Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın faiz politikası konusunda sert eleştirilerine hedef olan Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, son haftalarda dolardaki hızlı yükselişin ardından Cumhurbaşkanlığı sarayında. Başçı, faiz tartışmalarında kendisini destekleyen Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ile birlikte Beştepe'deki Cumhurbaşkanlığı Sarayı'na geldi. 16.45'te planlanan görüşme 1 saat 15 dakika gecikme ile saat 18.00'de başladı.
Hükümetten destek açıklaması
Merkez Bankası Başkanı, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a verilecek brifinge hükümetten destek açıklaması alarak gitti. Salı akşamı Başbakanlık'ta, Başbakan Davutoğlu başkanlığında yapılan ekonomi zirvesinden sonra yapılan açıklamada, "Merkez Bankamız, yasasında belirlenen çerçevede araç bağımsızlığına sahiptir. Merkez Bankamız 2002 yılından beri, başta 2009 yılındaki küresel kriz olmak üzere, birçok kez bu tip uluslararası dalgalanmalara karşı aldığı tedbirlerle başarılı sınavlar vermiş ve kapasitesini uluslararası piyasalarda kanıtlamıştır" denildi.
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, pazartesi günü Erdoğan'ın başkanlık ettiği kabine toplantısında da ekonomik gelişmelerle ilgili bilgilendirme yapmıştı.
Gerilimin odağında faiz indirimi var
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Merkez Bankası yönetimi arasındaki gerilimin sebebi, faiz indirimi. Cumhurbaşkanı Erdoğan yatırımın artması için faizin indirilmesini istiyor. Merkez Bankası ise enflasyon hedefi gerekçesiyle bu indirimleri çeyrek ve yarım puan gibi miktarlarla sınırlıyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 17 Ocak'ta, yatırımın artması için faizin yüzde 5 düzeyine inmesi gerektiğini söylemiş ve "Ey Merkez Bankası daha neyi bekliyorsun?" demişti. Erdoğan 20 Ocak'taki faiz kararı öncesi bu eleştirileri dile getirirken, Merkez Bankası faizi sadece yarım puan düşürdü. Erdoğan, bu indirimi "Verilen mesajdan hâlâ nasibini almış değil" sözleriyle karşıladı.
Merkez Bankası'nın 24 Şubat'ta faizde çeyrek puan indirime gitmesiyle Erdoğan eleştirilerini daha da sertleştirdi. Adını vermeden "Yüksek faiz vatana ihanettir." "Başka bir yerlere karşı bağımlılığın mı var?" diyerek eleştirilerini sıraladı. Mart ayı başında Suudi Arabistan dönüşü ise, hem Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, hem de Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı'yı kastederek, gazetecilere "Bakıyorum ki aynı durumdalar. Şimdi burada bu uyarılar yapıldığı halde artık biraz kendine çekidüzen ver." diye konuştu.
Dolardaki yükseliş
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın faiz eleştirileri istifa söylentilerine sebep olurken, dolarda dünya piyasalarındaki gelişmelerin de etkisiyle hızlı bir yükseliş başladı. 20 Ocak'ta 2,35'lerde olan dolar yükseliş eğilimini hep sürdürdü. 11 Şubat'ta 2,50'yi geçti. 6 Mart'ta da 2,60 sınırını aştı. ABD'deki ekonomi verilerinin beklenenden iyi gelmesiyle güçlenen dolar, hafta başında Türk Lirası karşısında 2,64'ü de geçti. Merkez Bankası'nın dolaylı faiz artırımları ve piyasalara likidite sağlama gibi tedbirlerine rağmen etkili bir düşüş yaşamadı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan Saray'daki brifing öncesi hafta sonunda Gaziantep'teki konuşmasında dolardaki yükselişin pariteden kaynaklandığını söylemiş, "Dolar zenginleri üretmek istiyorlar. Bir taraftan da Merkez Bankası'nı köşeye sıkıştırmak istiyorlar. Bana diyorlar ki Merkez Bankası'na çok vuruyorsunuz. Çıksın işte çözsün. O çözecek, ben mi çözeceğim? Olay bir parite meselesi, olay bu...STK'lara ve işadamlarına sesleniyorum. Sakın Dolar alarak köşeyi dönerim gibi bir yaklaşım içine girmeyin. Duvara çarparsınız. Dere yatağında akar." diye konuşmuştu.
Brifing neyi değiştirecek?
Cumhurbaşkanlığı Sarayı'ndaki brifing faiz gerilimindeki tarafları, dolardaki aşırı yükseliş sonrası bir araya getirdi, peki çıkacak sonuç doları düşürecek mi? Öncelikle toplantı sonrası bir açıklama yapılıp yapılmayacağı henüz belli değil. Al Jazeera'ye konuşan ekonomistler Erdoğan-Başçı görüşmesinden yatıştırıcı bir açıklama bekliyor ancak onlara göre bunun kalıcı bir etki yaratması zor görünüyor.
"Kurumların güçlü olması gerekiyor"
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile buluşma öncesi, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Türkiye İnşaat Sanayicileri İşveren Sendikası'nın (İNTES) 171. Geleneksel Toplantısı'nda ekonomiyle ilgili değerlendirmeler yaptı.
Ali Babacan, hava şartları gibi dünyanın finans ve ekonomi ikliminin de kontrollerinde olmadığını söyleyerek, "Her türlü şarta karşı hazırlıklı olacağız, kar yağsa da hazırlıklı olacağız, güneşli hava için de hazırlıklı olacağız, yağmur yağarsa da hazırlıklı olacağız" dedi.
Kurumların elinde önümüzdeki döneme dair her türlü hazırlık olduğunu söyleyen Babacan, "Önemli olan çekinmeden, korkmadan doğru zamanda doğru olanı yapabilmek. Dolayısıyla bunu uygulayacak kurumlarımızın da güçlü olması gerekiyor, bu kurumlarımıza da güvenin sağlanması gerekiyor" diye konuştu.
Kaynak: Al Jazeera, AA
'Bağdat başkentimizdir' sözüne tepki