Partisinin Meclis grup toplantısında konuşan Kemal Kılıçdaroğlu, Suriye konusunda duyarlılıklarını koruduklarını ifade etti. Suriye konusunda bir komisyon kurulmasına karar verildiğini hatırlatan Kılıçdaroğlu, bunu kendilerinin sunduğunu belirtti. "Biz her uluslararası toplantıda Türkiye'ye yakışır şekilde olması için elimizden gelen çabayı yapıyoruz. Suriye olayında biz ne o tarafta ne bu taraftayız. Biz Suriye halkının yanındayız." diyen Kılıçdaroğlu, Suriyelilerin birbirlerine silah çekmemesi gerektiğini vurguladı.
Seçimlerden önce CHP olarak özgür bir anayasaya sahip olmasını dile getirdiklerini anlatan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: "Baskılardan arındıran bir anayasa. Atatürk'ün vasiyetine uygun olacak bir anayasayı dile getirdik. Seçimler bitti, bize dediler ki 'siz özgürlükçü anayasa istiyordunuz' değil mi? Hadi uzlaşma komisyonu kuralım' dediler. Şimdi geldiğimiz noktaya bakın görüşmeler devam ediyor. Bu görüşmeler her siyasi partinin Türkiye'ye nasıl baktığını göstermek açısından çok önemli. Demokrasiye nasıl bakıyoruz. Bunu herkes koyduğu önerilerle kendisini gösterdi. Biz CHP olarak anayasa değişiklikleri konusunda söylediklerimizin arkasında durduk. Şimdi bazı önemli düzenlemelerde var. Örneğin, torba kanununu kaldırıyoruz. Birden bire itiraz; 'ya Mart'a kadar bitirin ya da biz kendi anayasamızı yapacağız' Şantajla bir ülkenin anayasası değişmez. Hiç bir şantaj hiç bir CHP'li için geçerli değildir."
Başkanlık sisteminin getirileceğinin söylendiğini aktaran Kılıçdaroğlu, bu konuyu asla görüşmeyeceklerini belirtti. Kılıçdaroğlu, "Başkanlık sistemi neden istiyor, Cumhurbaşkanı olunca yetkileri kalmayacak diye. Ne yaparlarsa yapsınlar. Rejimi değiştirmek için vereceğiniz önerge CHP olduğu sürece Meclis'ten geçemez." diye konuştu.
Başbakanın demokrasinin kendisi için ayak bağı olduğunu söylediğini aktaran Kılıçdaroğlu, "Bunu diyen kişi bütün yetkileri kendi üzerinde toplamak istiyor. Bir tek CHP'li kalana kadar asla düşüncelerimizden ödün vermeyeceğiz. Onurumuzla mücadele edeceğiz. Bu ülkenin Meclis'i kanla gözyaşı ile kuruldu. Demokrasinin kabesi. Demokrasi rakamlarla ölçülmez." şeklinde konuştu.
"Samimi söylüyorum bu anlayışa sahip olanları değil AB, Şangay'a bile almazlar." diyen Kılıçdaroğlu, Katar, Suudi Arabistan ve Türkiye'nin içinde yer aldığı bir üçlü yapılmasını istedi. Biraz da zorlarsa Erdoğan'ın buraya lider olacağını dile getiren Kılıçdaroğlu, kendileri başta olmak üzere ülkede yaşayan herkesin sorumlulukları olduğunu ifade etti. Yapay gündem belirleyerek Başbakanlığını sürdürdüğünü anlatan Kılıçdaroğlu, sanal gündemi halkın gündemi yapmaya çalışan bir medya bulunduğunu kaydetti.
Medyanın halkın gözü kulağı olmak zorunda olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, ekonomik politikasını eleştirdi. "Halkın gündemi nedir? Ayşe Hanım teyzedir." diyen Kılıçdaroğlu, '2013'ün Ocak ayını geride bıraktık. Enflasyon rakamları acaba mutfakta durum nedir. Ayşe hanım başladı yemek pişirmeye önce soğan doğradı ve düşündü; 1 ayda gelen zam yüzde 32. Sonra 'bir kaç tanede sivri biber kesiyim' dedi, ona gelen zam yüzde 46. Bir kaç tane de domates ona gelen zam ise yüzde 51,5. Bunlar medyanın gündeminde yok. Cesurlara ihtiyacımız var. Hadi biraz da su ilave etse yüzde 4,2 suya gelen zam bu AKP yemeğidir, tadı tuzu olur mu? Ayşe Hanım teyzenin tepki göstermesini bekliyorum. Türkiye'yi güllük gülistanlık göstermekte nereden çıktı. Ben Ayşe Hanım teyze kötü yemek yapıyor demiyorum ama Ayşe Hanım teyzenin biraz itiraz etmesi lazım. Kocasına sorması lazım senin maaşın ne kadar arttı diye." ifadelerini kullandı.
İstanbul Barosu'yla ilgili gelişmeleri de değerlendiren Kılıçdaroğlu, bir demokraside aslolanın özgürlük olduğunun altını çizdi. Kim olursa olsun savunma bütün demokrasilerde kutsal bir hak olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, "Savunmanın olmadığı yerde özgürlük olmaz. İstanbul Barosu'na yapılan baskıyı protesto ediyoruz. Baro ne yapmış davaları izlemiş. Neden böyle konuşuyorsun diyor bu ülkede savunma hakkı kutsaldır. Onlara her türlü desteği vereceğiz. İnsan hakları evrensel bir kuraldır. İnsan hakları dünyaya özgüdür. Hepimizin ortak savunduğu alandır." dedi.
Başbakan Erdoğan'ın Ergin Saygun'u ziyaret etmesini değerlendiren Kılıçdaroğlu, "O ziyaret bize de özür anlamına gelir bir şekilde. Ama kamu vicdanında temizlendiğin anlamına gelmez." ifadelerini kullandı.
(CİHAN)