Saraciye Zanaatı Yeniden Toparlanıyor

Deri ve muşamba gibi ürünlerden bavul, çanta, cüzdan, kemer ve türevlerinin üretildiği bir zanaat dalı olan saraciye, yıllar içerisinde büyük değişiklikler geçirdi. Bir dönem Çin malları ile rekabete dayanamayan sektör artık daha güçlü ve üretilen mallar yurt dışına gönderiliyor.Eskişehir’deki Demirbozan ailesi 65 yıldır çanta işiyle uğraşıyor. Aynı aileden olan saraciye ustası Ercan Demirbozan, mesleği babasından öğrenip çocuklarına öğrettiğini belirtti. Demirbozan, saraciye zanaatının yaşadığı en büyük sorunları ise sektöre eleman yetişmemesi ve Çin mallarının bir dönem pazara tamamen hakim olması olarak açıkladı.Usta Demirbozan, saraciyenin aile işi olduğunu söylerken, “Biz atölyede yetiştik, ama esas olarak babam atölyeciydi. Geçmişte kösele çantalar yapardı. O zaman çok çeşit de yoktu. Beş tane model yapılırdı, herkes onu alırdı. Ama şimdi çok çeşitlilik var. Kösele çantalarda, okul çantalarında çok çeşit var. Artık biz bile yetişemiyoruz, Ama sevindiğim tarafı Türkiye’de artık hem kalite olarak hem de işçilik olarak güzel şeyler yapıyorlar” şeklinde konuştu.“Şimdi yeniden saraciye toparlıyor kendini”2002 yılında Çin mallarının ithalatına kota getirilmesinin yerli üreticinin toparlanmasına ortam sağladığını vurgulayan usta saraciyeci, kota öncesi ve sonrası dönemi kıyaslayarak, “Saraciye ile uğraşırken zorluklarını da gördük. Bilhassa bu Çin malları döneminde epey zorlandık. Dışarıdan gelen Çin mallarıyla buradaki imalatçılar yarışamadılar. Öyle bir devre geçti, ama şu anda Türkiye’de ayakkabı ve saraciye üzerine güzel şeyler yapılıyor. Artık o ithal malların, çakma malların yerine kendimizin ürettiği mallar var ve dışarıya da gönderiliyor. Yani şimdi yeniden saraciye toparlıyor kendini” diyerek görüşlerini aktardı.Suriye’den gelen sığınmacılar içinde ustalar varArdından sektördeki diğer önemli sorunu eleman yetişmemesi olarak açıklayan Ercan Demirbozan, Suriye’den gelen sığınmacıların içerisinde ayakkabı ve çanta ustalarının bulunmasının da meslek açısından olumlu olduğunu belirtti. Demirbozan, “Her meslekte olduğu gibi atölyecilik de çıraklıkla başlar. Çıraklık okulları, meslek okullarında bunun eğitim dalları var, ama onlarda tam verimli değil, maalesef eleman yetişmiyor” dedi.