2020 yılında yüzde 100 yenilenebilir elektrik kullanımına geçildi. Bu sayede üretim merkezinde yıllık yaklaşık 25 bin MWh değerinde enerji yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılanmaya başlandı.

Projeyle paralel olarak Sanofi’nin Tuzla Deposu’nda ve Sanofi Merkez Ofis’te de yüzde 100 yenilenebilir elektrik enerjisi kullanımı hayata geçti. Bu uygulama sonucunda 2021 yılında "Yeşil Ekonomi" temasıyla gerçekleşen İstanbul Ekonomi Zirvesi’nde "Çevre Dostu İlaç Şirketi" ödülünü aldı.

Sanofi Türkiye, salgın döneminde uzaktan çalışmaya başlayan saha ekibinin motivasyonunu artırmak, şirket genelinde çevresel bilinci geliştirmek ve toplumsal bir fayda sağlamak amacıyla TEMA Vakfı iş birliğiyle Doğa İçin Online’ız projesini hayata geçirdi.

100 günde 10 bin ağaç dikiminin hedeflendiği proje 98 günde tamamlandı. Bununla birlikte, 2021 yılının yazında ülke genelinde gelişen orman yangınlarının yaralarını orta ve uzun vadede sarabilmek adına projenin kapsamı büyütülerek hedef üç katına çıkarıldı. Bu kapsamda toplamda 30 bin ağaç fidanı dikilerek ülkenin yeniden yeşertilmesi için katkıda bulunuldu.

- Geleceğin Kadın Liderleri Eğitim Programı 11 yılda 1.200 mezun verdi

Sanofi Türkiye, Kadın Girişimciler Derneği (KAGİDER) iş birliğiyle 2011 yılında hayata geçirdiği Geleceğin Kadın Liderleri Eğitim Programı kapsamında topluma ve çevresine farklılık getirecek genç kadınları iş hayatına donanımlı bir şekilde hazırlıyor, ülkedeki kadın istihdamına katkıda bulunmayı amaçlıyor.

İş hayatına yönelik temel bilgi ve beceriler, kariyer geliştirme ve yönetmeye yönelik bakış açısı ve işe giriş becerileri eğitimlerini içeren "Geleceğin Kadın Liderleri" programı, genç kadınların iş gücüne katılımına destek sağlıyor. 2021 yılında üniversiteden yeni mezun veya üniversite son sınıf öğrencileri arasından, başarılı ve eşit fırsata sahip olmayan, Türkiye’nin dört bir yanından seçilen 250 genç kadın yer aldı.

Program kapsamında bugüne kadar, 1.200 genç kadına eğitimlerle ulaşılarak, “Geleceğin Kadın Liderleri” sertifikası verildi. Mezun kadınların yüzde 92’si iş hayatına katılarak, kariyer basamaklarını tırmanmaya devam ediyor.