İZMİR (İHA) - Karadeniz'deki fındığa 2 milyon lira fiyat verilmesinin ardından, Ege'deki pamuk ve çekirdeksiz kuru üzüm için de "yüksek fiyat" beklentilerinin körüklenmesi tartışmalara yol açtı. İzmir Ticaret Borsası (İTB) Başkanı Tuğrul Yemişçi, "Kimse bölgecilik yapıp Türk üreticisini karşı karşıya getirmesin. Bu ürünlerin özellikleri çok farklı. Sapla saman karıştırılmasın" diye uyardı.
İTB Yönetim Kurulu Başkanı Tuğrul Yemişçi, fındık için hazırlanan "fiyat" kararnamesinin Ege'deki bazı kuruluşlar tarafından büyük tepkiyle karşılanmasını doğru bulmadığını açıkladı. Bu olayın popülizm aracı yapılarak Karadeniz'deki çiftçilerle Ege'deki üreticilerin karşı karşıya getirildiğini söyleyen Yemişçi, "Pamuk ya da çekirdeksiz kuru üzümdeki politikaların belirlenmesi için fındığı öne çıkarıp popülizm yapmak, kimseye yarar sağlamaz. Bütün ürünler alın teri dökülerek üretiliyor. Çeşidine bakmadan elbette herkes emeğinin karşılığını almalı. Ama bunu isterken bölgecilik yapmak, Türk çiftçisine en büyük kötülük olacaktır. Biz kendimizi başkalarıyla kıyaslamak yerine, el ele verip ürünlerimizi nasıl geliştirebiliriz diye formül arayalım. Üreticisiyle, borsasıyla, kooperatifiyle, ziraat odalarıyla, üniversiteleriyle birlikte çalışalım. Hükümete öneriler götürelim, takipçisi olalım" dedi.
İTB Başkanı Yemişçi, "Fındık, iyi bir strateji ile dünya pazarlarında fiyatını yönlendirebileceğimiz bir ürün. Hem üretiminde, hem ihracatında baz alınacak kıstasları da kendine has. Pamuk ya da çekirdeksiz kuru üzümün durumu daha farklı. Pamukta 900 bin tona yakın üretime karşılık, 1.5 milyon tona yakın tüketim var. Geçen yıl 600 bin ton ihracat yapmışız. Çekirdeksiz kuru üzümde ise üretim fazlası var. Ancak ihracatın artması ile durum dengeleniyor diyebiliriz. Bu yönlerden bakılınca, fındıkla pamuk ve üzüm piyasalarının, üretim ve tüketimlerinin birbirine benzer olmadığı görülmektedir. Pamuğa ve çekirdeksiz kuru üzüme elbette özen gösterilmesi gerekmektedir. Ama bunun yöntemi, bazı sivil toplum kuruluşlarının yaptığı gibi, hükümetin kafasını karıştırmak ve ayrı bölgelerdeki üretici kesimlerini karşı karşıya getirmek olmamalıdır. Kulaktan dolma bilgilerle, Karadeniz'de üretilen fındıkla Ege'deki üzüm ve pamuğu kıyaslayıp DFİF'deki paraların istenmesi, hem üretici kesime hem de ekonomiye zarar verir" dedi.
Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Ali Babacan, Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun ve Tarım Bakanı Sami Güçlü ile Ankara'da yaptığı görüşmelerden çok olumlu sonuçlar aldığını da kaydeden Yönetim Kurulu Başkanı Tuğrul Yemişçi, "Özellikle tarım ürünlerinde üretim artışı ve pazarlama konularında iyi sonuçlar doğacak olumlu adımların atılacağını öğrendik. Ankara, Türk üreticisinin dünyadaki rekabet koşullarına nasıl adapte olacağı formülü üzerinde kafa yoruyor. Sanırım kısa sürede sektörün aradığı kan bulunmuş olacak" diye konuştu.